01-09-2009
|
#1
|
meLankoLik_asaLet
|
Kayıp Amcanın Öyküsü..
Yaşlı adam, karakolun üç-beş basamaklık merdivenini birkaç kez dinlenerek çıktıktan sonra, ilk gördüğü memura yanaşarak:
— Kayıp ilânı vermek istiyorum evlâdım, dedi Ne yapmam gerekiyor?
Polis memuru, her günkü raporlardan birini yazıyordu Antika bir daktiloyu takırdatıp dururken:
— Hallederiz bey amca, dedi Herhalde torun kayboldu değil mi?
Yaşlı adam, dudakları titrerken:
— Annemi on yıldan beri görmedim, dedi Babamı da belki en az yirmi yıl 
Polis, yazmayı bırakıp adama döndü Bu iş elbette ki normal değildi İhtiyarın, susuzluktan çatlamış bir toprağı andıran ve bembeyaz sakallarla çevrelenen yüzü, en az seksen yaşında olduğuna delildi Bu yüzden de elbette ki bunamış, anne ve babasının öldüğünü unutmuştu
Yaşlı adam, yanındaki pencereden bakarken, parkın orta yerindeki ıhlamuru gösterip:
— En vefalı dostum bu ağaç, dedi Aynı yaşta olmalıyız herhalde Ne zaman dışarı çıksam gölgesinde dinlendim, kokusunu doya doya çektim içime Ama o da benim gibi kuruyor şimdi
— Peki! diye lâfını kesti polis Yakınlarınız yok mu? Dostunuz, akrabanız?
—Yakınlarım, şimdi çok uzaklarda, dedi adam Dayım, amcam, teyzem, halam kim varsa orda Eşim de öyle Sadece iki çocuğum hayatta Onlar da bu ihtiyardan bıktılar tabi
Polis memuru, böyle tuhaf bir olaya ilk defa rastlıyordu Herhalde en çıkar yol, bir ilân verir gibi görünüyor olmaktı Zaten bu ihtiyarcık, karakoldan çıkar çıkmaz her şeyi unuturdu Masadan bir kâğıt kalem alarak:
— Peki dedecim, dedi Sen ne istiyorsan öyle yapalım “Annem ve babam kayboldu” yazıyoruz değil mi?
Yaşlı adam, küçük bir çocuk gibi hıçkırırken:
— Yok be evlâdım! dedi Kaybolan benim Annem ve babam bu ilânı görürlerse, belki beni alırlar yanlarına
|
|
|