12-17-2008
|
#1
|
meLankoLik_asaLet
|
Issız Tepede Üç Mezar
Kaptan-ı Derya, Küçük Ali Paşa, yanına şair Siyahî Ahmed Efendi’yi de alarak, bir deniz yolculuğuna çıktı Bir müddet sefer eyledikten sonra, bugünkü Ağva sahillerinde konakladılar
Şair Siyahî Ahmed Efendi, karaya çıkıp, etrafı biraz gezmek arzuladı Orada burada gezerken, bu ıssız yerin, daha da ıssız bir tepeciği üzerinde, yan yana üç mezar gördü Dayanamayıp güldü ve şöyle dedi:
“Hey mübarekler! Ne vardı bu ıssız yerde ölecek Az ötede şenlikli Şile kasabası vardı Ayol biraz dişinizi sıksaydınız da, oraya gömüleydiniz olmaz mıydı?”
Gezip tozmasını bitiren Siyahî Efendi, bir miktar yorulmuştu “Gemiye gidip dinleneyim” artık dedi
Gemiye çıkıp, odasına çekildiğinde, kendisine ani bir rahatsızlık geldi Büyük bir sancı, tüm bedenini ızdırablara sardı Az zaman sonra da, ruhunu teslim eyleyip, Rahmet-i Rahman’a kavuştu
Kaderin acip cilvesine bakınız ki, gemi taifesi, Şair Siyahî Ahmed Efendi’nin bedenini, o üç mezarın yanına kazdıkları dördüncü kabre defnettiler Böylece o ıssız tepecikteki üçün dördüncüsü oldu gitti Allah rahmet eylesin…
|
|
|