Yalnız Mesajı Göster

Zehirlenmekten Zevk Alanlar

Eski 10-12-2008   #1
yazarel
Icontr

Zehirlenmekten Zevk Alanlar



Zehirlenmekten lezzet alanlar
Bu vatanda doğacaksın Bu milletin ekmeğiyle suyuyla büyüyeceksin Belki de bir lokma ekmeğe muhtaç yetimlerin rızıklarından kesilerek yaptırılan güzelim okullarda okuyacaksın İstikbâlimizin garantisi olarak, "öğretmensin" diye köye gönderileceksin İnsanlık ve yardımlaşmada birbirleriyle âdeta yarışan vatandaşların samimî ve sıcak alâkasıyla karşılaşıp, manevî evlât muamelesi göreceksin Sonra da bu kadar nimetleri unutarak, beslendiğin sofraya ihanet edeceksin
Bu nasıl anlayış? Bu nasıl fikir? Bu nasıl felsefe? Bir hayvan bile, sahibinin bir ikramına bin hizmet ederken, bu kadar ikrama rağmen, bu tip nankör insanlar neden hep ihanet yolunu tercih ediyorlar? Nasıl oluyor da vicdanları buna müsâade ediyor?
Bunun cevabını, okuduğum bir tefsirden hatırlamaya çalışıyordum: "Malumdur ki, âlâ (iyi) bir şey bozulsa, edna (basit) bir şeyin bozulmasından daha ziyade bozuk olur Meselâ, nasıl ki, süt ve yoğurt bozulsalar yine de yenilebilirler Yoğ bozulsa yenilmez Bazen zehir gibi olur Öyle de, mahlukatın en mükemmeli, belki en âlâsı olan insan, eğer bozulsa, bozuk hayvanlardan daha ziyade bozuk olur Müteaffin (kokuşmuş) maddelerin kokusuyla telezzüz eden (lezzet alan) haşerat gibi ve ısırmaktan lezzet alan yılanlar gibi, dalâlet bataklığındaki şerler ve habis (pis) ahlâklar ile telezzüz ve iftihar eder Zulüm ve zulümatındaki zararlardan ve cinayetlerden lezzet alırlar"
Yarım asır önce kaleme alınan bu ifadelerin bugün bütün açıklığıyla kendini gösterdiği anlaşılıyordu Demek ki, o yıllarda atılan tohumlar, bugün meyve veriyordu
Kalbinden imân, ahlâk ve faziletin sökülerek alındığı gençlerin bu milleti ne hâle getirebileceklerini hayâl ettikçe, Kayseri terminalindeki sıcağa rağmen titriyor ve böyle insanların şerrinden bu büyük milleti ve mâsum insanları muhafaza etmesi için Allah'a yalvarıyordum
Bu aldatılmış güruhla mücadelede kuvvet, sabır ve metânete ne kadar ihtiyacımız var?
Bineceğim otobüse doğru ilerlerken, kalbi dertlerle param parça olmuş ihtiyar yol arkadaşımın son sözlerini, fısıldayarak tekrar etmeye çalışıyorum:
"Yıkanlar çok, yapanlar az Öyleyse yapanlar geceyi gündüze katmalılar ki, yapılan tahripler günü gününe tamir olsun"
BENDERİ,MKİ BU VATAN BİZE ATALARIMIZDAN BİR EMANET AMA EMANETE HIYANET EDENLER VAR SANMASINLARKİ YAPTIKLARI YANLARINA KALIR KİMSENİN AHII KİMSEDE KALMAZ TIPKİ O BİNLERCE ŞEHİT ANALARINI YAPTIĞI BEDUALAR GİBİ SAYGILAR BENDEN TÜM OKUYUCULARA

__________________
DAĞDA ÜÇ BEŞ DOMUZ SÜRÜSÜ TUTTURMUŞ BİR KÜRDİSTAN TÜRKÜSÜ ELİNE ALMIŞ BAYRAK DİYE BİR MASA ÖRTÜSÜ SATSAN BEŞ PARA ETMEZ NE ÖLÜSÜ NE DİRİSİ İTE İTLİKYAPIP KAFA TUTMA BEYİNE ANLASA DEDİĞİMİ SOKAKTAKİ KÖPEK AĞLAR HALİNE DUY ULAN SOYSUZ (NE MUTLU TÜRKÜM DİYENEEEE)
Alıntı Yaparak Cevapla