11-09-2008
|
#2
|
VANDETTA
|
Cevap : Tarihte bunlar oldu
BİR FRANSIZ TARİHÇİSİNİN GÖZÜYLE PREVEZE
Preveze Deniz zaferi(1541) deniz savaşları tarihinde önemli bir yer tutar Andrea Doria komutasındaki gururlu Haçlı donanmasının Akdenizin dibini boyladığı bu savaşı, o zamanı yaşayan Fransız deniz tarihçisi Amiral Jurien Da La Gravieve şöyle anlatır: Barbaros Hayreddin uzun kumaşlar üzerine yazılmış Kur’an ayetlerini kendi kasırgasının bordalarına bağlattı Bunun neticesinde bu kış mevsiminde esmekte olan rüzgar pek garip şekilde birdenbire durdu Doria’nın ağır yelkenli gemilerini hareketsiz bıraktı Türklerin süratli kadırgaları da bu gemilerin yanından geçerken top ateşi ile onları hırpaladı Kalyonlarındaki savaşçı üstünlüğü Doria’ya bir fayda vermedi Doğruca, gemilere rampa edilmeden sırf manevra ile deniz harbi kazanılması ilk defa olarak bu surette vuku buldu ”
“Denizde dağlar gibi akıp gidenler (gemiler) de O’nun (varlığının) delillerindendir Dilerse O, rüzgârı durdurur da, onun (denizin) üstünde kalakalırlar Elbette bunda çok sabreden, çok şükreden herkes için ibretler vardır (Şura:32-33)
İSLAM HUKUKU ROMA HUKUKUNDAN ETKİLENDİ Mİ?
Muhammed Hamidullah aynı eserinde anlatıyor: “Kısa süre önce bu konuyla alakalı bir kitap yayınlandı: “Roma Hukuku İslam Hukukunu Etkiledi mi?” Bu kitap farklı milliyetlerden beş yazarın makalelerinin tercümesini içermektedir Bütün yazarlar aynı problemi ele almakta ve şaşırtıcı biçimde hepsi de aynı sonuca ulaşmaktadır Roma hukukunun İslam hukukunu hiçbir şekilde etkilemediğini keşfettikleri için kendileri de hayrete düşmüşler Fransız yazar anlamlı biçimde makalesine şu başlığı koymuş; “Müslüman Hukukunun Teşekkülündeki Esrar”
Biz bu esrarı biliyoruz; İslam hukuku Hz Resulullah’ın mucizesidir “O zat (a s m ) öyle bir hukuk sistemi ve bir İslâmiyet ve bir kulluk ve bir dua ve bir davet ve bir imanla meydana çıkmış ki, onların ne misli var ne de olur Ve onlardan daha mükemmel, ne bulunmuş ve ne de bulunur Çünkü, ümmî bir zatta (a s m ) zuhur eden o hukuk, on dört asrı ve insanlığın beşte birini, âdilâne ve hakkaniyet üzere ve müdakkikane hadsiz kanunlarıyla idare etmesi, emsal kabul etmez ”
İNCİLLERDEKİ ÇELİŞKİLER
Bilindiği gibi gerek Tevrat ve gerek İncil insanlar eliyle tahrif edilmiştir En basitinden şöyle düşünebiliriz; İncil’in indiği lisan Arami dili (İsrailoğullarının dili)idi Şu an elimizdeki İnciller ise ilk olarak Yunanca tercümelere gidebilmektedir Onlar da bizim siyer kitaplarımıza benzetilebilir Kur’an ile arasındaki fark hemen anlaşılır O azizin mektubu, şu havarinin konuşması, İsa(as)ın başından geçmiş feşmekan olay…O’na “Hz İsa’nın Sireti” demek daha uygundur
Rahmetli Prof Muhammed Hamidullah “İslam’ın Doğuşu” adlı eserinde şöyle diyor: “Bir süre önce Almanya’daki Hıristiyan din adamları Kitab-ı Mukaddes’in(İncil) eski yazmalarını karşılaştırmayı düşündüler Dünya’daki bütün Kitab-ı Mukaddes yazmaları toplandı Dünya çapındaki bu faaliyetin ardından yayınlanan raporda şunlar ifade edildi: “Birbiriyle çelişen yaklaşık 200 bin nakil bulunmuştur ”
MASONLUK VE TÜRKİYE’DE İLK ÜSTADI
Sözlük anlamı “duvarcı” olan Masonluk, Kudüs’teki ünlü Süleyman Mabedi’nin mimarı Hiram Abiff usta tarafından duvar işçilerinin bir loncası olarak kuruldu Türkiye’de Masonluk resmi olarak 01 08 1909’da kuruldu ve ilk üstadı sadrazam Talat Paşa idi
|
|
|