|
meLankoLik_asaLet
|
Cevap : Hazreti Muhammed'in Üstün Ahlakı
Hazreti Muhammed'in Üstün Ahlakı -3
Peygamber Efendimiz müminlere çok düşkün ve şefkatliydi
Peygamber Efendimiz çok içli, şefkatli, anlayışlı, sevgi dolu bir insandı Dostlarının, yakınlarının, kendisine tabi olan tüm müminlerin maddi ve manevi her türlü sorunu ile ilgilenir, sağlıkları, güvenlikleri, neşeleri için tüm tedbirleri alır, onlara koruyucu kanatlarını gerer, imanlarını ve takvalarını sürekli takviye ederek ahiret hayatlarını düşünürdü Allah Peygamberimiz (sav)'in bu tüm insanlığa örnek olan güzel özelliklerini ayetlerinde şöyle bildirmektedir:
"Andolsun size, içinizden sıkıntıya düşmeniz O'nun gücüne giden, size pek düşkün, müminlere şefkatli ve esirgeyici olan bir elçi gelmiştir " (Tevbe Suresi, 128)
"Ve müminlerden, sana tabi olanlara (koruyucu) kanatlarını ger " (Şuara Suresi, 215)
Peygamberimiz (sav)'in eğittiği müminler de onun güzel özelliklerini kendilerine örnek aldıkları için, Kuran'da da zikredilerek tüm insanlığa duyurulan fedakarlıklarda, şefkatli ve merhametli tavırlarda bulunmuşlardır Allah bir ayette müminlerin birbirleri için yaptıkları fedakarlıkları şöyle anlatır:
"Kendilerinden önce o yurdu (Medine'yi) hazırlayıp imanı (gönüllerine) yerleştirenler ise, hicret edenleri severler ve onlara verilen şeylerden dolayı içlerinde bir ihtiyaç (arzusu) duymazlar Kendilerinde bir açıklık (ihtiyaç) olsa bile (kardeşlerini) öz nefislerine tercih ederler Kim nefsinin 'cimri ve bencil tutkularından' korunmuşsa, işte onlar, felah (kurtuluş) bulanlardır " (Haşr Suresi, 9)
Peygamberimiz (sav)'in Müminler İçin Bağışlanma Dilemesi ve Dua Etmesi<
Allah, Peygamberimiz (sav)'in müminlere olan sevgisinin ve düşkünlüğünün bir sonucu olarak, onların hataları için Kendisi’nden bağışlanma dilediğini Kuran'da şöyle bildirir:
"Ey Peygamber, mümin kadınlar, Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleri ve ayakları arasında bir iftira düzüp-uydurmamak (gayri meşru olan bir çocuğu kocalarına dayandırmamak), ma'ruf (iyi, güzel ve yararlı bir iş) konusunda isyan etmemek üzere, sana biat etmek amacıyla geldikleri zaman, onların biatlarını kabul et ve onlar için Allah'tan mağfiret iste Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir " (Mümtehine Suresi, 12)
"Şu halde bil; gerçekten, Allah'tan başka ilah yoktur Hem kendi günahın, hem mü'min erkekler ve mü'min kadınlar için mağfiret dile Allah, sizin dönüp-dolaşacağınız yeri bilir, konaklama yerinizi de " (Muhammed Suresi, 19)
Allah Tevbe Suresi'nde ise, Peygamberimiz (sav)'e müminler için dua etmesini şöyle bildirmektedir:
"… Onlara dua et Doğrusu, senin duan, onlar için 'bir sükûnet ve huzurdur ' Allah işitendir, bilendir " (Tevbe Suresi, 103)
Allah’ın ayette bildirdiği gibi Peygamberimiz (sav)'in duası müminler için bir sukunete ve huzura vesile olmaktadır Şunu hiç unutmamak gerekir ki, kalbe huzur ve sukunet veren sadece Allah'tır Allah, müminlerin velisi, koruyucusu olarak vekil kıldığı peygamberinin duasını müminlerin rahatlığı, huzuru için vesile etmektedir Rabbimiz’in şefkati, merhameti, müminleri esirgeyen ve koruyan olması Peygamberimiz (sav)'in ahlakında en fazlasıyla tecelli etmektedir
Peygamberimiz (sav) Müminlerle İstişare Ederdi
Peygamberimiz (sav) Allah'ın emrine uyarak, müminlerle istişare eder, onların fikirlerini alırdı Bu konu ile ilgili ayet şöyledir:
"… Öyleyse onları bağışla, onlar için bağışlanma dile ve iş konusunda onlarla müşavere et Eğer azmedersen artık Allah'a tevekkül et Şüphesiz Allah, tevekkül edenleri sever " (Al-i İmran Suresi, 159)
Peygamberimiz (sav), müminlerin de fikirlerini aldıktan sonra, kararını verir ve sonucu için Allah'a tevekkül ederdi Unutulmaması gereken çok önemli bir gerçek, alınan kararların hepsinin Allah katında önceden belli olduğudur Allah kaderde her kararı, her kararın sonucunu belirlemiştir Bir konu hakkındaki istişare ve sonra konuyu bir hükme veya sonuca bağlamak ise müminler için bir ibadettir Peygamberimiz (sav) bu gerçeği bilerek, müminlere danışmış, kararını vermiş ancak kararın sonucu için Allah'a güvenerek, Allah'ın en hayırlı sonucu yaratacağını bilmiştir
İstişare etmek müminler için de güzel ve hayırlı sonuçlar getirebilecek bir tavırdır Herşeyden önce, istişare eden kişi tevazulu davranarak güzel ahlak göstermektedir Örneğin Peygamberimiz (sav) ümmetinin içinde en fazla akla sahip, en basiretli ve en ferasetli olan kişidir Buna rağmen çevresindekilere danışması, onların fikirlerini öğrenmesi, onların bir konuya getirecekleri çözümlerin neler olacağını sorması, onun ne kadar alçakgönüllü bir insan olduğunun göstergesidir
