Bir Milyonerle Evlenmek İçin Yarışır Mıydınız?

**VANDETTA** · 10-22-2008

Televizyonun �parayla saadet testi�
Hatırlayacaksınız, bir süre önce Almanya'da bir kanal "Ahlaksız Teklif"i ekrana getirmeye kalkışmıştı

Bir Alman, parasızlıktan karısını bir geceliğine kiraya veriyordu ve kanal bu açık artırmayı naklen yayınlamak istiyordu

Ancak yetkililer devreye girince canlı yayın durduruldu

Kanal, "kiralık eş ve kocası" ile yapılan bir söyleşiyle yetinmek zorunda kaldı

Alman televizyonlarının yapamadığını geçenlerde Fox televizyonu yaptı

"Kim milyonerle evlenmek ister" adlı programın duyurularını internette okumuştum

Ayrıntılarını Safter Yılmaz'dan öğrendim

Program, bir milyonerle evlenmek isteyen kadınların, canlı yayında kendilerini adama beğendirmeleri fikrine dayanıyordu

Bunun için de bir güzellik yarışması düzenlenmişti

Bu yarışmada, gelin adayları endamlarını sergileyecekler ve jüri de "şanslı güzel"i seçecekti

Lakin jüri üyeleri arasında kimliğini gizleyen milyoner de bulunacak ve sonuçlar açıklandıktan sonra gelini kapıp kaçacaktı

Bu "ticari peri masalı"ndaki Sinderella rolü için 1000 kadın başvurdu

18 ile 43 yaşları arasındaki bu kadınlar arasından 50 yarışmacı seçildi

50 genç kadın 2 saatlik program süresince jürinin önünden geçtiler; önce gece kıyafeti, sonra mayoyla

Sonunda yarışmayı bir hasta bakıcı kız kazandı

Jürideki milyoner de sahneye çıkıp, kazanan güzelin önünde diz çöktü ve kendisine evlenme teklif etti

Kameralar oradaydı

Evlendirme memuru oradaydı

Orada evlendiler ve televizyon kanalının balayı hediyesi olan tatil için Karayipler'e uçtular

SUÇ ORTAKLARI Amerikan basını ertesi gün programı "Canlı yayında fuhuş" diye lanetledi

Fox TV'yi, haklı olarak, yerden yere vurdu

Ama "rezil olan" sadece televizyoncular mıydı acaba?
Ya hiç tanımadığı bir milyonerle evlenebilmek için podyumda endam sergileyen diğer 49 kadın

?
Ya para karşılığı izdivaç teklifine hevesle koşturan 1000 aday adayı

?
Ya bu "rezalet�i izlemek için ekran başına üşüşen 23 milyon seyirci

?
Bu tür durumlarda hançeri televizyon yapımcılarının kalbine saplarken, bir de "işbirlikçiler"e bakmakta yarar var

Acaba televizyon bu tür ahlaksız teklifleri sırf daha çok izlenme uğruna ekrana getirip masum kalplerimizi mi kirletiyor

yoksa nicedir bilinçaltımızda bastırıp durduğumuz "utanç verici tutkularımızın� üzerine spot ışıkları tutarak onu teşhir (ve tahrik) mi ediyor?
Yani televizyonda gördüklerimiz yüzünden mi böyle olduk

yoksa zaten böyleydik de kendimizi televizyonda görünce mi şok olduk?

TV AYNADIR Ben ekranın bir ayna olduğuna inananlardanım

Bazen doğru, kimi zaman yamuk, genellikle de abartılı ya da yanlış yansıtan, ama sonuçta mutlaka gördüğünün bir versiyonunu aksettiren, koca bir ayna

"Kim milyonerle evlenmek ister" yarışmasının da, çağımız fikriyatının ipuçlarını veren abartılı bir "yansıma" olduğu kanısındayım

Okurken çok yadırgadığımız, ayıpladığımız, lanetlediğimiz bu "rezalet'in satır altlarında, paranın toplumsal ve kişisel ilişkilerimiz üzerinde kurduğu tartışmasız hakimiyetin izlerini görmek mümkün

