GöKKuŞaĞı
|
Ölüye Mektup
Minareden bir selâ, yükselince kuşlukta;
Hazırlandı teneşir, camideki taşlıkta
Neler söylendi neler, gıyabında bir bilsen;
İkindiye kadar ki, bir kaç saat boşlukta  
Sağlığında can ciğer bildiğin o dostların;
Toplandılar önünde, evdeki minik barın
İçiyordu hepsi de , belli ki üzüntüden,
Hepsinden de üzgündü, otuzbeş yıllık karın 
İlk dubleler bitince, dağıldı kasvet biraz,
Menüye dahil oldu, yeşil erik ve kiraz
Biri kadeh kaldırdı, şerefine ruhunun;
Hiç kimseden gelmedi, bu teklife itiraz 
Kadehler, birbirini izledikçe peşpeşe;
Çehreleri kapladı, sanki gizli bir neşe
Ne kadar da severmiş, seni meğer dostların;
Bir saatte boşaldı, inan ki üç beş şişe 
Gerçi sen öldün amma anıların diriydi,
Çapkınlığın en renkli konulardan biriydi
Bir puan daha aldın, cinsiyetin yüzünden;
Çünkü bu türlü işler, erkeğin el kiriydi 
Bu sohbet potasında, kaynadıkça taştılar
Hep si de temiz kalpli, hepsi de çağdaştılar
Seni gömdükten sonra, hani o çok sevdiğin;
Balık lokantasında yemekte anlaştılar 
Derken ikindi vakti, duyuldu ezan sesi;
Hiç kimsenin camiye gelmiyordu giresi
Cenazeyi bekledi, bikaçı kılmak için;
Ne rükû vardı çünkü, ne de onun secdesi 
Biraz sonra mezarlık, alkışlarla inledi,
Alkışlar isyan dolu, kalpleri perçinledi
Bu görkemli törenin, bu çağdaş korosunu
Münker Nekir isimli, melekler de dinledi 
Dostların ağlamaklı, pozlar verdi basına,
Birkaç kürek toprakla, katıldılar yasına
Lâkin Kur'an başlarken, duyunca Besmeleyi;
Mezarlığı terketti, hepsi koşarcasına 
Bir rahatlık hissetti, eve dönüşte karın;
Haftalık programda, konken günüydü yarın
Yaşamıştı dünyanın, nice zevkini ama,
Bir başka tadı vardı, bir başka şu kumarın 
Yaşına rağmen hâlâ, dikkat çeken bir tipti,
Hâlâ yürek hoplatan, bir vücuda sahipti
ve bundan böyle artık, bütün güzel dullara
sosyete pazarında, korkulu bir rakipti 
Hayat yeni başlıyor, diye düşündü birden;
ne senden eser kaldı ne yattığın kabirden
vız gelirdi, şu ahlak masalları toplumun
kurtulmuştu nihayet baskılardan cebirden 
İlk önce silmeliydi, hafızadan cismini
indirdi duvardaki, yağlıboya resmini
arkasından çıkardı, mektupluk ve zildeki;
sarı pirinç üstüne, yazdırdığın ismini 
Ertesi gün dostların akıl verdi eşine;
çoluk çocuk düştüler, mirasının peşine,
ne kadar sevinirdin, öldüğüne kim bilir;
görseydin yaptığını, kardeşin kardeşine 
Üç gün sonra kutlandı, baldızının yaş günü,
haftasına kalmadı, küçük kızın düğünü
yani sözün kısası, sen gittiğinle kaldın,
hiç kimse fark etmedi, inan ki öldüğünü 
Bu mektuptan pek hoşnut, kalmadın biliyorum,
daha neler yazmıştım, Vazgeçtim siliyorum
bu dünyada hesabın, iyi kötü bağlandı;
sana öte dünyada, kolaylık diliyorum
__________________
Bıçak soksan gölgeme, Sıcacık kanım damlar
Girde bak bir ülkeme: Başsız başsız adamlar
NFK
GaLiBa Bu GeCe YaĞMuRDa GöKKuŞaĞı MiSali GüLeRKeN aĞLaMaNıN ZaMaNı
|