12-26-2008
|
#1
|
GöKKuŞaĞı
|
Su Sahip Mi Kabına?
Çayın da tadı ne güzeldi demin! Kokusu mis gibi yayılmıştı, odaya Biraz şeker, billur bir kırmızılık ve off; kıvranarak tüten buhar 
Sıcağı, parmak uçlarından içine işlerken yudum yudum içersin Ama sonra;
“Tadı da demin ne güzeldi çayın” dersin!
Sahiplenirsin birini; onu, şunu, beni  Uzakta da olsan; bilirsin ki karşındadır, sanki aynı masada! Hani sözler bazen mektup sıcaklığında olur ya veya satırlar bakışlara benzer, demli bir çay kıvamında! Ummadığın bir zamandır; karşına çıkıverir, sana erişiverir, kalbine dokunuverir 
Ona karşı rahatsındır; rahat konuşursun onunla, rahat bakarsın, rahatça dokunursun hatta yadırgamayacağını, sorgulamayacağını bilerek  Bilir ki rahatsın ve bilirsin ki rahattır  Senin için konuşur, yazar; yani oturmaktasınızdır karşılıklı  Bunca kalabalıklar ve bunca zamansızlıklar içinden ayrılmış zamanda, dersin ki; bir vakit seninim ve sen de vakti sen kıvamına getirip koy masanın üstüne!
Şu anda, güzelsin veya değil; ağırbaşlısın veya tatlı kaçık; kederli veya çakır keyif; hatıralara dolanmış veya ufuklara bakmakta ol fark etmez Bütün sıfatlar “benim için” fısıldar senin kulağına, ve dersin ki: Benimsin!
Bunun izahı; sahiplenme duygusudur 
Her nasıl, ne, kim olduğum/olduğun fark etmez artık, çünkü sahiplenmişsindir 
“Benimsin” demişsen, seversin beni de bu sahiplenme duygusuyla  Teke gibi boynuzun, beygir gibi kuyruğun olsa; onu bile seversin, sahiplemişsen  İnsan “ardında bıraktığına” bile söz söylensin istemez, kendiyle ilgisi olduğu için!
Hâlbuki dünya, sahiplenme yeri değildir, çünkü kimse “sahip” değildir!
Demlikteki su da; çaydanlığı sahiplenmişti, ama “Eyvah, dediler Az önce doluydu bu çaydanlık!
Yani, ha kabındaki su, ha bedenindeki insan; aynı şey!
__________________
Bıçak soksan gölgeme, Sıcacık kanım damlar
Girde bak bir ülkeme: Başsız başsız adamlar
NFK
GaLiBa Bu GeCe YaĞMuRDa GöKKuŞaĞı MiSali GüLeRKeN aĞLaMaNıN ZaMaNı
|
|
|