Kim O
|
Cevap : Gerçek AşK Ne Demek Sizce?
İki gönül bir olunca samanlık her zaman "seyran" olamıyor Çözülmeyi bekleyen problemler… Arada duvar gibi duran kişiler… Bazı nedenlerden dolayı sevenlerin duygularını frenlemesine neden oluyor
"Aşk hayatında olgunluk nedir?" diye
hiç düşündünüz mü?
Eski yıllarda olsa,
bu soruya farklı cevap verirdim
Ama insan çeşitli kalp acıları yaşadıkça,
çevresindeki arkadaşlarının, yakınlarının
yaşadığı yanlış ilişkileri gördükçe
bu sorunun cevabı değişiyor,
yeniden şekilleniyor
Arkadaşlar,
belki bazılarınıza tuhaf gelecek ama
inanın bana, aşk hayatında insan
"aldatılarak" olgunlaşıyor
Onunla üzül, bununla kırıl,
Şununla kalbin acısın,
Bununla için yansın,
Gözyaşları oluk oluk aksın…
Bu arada insan,
"aldatılan" olduğu gibi,
-zaman içinde-
düşünmediği bir anda,
"aldatan" konumuna da geçebiliyor
İtiraz etmeyin şekerlerim
Kabul etseniz de etmeseniz de
iki kere iki
"durum budur"
Bizzat tarafımdan yaşanmış,
yakın çevremde de
tarafımdan gözlemlenmiştir
(Okur okumaz "Haaayııırrr!
Bu doğru değilll " gibi
farklı düşünceleri olan okurlarımı
tabii ki bunun dışında tutuyorum)
İnsan o kadar çok şeyi sevebiliyor ki
En başta annesini, babasını, kardeşlerini,
çocuklarını, kocasını, akrabalarını,
sevgilisini, arkadaşlarını, doğayı,
ağaçları, çiçekleri, denizi, ormanları,
evinde beslediği hayvanları,
sokaktaki hayvanları…
Şarkıları, aktrisleri, aktörleri…
Şiirleri, filmleri, yazarları, romanları…
Hatta…
başkasının kadınını…
başkasının erkeğini…
Durun! Kızmayın hemen
Bazen DOĞRULAR
İnsanın canını acıtır
Acıtır, çünkü DOĞRUDUR
Doğrular bazen korkutur insanları
Doğrular bazen insanların kafalarına
dannkkkadanak iniverir!!!
Doğrular bazen insanın içini acıtır,
kalbini kırar, hatta deler de geçer
İçi dışı bir olan,
gördüğünü, hissettiğini
pattt diye karşısındakine söyleyen
"Doğrucu Davutlar",
nedense pek sevilmezler
Çünkü söyledikleri doğrudur
Bu da doğrular söylenen kişiyi,
gerçeklerle karşılaştırdığı için,
kendini kötü hissettirir
Onun için de pek sevilmezler
Ve de "Doğru Söyleyenler" genelde hep
"Dokuz Köyden Kovulurlar "
Ama ne yapalım ki
adı üstünde işte:
"DOĞRU"…
Nasıl ki doğru cevaplar
insanları yarışmalarda,
imtihanlarda kazandırır
Doğru yolda gidiliğinde
kolayca doğru adrese varılır
Doğru seçilmiş makyaj,
doğru saç rengi-modeli
nasıl ki insanı daha genç
daha güzel gösterir;
aslında "acıtan doğrular" da insanlara
gerçeği göstererek
onların yeni bir yol bulmalarına,
yeni ufuklara doğru yol almalarına
neden olur ki,
(inanın bana)
bu da onların yararınadır
İnsanlar birlikteliklerde,
özellikle de evliliklerde
bazen çok acele ediyorlar
Aile baskısından kurtulmak için evlenenler…
Karşı taraf zengin diye evlenenler…
(Bu iki taraf için de geçerli)
Karşısındaki kişi ünlü diye düşünüp
reklâm için evlenenler…
Tanınmış-zengin ailenin kızı-oğlu diye evlenenler…
Aşık olduğunu sanıp evlenenler…
Ailesi "Bununla evleneceksin" dediği için,
boynunu büküp evlenenler…
Bekâretini kaybettiği için
mecburiyetten evlenenler…
Evlenmeden önce
hamile kaldığı için evlenenler…
"Evlenme zamanım geldi" deyip
karşılarına ilk çıkanla evlenenler…
"Eyvah evde kalıyorum" diye panikleyip,
Başkalarının onlar için bulduğu
kişi ile evlenenler…
Kısacası, "acele ile yapılan"
evliliklerin çeşitli nedenleri
bu şekilde uzayıp gider
Yeryüzünde
milyonlarca insan var
başkalarıyla evli olan
insanlara aşık olan…
Aşk bu tutulamaz
İsteseniz de tutamazsınız ki
Sondan iki önceki kitabıma
"Aşk Çiş Gibidir Gelince Tutamazsın"
Adını vermiştim
Katıldığım yüzlerce imza gününde
genci-yaşlısı kitabımın adına çok güldüler
ve "çok doğru" dediler
Yan ibu adı kınayan olmadı
Dünyaca ünlü beyin cerrahı dostum
Ord Prof Dr Gazi Yaşargil
Kitabıma koyduğum adın
ne kadar doğru olduğunu söyleyip,
bu kitabımı başkalarına hediye etmiş,
okuyun diye önermişti
Ben burada aşka kalp kapılarımızı
kapalı tutamayacağımızı
anlatmak istemiştim  
Kısacası, aşk da çiş de tutulamaz
Çişini yapamayanları
hasta diye hastaneye kaldırılı,
sonda takarlar
Yapabilmek sağlık demektir
Aşk da öyle…
Aşık olamayanlar,
aşkı tadamayanlar,
aşka kalp kapılarını
kapattıklarını iddia edenler
yanılırlar!
