01-18-2009
|
#1
|
punisher
|
Metrodaki kemancı...
Soğuk bir Ocak sabahı, bir adam Washington DC'de bir metro
istasyonunda, kemanla 45 dakika boyunca altı Bach eseri çalar Bu süre
içinde, çoğu işe yetişme telaşındaki yaklaşık bin kişi kemancının
önünden geçip, gider
Kemancı çalmaya başladıktan ancak üç dakika kadar sonra, ilk kez orta
yaşlı bir adam kemancıyı fark edip, yavaşlar ve birkaç saniye sonra da
gitmek zorunda olduğu yere yetişmek üzere yine hızla yoluna devam
eder
Kemancı ilk bir dolar bahşişini bundan bir dakika kadar sonra alır
Bir kadın yürümesine ara vermeksizin parayı kemancının önüne koyduğu
kaba atarak, hızla geçer, gider
Birkaç dakika sonra, bir başka adam duraklayıp, eğilerek dinlemeye
başlar ancak saatine göz attığında işe geç kalmamak için acele
ettiğini belirten ifadelerle hızla yoluna devam eder
En fazla dikkatle duran ise üç yaşlarında bir oğlan çocuğu olur
Annesinin çekiştirmelerine rağmen, çocuk önünde durur ve dikkatle
kemancıya bakar En sonunda annesi daha hızlı, çekiştirerek çocuğu
yürümeye zorlar Oğlan arkasına dönüp dönüp kemancıya bakarak,
çaresizce annesinin peşinden gider Buna benzer şekilde birkaç çocuk
daha olur ve hepsi de anne, babaları tarafından yürümeye devam için
zorlanarak, uzaklaştırılırlar
Çaldığı 45 dakika boyunca kemancının önünde sadece 6 kişi, çok kısa
bir süre durur 20 kişi duraklamadan, yürümeye devam ederek, para
verir Kemancı çaldığı süre içinde 32 dolar toplar Çalmayı
bitirdiğinde ise sessizlik hakim olur ve kimse onun durduğunu fark
etmez, alkışlamaz
Hiç kimse onun dünyanın en iyi kemancısı Joshua Bell olduğunu ve
elindeki 3,5 milyon dolarlık kemanla, yazılmış en karmaşık eserleri
çaldığını anlamaz Oysa Joshua Bell'in metrodaki bu mini konserinden
iki gün önce Boston'da verdiği konser biletleri ortalama 100 dolara
satılmıştı  
Bu gerçek bir hikayedir ve Joshua Bell'in öylesine bir kılıkla metroda
keman çalması, Washington Post gazetesi tarafından algılama, keyif
alma ve öncelikler üzerine yapılan bir sosyal deney gereği
kurgulanmıştır
Sorgulanan şeyler; sıradan bir yerde, uygunsuz bir saatte güzelliği
algılayabiliyor muyuz? Durup ondan keyif alıyor muyuz? Beklenmedik bir
ortamda, bir yeteneği tanıyabiliyor muyuz? İdi  
Bu deneyden çıkarılacak kıssadan hisse ise, dünyanın en iyi müzisyeni,
dünyadaki en iyi müziği çalarken, önünde durup, dinleyecek bir
dakikamız dahi yoksa, başka neleri kaçırıyoruz acaba?
Joshua Bell metroda çalarken :
Pearls Before Breakfast - washingtonpost com
__________________
BU VATANIN EKMEĞİNİ YEYİP İHANET EDEN BİR GÜN EKMEĞİ YEDİĞİ YERDEN KURŞUNU DA YER
|
|
|