Yalnız Mesajı Göster

Cevap : İman Amel İlişkisi -2- İman Allahın Varlığına İnanmak mı

Eski 01-29-2009   #2
KILIÇ
Varsayılan

Cevap : İman Amel İlişkisi -2- İman Allahın Varlığına İnanmak mı



(2) iman amel ilişkisi
(2) îmân allâh’ın varlığına inanmakmı


5- allâh’ın varlığına inanan ehli kitap (yahûdîler ve hıristiyanlar)
“arzu etti bir çoğu alışkınlarından kitabın (ehli kitaptan) , eğer geri iletebilirlerse sizi sizin îmânınızdan sonra kâfirler olarak , kıskançlıkla indinden nefislerinin , onlara gerçek açıkça belli olduktan sonra , öyleyse giderin ve geniş olun , gelene kadar allâh emriyle , elbette allâh üzerine her şeyin kadîr (gereğince çok ölçüler koyan) (2 bakara 109)
“de ey alışkınları kitabın (ehli kitap) değilsiniz bir şey üzere , ayakta tutana kadar tevratı ve incili ve neyi (ki) indirildi size rabbinizden ve elbet artırır bir çoğuna onlardan ne indirildi sana rabbinden azmayı ve küfrü (kâfirliği) öyleyse tasalanma hakkında toplumunun kafirlerin(5 mâide 68)
“elbette (onlar) ki kâfir oldular ehli kitaptan (kitabın alışkınlarından) ve ortak edenler (müşrikler) ateşinde cehennemin kalıcılar onda , işte (onlar) onlar kötüsü var edilmişlerin” (98 beyyine 6)
“elbette (onlar) ki güvendiler (îmân ettiler) ve işlediler düzgün (iş)ler (sâlih ameller) işte (onlar) onlar iyisi var edilmişlerin” (98 beyyine 7)
Kitaba getirilenler
“ve dedi yahûdîler uzeyr oğlu allâh’ın ve dedi hıristiyanlar mesîh oğlu allâh’ın , bu sözleri ağızlarında , benziyorlar sözüne (onların) ki kâfir oldular önceden , vuruştu onlarla (kahretsin onları) allâh , nasıl oluyorda kötü söze saptırılıyorlar”(9 tevbe 30)
(3 âli imrân 100) “ey o hangi (onlar) ki güvendiler (îmân ettiler) emrine uyarsanız (itaat ederseniz) bir kısmına (onlardan) ki getirildiler kitaba , geriye çevirirler sizi sonrasında güveninizin (îmânınızın) kâfirlere”.

6- allâh’ın varlığına inandığı halde yahûdî ve hıristiyanları dost edinenler
“ey (onlar) ki güvendiler (îmân ettiler) , edinmeyin yahûdîler ve hıristiyanları dostlar , bâzısı onların dostlar bâzısına ve kim dost olur onlara sizden böylece elbette o onlardan , elbette allâh (gerçeğe) iletmez toplumunu zâlimlerin” (5 mâide 51)

7- allâh’ın varlığına i,nandığı halde allâh’ın indirdiği ile hükmetmeyenler
“…ve kim hükmetmedi ne ile (ki) indirdi allâh böylece işte (onlar) onlar kâfirler(5 mâide 44)

8- allâh’ın varlığına inandığı halde islam dışı hükümlere (kânunlara , yargılara) uyanlar
“ey (onlar) ki güvendiler (îmân ettiler) , (emrine) uyun allâh’ın ve (emrine) uyun elçinin ve buyruk sahibinin sizden, böylece çekiştinizmi bir şeyde , öyleyse (geri) çevirin onu allâh ve elçiye oldunuzsa güveniyorsunuz (îmân ediyorsunuz) allâh ve gününe sonranın (âhiret gününe) bu seçkin ve daha güzel yorumca” (4 nisâ, 59)
Görmedinmi (onları) ki zannediyorlar elbette onlar güvendiler (îmân ettiler) neye ki indirildi sana ve neye ki indirildi senin öncenden istiyorlar yargılanmayı kudurgana (tâğûta) ve muhakkak emrolundular inkâr etmekle (kâfir olmakla) ona ve istiyor şeytan saptırmayı onları sapmanın uzak olanına (4 nisâ 60)
“ve dendiğinde onlara gelin neye (ki) indirdi allâh ve elçiye (peygambere) gördün münâfıkları geri duruyorlar senden bir geri duruşla” (4 nisâ 61
“böylece yok ve düzenleyenine (rabbine) (yemin olsun) güvenmezler (îmân etmezler) tâki hâkim ederler seni nede (ki) olup geçti aralarında sonra bulmazlar kendilerinde her hangi bir daralma neden (ki) uyguladın ve teslim ederler bir teslim edişce” (4 nisâ 65)

9- allâh’ın varlığına inandığı halde allâh ve elçisine isyan edenler
(4 nisâ 14) (72 cin 23) cehennemlik , (23 mü’minûn 36) sapma

10- allâh’ın varlığına inandığı halde allâh ve elçinin (peygamberin) emrine uymayanlar
(3 âli imrân 31 , 32) kâfirler