Belki hatırlayacaksınız, geçen yıl Bilses'in İzmirli 4600 genç arasında yaptığı araştırmada, deneklere "Sizce mutluluğun anahtarı nedir" diye sorulmuş ve büyük çoğunlukla "Paradır" yanıtı alınmıştı

Oysa araştırmayı yapan Prof

Dr

İbrahim Armağan, 20 yıl önce aynı soruyu 70'lerin gençlerine sorduğunda "Sevgidir" yanıtını almıştı

20 yıl içinde gençler, sevginin değil, paranın saadet getireceğine inanır olmuşlardı

Geçen hafta eşinin bir çapkınlık hikayesiyle gazetelerin birinci sayfasına yerleşen Hülya Avşar, konuya ilişkin açıklamasıyla bu yeni kuşağın hayata bakışını özetledi adeta:
"Kaya beni bir kadınla aldatırsa bu belki onarılabilir" dedi Avşar kızı; "

ama borsada geçen yıllarda olduğu kadar büyük ve bilinçsizce kaybederse bu, boşanma sebebidir"

VAR(LIKLI) OLMAK! Sevgi, emek, özen, sadakat, günümüzün ilişkiler borsasının kaybeden değerleri

Belki de o yüzden, en duyarlılarımız bile, konduramadığımız birinin yakışıksız bir alışverişi karşısında "Canım başka nasıl para kazansın" deyip geçebiliyoruz

Çetin Altan ustanın sözleriyle söylersek "Varlıklı olma"yı, "var olma"ya yeğliyoruz

Neyse ki "varlıklı olmak" nadiren prim yapıyor ve tarih, hep "var olanlar"ın yanında saf tutuyor

Hem biliyor musunuz;
Fox TV' deki yarışmadan birkaç gün sonra yarışmanın galibi hasta bakıcı, evlenmenin iptali için mahkemeye başvurmuş

Para bazen saadet getirmeyebiliyormuş meğer

Can Dündar

10-22-2008	#1
VANDETTA	Bir Milyonerle Evlenmek İçin Yarışır Mıydınız? Televizyonun �parayla saadet testi� Hatırlayacaksınız, bir süre önce Almanya'da bir kanal "Ahlaksız Teklif"i ekrana getirmeye kalkışmıştı Bir Alman, parasızlıktan karısını bir geceliğine kiraya veriyordu ve kanal bu açık artırmayı naklen yayınlamak istiyordu Ancak yetkililer devreye girince canlı yayın durduruldu Kanal, "kiralık eş ve kocası" ile yapılan bir söyleşiyle yetinmek zorunda kaldı Alman televizyonlarının yapamadığını geçenlerde Fox televizyonu yaptı "Kim milyonerle evlenmek ister" adlı programın duyurularını internette okumuştum Ayrıntılarını Safter Yılmaz'dan öğrendim Program, bir milyonerle evlenmek isteyen kadınların, canlı yayında kendilerini adama beğendirmeleri fikrine dayanıyordu Bunun için de bir güzellik yarışması düzenlenmişti Bu yarışmada, gelin adayları endamlarını sergileyecekler ve jüri de "şanslı güzel"i seçecekti Lakin jüri üyeleri arasında kimliğini gizleyen milyoner de bulunacak ve sonuçlar açıklandıktan sonra gelini kapıp kaçacaktı Bu "ticari peri masalı"ndaki Sinderella rolü için 1000 kadın başvurdu 18 ile 43 yaşları arasındaki bu kadınlar arasından 50 yarışmacı seçildi 50 genç kadın 2 saatlik program süresince jürinin önünden geçtiler; önce gece kıyafeti, sonra mayoyla Sonunda yarışmayı bir hasta bakıcı kız kazandı Jürideki milyoner de sahneye çıkıp, kazanan güzelin önünde diz çöktü ve kendisine evlenme teklif etti Kameralar oradaydı Evlendirme memuru oradaydı Orada evlendiler ve televizyon kanalının balayı hediyesi olan tatil için Karayipler'e uçtular SUÇ ORTAKLARI Amerikan basını ertesi gün programı "Canlı yayında fuhuş" diye lanetledi Fox TV'yi, haklı olarak, yerden yere vurdu Ama "rezil olan" sadece televizyoncular mıydı acaba? Ya hiç tanımadığı bir milyonerle evlenebilmek için podyumda endam sergileyen diğer 49 kadın ? Ya para karşılığı izdivaç teklifine hevesle koşturan 1000 aday adayı ? Ya bu "rezalet�i izlemek için ekran başına üşüşen 23 milyon seyirci ? Bu tür durumlarda hançeri televizyon yapımcılarının kalbine saplarken, bir de "işbirlikçiler"e bakmakta yarar var Acaba televizyon bu tür ahlaksız teklifleri sırf daha çok izlenme uğruna ekrana getirip masum kalplerimizi mi kirletiyor yoksa nicedir bilinçaltımızda bastırıp durduğumuz "utanç verici tutkularımızın� üzerine spot ışıkları tutarak onu teşhir (ve tahrik) mi ediyor? Yani televizyonda gördüklerimiz yüzünden mi böyle olduk yoksa zaten böyleydik de kendimizi televizyonda görünce mi şok olduk? TV AYNADIR Ben ekranın bir ayna olduğuna inananlardanım Bazen doğru, kimi zaman yamuk, genellikle de abartılı ya da yanlış yansıtan, ama sonuçta mutlaka gördüğünün bir versiyonunu aksettiren, koca bir ayna "Kim milyonerle evlenmek ister" yarışmasının da, çağımız fikriyatının ipuçlarını veren abartılı bir "yansıma" olduğu kanısındayım Okurken çok yadırgadığımız, ayıpladığımız, lanetlediğimiz bu "rezalet'in satır altlarında, paranın toplumsal ve kişisel ilişkilerimiz üzerinde kurduğu tartışmasız hakimiyetin izlerini görmek mümkün Belki hatırlayacaksınız, geçen yıl Bilses'in İzmirli 4600 genç arasında yaptığı araştırmada, deneklere "Sizce mutluluğun anahtarı nedir" diye sorulmuş ve büyük çoğunlukla "Paradır" yanıtı alınmıştı Oysa araştırmayı yapan Prof Dr İbrahim Armağan, 20 yıl önce aynı soruyu 70'lerin gençlerine sorduğunda "Sevgidir" yanıtını almıştı 20 yıl içinde gençler, sevginin değil, paranın saadet getireceğine inanır olmuşlardı Geçen hafta eşinin bir çapkınlık hikayesiyle gazetelerin birinci sayfasına yerleşen Hülya Avşar, konuya ilişkin açıklamasıyla bu yeni kuşağın hayata bakışını özetledi adeta: "Kaya beni bir kadınla aldatırsa bu belki onarılabilir" dedi Avşar kızı; " ama borsada geçen yıllarda olduğu kadar büyük ve bilinçsizce kaybederse bu, boşanma sebebidir" VAR(LIKLI) OLMAK! Sevgi, emek, özen, sadakat, günümüzün ilişkiler borsasının kaybeden değerleri Belki de o yüzden, en duyarlılarımız bile, konduramadığımız birinin yakışıksız bir alışverişi karşısında "Canım başka nasıl para kazansın" deyip geçebiliyoruz Çetin Altan ustanın sözleriyle söylersek "Varlıklı olma"yı, "var olma"ya yeğliyoruz Neyse ki "varlıklı olmak" nadiren prim yapıyor ve tarih, hep "var olanlar"ın yanında saf tutuyor Hem biliyor musunuz; Fox TV' deki yarışmadan birkaç gün sonra yarışmanın galibi hasta bakıcı, evlenmenin iptali için mahkemeye başvurmuş Para bazen saadet getirmeyebiliyormuş meğer Can Dündar __________________ Milliyetçilik,faşizmin millete yutturulabilir halidir,aksini iddia edenler kendi milliyetçiliğini savunanlara saygı duysunlar! Tek çare;Din birliğidir Cemil Meriç Köşesi