Peygamberimiz (sav)'in İnce Düşünceli ve Nezaketli olması
Peygamberimiz (sav)'in döneminde çevresinde bulunan insanların bazılarının görgü ve kültür seviyeleri düşüktü Bu kişilerin ince düşünceli olmadıkları, rahatsızlık verebilecek tavırları hesaplayamadıkları bazı ayetlerden anlaşılmaktadır Örneğin evlere ön kapılarından değil de arka kapılarından girdikleri, Peygamberimiz (sav)'in evine yemek saatinde geldikleri ya da uzun uzun konuşup Peygamber Efendimiz’in vaktini aldıkları ayetlerde bildirilmektedir Peygamberimiz Hz Muhammed (sav) ise, son derece ince düşünceli, nezaketli, sabırlı, bu kişilere hoşgörü ile yaklaşan, içli ve çok medeni bir insandır Çevresindeki kişilerin rahatsızlık verici tavırlarını her zaman güzellikle uyarmış, onların gönüllerini almış ve büyük bir sabır ve emekle onları eğitmiştir Ve bu ahlakıyla da tüm müminlere çok güzel bir örnek olmuştur
Sonsuz merhamet ve şefkat sahibi olan Rabbimiz, Peygamberimiz (sav)'e bu konuda da yardımcı olmuş, onu ayetleri ile desteklemiştir Bu konudaki ayetlerden biri şöyledir:
"Ey iman edenler (rastgele) Peygamberin evlerine girmeyin, (Bir başka iş için girmişseniz ille de) yemek vaktini beklemeyin (Ama yemeğe) çağrıldığınız zaman girin, yemeği yiyince dağılın ve (uzun) söze dalmayın Gerçekten bu, peygambere eziyet vermekte ve o da sizden utanmaktadır; oysa Allah, hak (kı açıklamak)tan utanmaz " (Ahzap Suresi, 53)
Sahabelerin birçok rivayetinde de Peygamber Efendimizin nezaketli, ince düşünceli tavırlarına örnek verilmektedir Peygamber Efendimiz, hem bir peygamber olması, hem de bir devlet başkanı olması itibariyle, her kesimden insanla sürekli irtibat halinde olmuş; devlet ve kabile reislerinden zengin kimselere, fakir, zayıf, kimsesiz yetimlerden kadın ve çocuklara kadar herkesle görüşmüştür Tüm bu sosyal yapıları, yaşayış tarzları, huyları, alışkanlıkları birbirinden tamamen farklı olan insanlarla, her alanda iyi bir diyalog kurmuş, hepsinin gönlünü hoş tutmuş, her birine karşı nezaketli, anlayışlı, sabırlı ve güzel bir tavır göstermiştir
Peygamber Efendimizin çevresinde bulunan yakın sahabelerinin aktardıkları olaylardan da anlaşıldığı gibi Peygamber Efendimiz, "son derece nazik, nezih, zarif, latif ve ince düşünceli" idi Edep, terbiye ve görgü kurallarını hayatında en güzel ve en ideal şekliyle uyguluyordu
Hz Ayşe (ra), "Resulullahtan daha güzel ahlâka sahip hiç kimse yoktur Ashabından ve ailesinden birisi kendisine seslenince, 'Buyurun' diye karşılık verirdi Bu sebeple Allah, ona, 'Sen yüksek bir ahlâk üzeresin' buyurmuştur" diyerek Peygamber Efendimizde gördüğü güzel ahlakı anlatmıştır
Peygamberimiz (sav)'in Temizliğe Verdiği Önem
Kalp ve ahlak temizliği kadar beden, giysi, mekan ve yediği yiyeceklerin temizliği de Müslümanların en belirgin özelliklerindendir Bir Müslümanın saçları, eli, yüzü, bedeninin her yeri daima tertemiz olur Kıyafetleri de her zaman temiz, bakımlı ve düzgündür Çalıştığı veya yaşadığı mekanlar da her zaman derli toplu, temiz, hoş kokulu, havadar ve ferahlık verici olur Müminlerin bu özelliklerine en güzel örnek yine Peygamberimiz (sav)'dir Allah, bir surede Peygamberimiz (sav)'e şöyle buyurmuştur:
"Ey bürünüp örtünen, Kalk (ve) bundan böyle uyar Rabbini tekbir et (yücelt) Elbiseni temizle Pislikten kaçınıp-uzaklaş " (Müddessir Suresi, 1-5)
Allah Kuran'da müminlere temiz olan şeylerden yemelerini bildirmiş, Peygamberimiz (sav)'e de, temiz olan şeylerin helal olduğunu müminlere bildirmesini söylemiştir:
"Ey elçiler, güzel ve temiz olan şeylerden yiyin…" (Müminun Suresi, 51)
"Sana, kendilerine neyin helal kılındığını sorarlar De ki: "Bütün temiz şeyler size helal kılındı " Allah'ın size öğrettiği gibi öğretip yetiştirdiğiniz avcı hayvanlarının yakalayıverdiklerinden de -üzerine Allah'ın adını anarak- yiyin Allah'tan korkup-sakının Şüphesiz Allah, hesabı çabuk görendir " (Maide Suresi, 4)
Peygamberimiz (sav) bir hadis-i şeriflerinde de müminlere temiz olmayı şöyle öğütlemiştir:
"Müslümanlık temizdir, kirsizdir Siz de temiz olun, temizlenin, Zira cennete temizler girer » (G Ahmed Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, 1 cilt, Gonca Yayınevi, İstanbul, 1997, 96/2)
|