Konu
:
*Y a ğ m u r u n D i l i * (yaşanmış gerçek bir öykü)
Yalnız Mesajı Göster
*Y a ğ m u r u n D i l i * (yaşanmış gerçek bir öykü)
12-25-2008
#
1
dejavu2009
*Y a ğ m u r u n D i l i * (yaşanmış gerçek bir öykü)
Arkadaşlar yaşanmış bir öyküdür
Derleyip size sunuyorum
YAĞMURUN DİLİ
Mersin’e gitme hazırlıklarını yeni bitirmişti
Sobanın yanındaki şiltelere oturup düşünmeye başladı
Ben ne yapabilirim ki Mersin’de
Zaten çok zayıfım kim bana doğru dürüst bir iş verebilir ki!
Eşi içi yemek dolu bir tepsiyle içeri girerek yemeği kocasının önüne koydu
“ Sana bu güzel yemekleri hazırladım
”
“Eline sağlık”
Hasan saate baktı
“Gitme zamanımız geliyor
Birazdan Mustafa gelir
”
“ Seni özleyeceğim”
“ Bende seni”
“Orada ne iş yapacağım diye düşünüyordum
Benim gibi bir adama kim iş verebilir ki?”
“Sen ne iş bulursan o işi yap
Çok kazanacağım diye bekleme
Yoksa aç kalırız”
“ Tamam dediğin gibi yaparım
”
Kapı önünde sesler duyar hemen ardından kapı çalar
Hasan’ın eşi kapı açınca büyük bir gürültüyle içeri Mustafa girer:
“Haydi habibim
Daha hazır değil misin? Araba bizi bekliyor
”
“ Merhaba” der Mustafa’nın eşi Leyla
“Merhaba” Gözlerinde yaş biriken Hasan’ın eşi Meryem;
“Herkes hazırlanmış
Sanırım ikinizi uzun bir süre göremeyeceğiz
”
Mustafa ile Hasan arabaya biner
Mersin’e giderler çalışmaya
Gel zaman git zaman
Aradan aylar geçmiş
Bir gün Mustafa ile Hasan bir yerde karşılaşırlar
“ O Hasan habibim nasılsın?”
“İyiyim sen nasılsın neler yapıyorsun?”
“Napalım işte iş arıyorum
Bir gün çalışır üç gün oturur oldum
Oturunca parada dayanmıyor
Anlayacağın parasız pulsuz kaldım
Çok az ücret veriyorlar bende çalışmıyorum
Benim hanım düşük ücretli yerde çalışmamı istememişti
Zaten bende çalışmam az ücretle
Eşek miyim ben
Eee sen anlat sen ne yaptın?”
“Bende düşük ücret yüksek ücret bakmadım
Her gün çalıştım durdum
Epey para biriktirdim
Evimi de çok özledim; hanımı, çocukları…”
Hasan’ın gözleri büyüdü bu sözleri söylerken
Mustafa Hasan’a baktı
Bir kurnazlık peşindeydi
“Ne zaman gidiyorsun
Gitmeden önce evine gelip vedalaşıp yolcu edeyim seni
”
“Kısmet olursa ben yarın gidiyorum
Beklerim seni
”
Mustafa Hasan’ın kaldığı yerin adresini alıp ertesi gün ne yapacağını düşünmeye başlar kurnazca
Hasan, akşamleyin bütün hazırlığını yapar
Ertesi günün gelmesini bekler
Zor bir bekleyiştir bu, aylarca çalışıp beklemekten daha zordur
Ertesi gün sabahleyin erkenden gelir Mustafa Hasan’ın evine
Hasan biraz şaşırır ama içeri alır Mustafa’yı
“ Çok kötü ıslandım be Hasan
Şu halime bak
Off of”
“Sana bir havlu vereyim kurulanırsın
” Hasan havluyu getirmeye gider
Mustafa da Hasan’ın eşyalarına bakar
Parayı arar ama parayı göremez
Hasan içeri girer
Havluyu Mustafa’ya uzatır
Mustafa Havluyu alır
Hasan’a bakar
“Hasan ben de bugün Hatay’a gitmek isterdim senin gibi
Ama hiç param yok
Bana kazandığın bütün parayı vereceksin
”
“Mustafa sen aklını mı kaçırdın
Nasıl vereyim sana bu kadar parayı
Aylarca dişimi sıkıp kazandım ben
Senin gibi oturmadım evde
”
Mustafa bu sözler üzerine Hasan’a atılır
Hasan’ı yakalar
“Seni öldürüp parayı alacağım o zaman
”
“Sakın beni öldürme!”