11- allâh’ın varlığına inandığı halde allâh ve elçisiyle dilleşenler ve allâh ve elçisiyle dilleşenlerle birbirini sevenler
(9 tevbe 63 , 64 , 65 , 66 , 67 , 68) cehennemlik , münâfık , kâfir
(58 mücâdele 5 , 20) kâfir , cehennemlik , en aşağılıklardan

12- allâh’ın varlığına , tanrının varlığına inanan ve uymayanlar
(74 müddessir 31) kâfirler . (29 ankebût 61 , 63 , 68) kâfirler , müşrikler . (31 lokman 23 , 24, 25) kâfirler . (39 zümer 8) kâfirler , cehennemlik . (40 mü’min 34 , 35) .

13- allâh’ın varlığına inandığı halde başkasına kulluk edenler
(39 zümer 3 , 4) çok küfreden (çok kâfirlik eden)

14- allâh’ın varlığına inandığı halde kur’ân’ı ve âyetleri inkâr edenler
(46 ahkâf 7 , 8 , 9 , 10 , 11) kâfir , zâlim . (16 nahl 22 , 23 , 24 , 25 , 26 , 27) kâfir , müşrik . (8 enfal 31 , 32) . (36 yâsîn 15) . (6 en’âm 91) yahûdiler. (67 mülk 6 , 7 , 8 , 9 , 10) kâfirler , cehennemlikler .
Peygamberin allâh’a iftirâ ettiğini iddiâ edenler
(46 ahkâf 7 , 8 , 9 , 10 , 11) kâfir . (16 nahl 98 , 99 , 100 , 101) şeytanın dostları , şeytanı tanrı edinerek allâh’a ortak edenler .
15- allâh’ın varlığına inandığı halde âhirete ve ahirette dirilişe inanmayanlar
(16 nahl 22 , 23 , 24 , 25 , 26 , 27) (16 nahl 38 , 39)
16- allâh’ın varlığına inandığı halde peygamberi beğenmeyenler , beşermi peygamber diyenler
17 isrâ 94) . (23 mü’minûn 24 , 25) . (25 furkân 41 , 42) . (64 teğâbun 5 , 6) kâfirler .

Sonuç
Allâhın varlığına , tanrının varlığına inanmak müslüman olmak için yeterli değildir. Allâh’ın varlığına inanan kâfirlerin varlığına dâir kur’ân’da yüzlerce âyet vardır.
Allâh’ın varlığına inanan , islâmın allâh’ın dini olduğuna inanan kâfirlerin varlığına dâir kur’ân’da pek çok âyet vardır. Öyleyse islamın allâh’ın dini olduğuna inanmakta müslüman olmak için yeterli değildir.
Müslüman olmak için allâh’ın var olduğuna ve bir olduğuna ondan başka tanrı olmadığına inanmak ve en az islama uygun bazı işler yapmak gerekir. İslama uygun işler yapsada kişi kuranın kâfirlikle nitelediği inanış ve işlerden uzak durmadıkça müslüman olarak vasıflanamaz.
Bu durum amelin imanla ilgili , imanın ayrılmaz bir parçası olduğunu gösterir.
Bu konuda anılan 6-7-8-9-10-11-12-14 numaralı konular dikkate alınırsa anlaşılacağı gibi allâh’ın varlığına inanan , islamın allâh’ın dini olduğuna inanan , islama uygun davranan kâfirlerin de var olduğunu anlıyoruz . Bu konu imânın anlaşılmasının önemini gösteriyor. İmân bilgileri her müslümanın bilmesi görev (farz) olan bilgilerdendir. “iman amel ilişkisi” adlı yazıda bu konuda bir takım bilgiler var.
İlim her müslümana görevdir (farzdır) . Bu görev ihmal edilemez. Bu görevi ihmal edenler mazur görülemezler. Bilgilenmeye öğrenmeye çalışanlara gelince onlar hatalarından dolayı sorumlu olmazlar . En âlim kişide hata yapabilir .âyet “görev yüklemez allâh hiç kimseye ancak güç yetirebildiği kadarını…” (2bakara286) öyleyse herkes gücü yettiği kadarını öğrenmekten sorumludur.

Âyet : “ve ardına takılma neyin (ki) (var) değil senin için onunla (ilgili) bilgi, elbette işitme ve görme ve gönül, hepsi işte (onlar)ın oldu ondan mes’ûl” (17 isrâ 36)
Âyet : “…ve (hatâdan) dönün allâh’a toptan ey güvenenler (îmân edenler) olurki siz kurtulursunuz” (24 nûr 31)
Âyet : “…ve sağ olsun kim uydu (gerçeğe) iletene” (20 tâhâ 47) âyet :“övgü allâh’a düzenleyeni evrenlerin” (1fatiha 1)

Yazının telif hakkı yazar adı ve web sayfasının yayınlanmasından ibarettir.
alıntı : yazar,ali kenan aydın
sayfa, www.enbuyukbir.net

Alıntı Yaparak Cevapla