Çünkü aşk bir yaşta, bir vakitte
bir delik bulup pattt diye giriverir kalplere…
Zaten giremiyorsa,
o kişi de bence duygu hastasıdır )
Aşk denen şey öyle tuhaf ki
İçine girdiği insanların gözünü kör ediyor
İnsan hiçbir şey göremez oluyor
aşık olduğu kimseden başka…
Ama kahrolası aşk,
tsunami dalgası gibi yükselip,
kasırga gibi yerden yere
vuruveriyor çarptığı insanları…
(Kaç kez yaşadım bu harika felaketi)
Ama iyi ki de yaşadım
Tadını biliyorum hiç değilse
O tatlı ile acı karışımı gibi olan tadını…)
Tabii en güzeli
aşk ile sevgiyi birleştirebilmek…
Bunu hayatımda üç kez yaşadım
İki evliliğimde ve
"Uzun Adam"la yaşadığım yıllarda…
Aşık olmak, sevmek, sevilmek…
Ama tabii bu duyguları yaşamak başka,
evlilik ise bambaşka…
Belki bir yerlerde
yanlış yapmıştık da bitmiştik…
Ama yaşanmadan bilinmez ki…
Onun için de,
bu duyguları denemek,
bu duyguları yaşamak gerekir
Yaşamadan, denemeden
İnsanların içinde hep bir
"Acaba?" kalır
Bu da yaşam boyunca
onu için için huzursuz eder
İnsan aldatılsa da, aldatsa da,
bunu yaşamalıdır
Zaten başkasına aşık olmak,
başkasını sevmek aldatmaysa,
inanın bana,
bundan pek kaçış kurtuluş yoktur
Açık açık uygulanamasa da,
içten içe… gizli gizli yaşanır
(En azından beyinlerde yaşanır)
Kimbilir, yaşadığınız mahallede, iş yerinde
bunu yaşayan ne çok insan var
Türkiye'deki ve dünyadaki ünlüler
arasında da var olan bir durum bu zaten  
İşte sevgili Neco…
(meslektaşım-rol arkadaşım)
32 yıl sonra yeniden aşık oldu
Kendinden hayli genç sevgilisi İdil'le birlikte,
özellikle Neco'ya yöneltilen
çirkin ithamlara kulaklarını kapattılar
Neco aşkına-sevgisine sahip çıktı
Boşandı
Bir süre sonra
İdil'le evlendi
Birkaç ay sonra,
Neco üçüncü kez,
bu defa
sevdiği yeni kadından
baba olacak
Kocasından boşanmış, çok güzel,
çocuklu bir kadın arkadaşım var
Boşandıktan sonra
(tabii ki) bazı flörtleri oldu
Ama ben hiç birini
onun yanına yakıştıramamıştım
Hiç biri doğru değildi
Hatta kocası bile…
(Bu duygumu adamın
yüzüne de söylemiştim
İyi ki de söylemişim
Haklı çıktım zaten)
Bu yakınlarda
arkadaşımın karşısına
öyle efendi,
öyle yakışıklı,
öyle neşeli,
öyle romantik,
öyle duygusal,
öyle düşünceli
ve de kibar
bir adam çıktı ki…
"Tamam işte
doğru adam bu dedim"
genç arkadaşıma…
Ama arkadaşım
hemen frene bastı
Çünkü adam evliydi
Onun da çocukları vardı
Ama kalp bu sevgili okurlarım…
Kalbe söz geçirmek çok zordur
Ne kadar frene basarsanız basın,
iş olacağına varır
Adam bence ciddi düşünüyor
Arkadaşımın çocuğuna karşı da sevgi dolu  
Çocuk da onu seviyor
Üstelik bir gün yüzüne de söyledi
Hatta bana
"Annemin arkadaşına söyle
Onu, onun sandığından
daha çok seviyorum" dedi
Elçiye zeval olmaz
Tam söylemek üzereydim ki,
küçük çocuk odasından koşup geldi
ve adama sımsıkı sarıldı
Sevmek böyle bir şey işte  
Adam kadını seviyor,
Çocuğunu seviyor
Çocuk adamı seviyor
Kadın da sevecek,
adama karşı hiç mi hiç
boş değil ama
dedim ya,
kendini frenliyor!
Bence sağlam gidiyorlar…
Adam kendi çocuklarına karşı da sevgi dolu 
Onlarla arkadaş gibi…
Sanırım yakında onlarla da
bu durumu konuşacak
Zaten çocuğunun ağzını aramış
Arasının çok kopuk olduğu annesinden
boşanırsa ne diyeceğini sormuş kızına
Kızı da "Kendin bilirsin
Benim için fark etmez " demiş
Zamane çocukları işte…
Özgür düşünceliler…
Eski kuşakların
tutucu fikirleri yok çoğunda
Bence bu çok iyi…
Yarın-öbür gün
kocalarıyla aralarında bir sorun olursa,
gururlarını ayak altına alıp
"boşanmam da boşanmam" diye
yapışkanlık etmeyecekler
Arkadaşımla,
çok güzel şeyler yaşadığı
evli sevgilisi
dünya üzerinde
bu durumda olan
İLK ÇİFT değiller  
Yeter ki, yaşadıkları
aşkla karışık sevginin
kıymetini, değerini bilsinler
Onlara…
Ve onlar gibi olanlara sesleniyorum
Kendinizi, onu-bunu suçlamayın
Çünkü
Her şey olacağına varıyor…
Bence gerçek aşk doğru kişiyi bulmaktır   Diyorummm
|