“Niye öldürmeyeyim ki seni? Burada kimse yok kimse bilmez seni benim öldürdüğümü”
“Allah’ın rahmeti olan yağmurlar dile gelip söylerler herkese beni öldürdüğünü
”
Mustafa Hasan’ın aklına güler
Hiddetle başını yere vurur Hasan’ın
Hasan oracıkta yığılıp kalır
Mustafa paraları alıp Hatay’a kaçar
Hatay’a dönen Mustafa’yı eşi Leyla karşılar
Mustafa’nın döndüğünü öğrenen Hasan’ın eşi Meryem hemen komşuları olan Mustafa’nın evine koşar
“Hoş geldin Mustafa nasılsın ?”
“Hoş bulduk Meryem
İyiyim Allah’a şükür
Mersinde çok çalıştık yorulduk işte
Sen nasılsın?”
“ Bende iyiyim
Hasan’ı hiç gördün mü orada? Nasıl? Durumu iyi mi?”
Gözleri parlayan eşinden haber bekleyen Meryem’e baktı Mustafa
Boğazı düğümlendi konuşamadı
Biraz durdu
“Hasan’ı gelmeden bir gün önce gördüm
Pek iş bulamamıştı
Gelmekte biraz gecikirim selam söyle eşime dedi bana
”
Gözleri yaşlı ayrılır Meryem’in Mustafa’nın evinden…
Aradan bir hafta geçmemiştir ki Hasan’ın ölüm haberi gelir köyüne
Nasıl dayanırdı yürek bu acıya
Meryem bu haber üzerine dayanamaz yıkılır yere
Artık gözü yaşlıdır hep Meryem’in
Nasıl dayanacak bu duruma
Teselliler işe yaramaz ki Geri getirmez ki Hasan’ı
Aradan bir yıl geçti
Mustafa Hasan’ı öldürdüğü gerçeğini sakladı
Bir ömür boyunca saklayacağı bir sırdı onun için
Bir gün Mustafa eşiyle bahçe yüzünden kavga eder
Birbirlerine bağırıp çağırmaya başlarlar
Ev eşyaları havada uçuşuyordu
Eşini fena bir şekilde döver Mustafa
Oturup sakinleşirler ikisi de
Mustafa koltuğa oturup dalgın bir şekilde dışarıyı izler
Birden hafifçe gülmeye başlar Mustafa
Yanında oturan Leyla’da merakla sorar:
“Ne oldu niye gülüyorsun?”
“Hiç yağan yağmura gülüyorum
”
“Sen deli misin niye yağmura gülüyorsun ki?”
Mustafa da olup biten her şeyi anlatır Leyla’ya
Leyla’nın kanı donar anlattığı her kelimeye
Hem onu dövdüğü hem de Hasan’ı öldürdüğü için Mustafa’ya hiddetlenir ama belli etmez
Gizlice evden çıkar
Koşar karakola anlatır her şeyi
Mustafa da yakalanıp hapse atılır…
YILDIRAY
25
12
2008 22:01
__________________
CURIOSITY
"
MERAK
"
İLGİNÇ BİR DİZİ;
http://www,dizimag,com/stephen-hawki...eady-dizi.html
dejavu2009
Kullanıcının Profilini Göster
dejavu2009 tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul