Yalnız Mesajı Göster

Mehmet Akif Ersoy'dan; Zulmü Alkışlayamam, Zalimi Asla Sevemem

Eski 09-05-2008   #1
KRDNZ
Icontr

Mehmet Akif Ersoy'dan; Zulmü Alkışlayamam, Zalimi Asla Sevemem




Mehmed Âkif, “Safahat” ın “Âsım” bölümünde haksızlıklar karşısındaki duruşunu, tavrını açık ve çarpıcı mısralarla dile getirir İşte üzerinde önemle durulması gereken şiir:

Zulmü alkışlayamam, zâlimi aslâ sevemem;
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem
Biri ecdâdıma saldırdı mı, hattâ boğarım…
-Boğamazsın ki !
-Hiç olmazsa yanımdan koğarım
Üç buçuk soysuzun ardında zağarlık yapamam;
Hele hak nâmına haksızlığa ölsem tapamam
Doğduğumdan beridir âşıkım istiklâle,
Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lâle

Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum?
Kesilir, belki, fakat çekmeye gelmez boyunum
Kanayan bir yara gördüm mü yanar tâ ciğerim,
Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim
Adam aldırma da geç git, diyemem, aldırırım
Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım
Zâlimin hasmıyım amma severim mazlûmu…
İrticâın şu sizin lehçede ma’nâsı bu mu?… "


Mehmet Âkif, ümmetin derdiyle dertlenmiş bir insan Yazdığı şiirlerde yaşanan acılar, yenilgiler, yoksulluğumuz ve umut dile gelir “Safahat”ta yer alan her bir şiirde devrin halleri adeta kelimelerle resmedilir

Mehmed Âkif, çözümde görev alan, çözüm üreten mütefekkir-şairdir Duydukları, gördükleri kısaca yaşadıkları karşısında kayıtsız kalmamıştır Yaşadığı dönemde olup bitenler, esere taşınmış, üzerinde düşünülmüş ve dersler çıkarılmış Şiirini ‘samimiyet’ ve ‘gerçekçilik’ üzerine kurmuştur diyebiliriz

“Hayır, hayâl ile yoktur benim alışverişim…
İnan ki her ne demişsem, görüp de söylemişim
Şudur cihanda benim en beğendiğim meslek :
Sözün odun gibi olsun, hakikat olsun tek”

* Bir ömür inandığı gibi yaşama çabasında olmuş Eşref Edip, Mehmed Âkif’in bu yönünü şöyle ifade eder: “Âkif, sadece bir köşeye çekilip düşündüklerini ve duyduklarını yazmakta kalan bir şair değildi Aynı zamanda doğru bildiği şeyleri yapmaya çalışan; hareketlerini samimi duygularına uygun düşürmeye uğraşan bir cemiyet adamıydı” Eserleri ile hayatını karşılaştırdığımız zaman şunu açıkça görüyoruz: Mehmed Âkif, izzetli bir duruşu olan şahsiyettir

“Zulmü alkışlayamam, zâlimi aslâ sevemem;
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem…”

* Bu iki mısra yaşanan haksızlıklar karşısında bir cevap hükmündedir Şair haksızlıklar karşısında susmayacağını beyan ediyor Mehmed Âkif dindar bir şahsiyetti Müslümanca düşünmeyi ve müslümanca yaşamayı ilke edinmişti Mehmed Âkif’in zulme karşı oluşundaki kaynağı, hareket noktası Kur’an-ı Kerim ve Peygamber Efendimiz’in(s) sünneti idi Rabbimiz buyuruyor: “Zalimlere meyletmeyin, sonra size ateş dokunur Sizin ALLAH’tan başka dostlarınız yoktur Sonra yardım olunmazsınız” ( Hud Suresi 113) Peygamber Efendimiz(s) buyuruyor: “Kim, zalime yardım ederse ALLAH o zalimi ona musallat eder

* Zulmü asla desteklemeyeceğini, zalimleri asla sevmeyeceğini açıkça duyuruyor şair “Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem” mısrası ile hakkın, hakikatin yanında olacağını ifade ediyor


“Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum?
Kesilir, belki, fakat çekmeye gelmez boyunum

* Hiç kimse beni kendisine kul, köle edemez; beni keyfince yönetemez anlamı burada yüksek sesle dillendiriliyor İtirazlarım karşısında belki beni susturmak istersiniz hatta öldürmek istersiniz beni ama istediğiniz yöne sevk edemezsiniz Sizin yanınızda değilim nidasıdır bu Doğru bildiğini söyleme kararlılığı bir kez daha
vurgulanmaktadır İzzetli yaşamanın yolu, gerektiğinde ‘hayır’ diyebilmekten geçer Yerinde ve zamanında tavır almak, meydanı kötülük odaklarına bırakmamak adına önemlidir Yoksa dokunmaz sanılan yılan(lar), bir gün olur dokunur İşte o vakit, her şey için çok geç olabilir Zira yapılması gerekenler zamanında yapılmamıştır

“Kanayan bir yara gördüm mü yanar tâ ciğerim,
Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim
Adam aldırma da geç git, diyemem, aldırırım
Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım
Zâlimin hasmıyım amma severim mazlûmu…
İrticâın şu sizin lehçede ma’nâsı bu mu?”

* * Bu mısralarda şairimiz acıma, merhamet duyguları ile ön plandadır Kimsesizleri, mazlumları koruma gayretinde olduğunu görüyoruz Mehmed Âkif “Safahat”ta yer alan diğer şiirlerinde de bu duyguyu sıkça işler “Küfe” şiirinde çocuk yaştaki Hasan’ın acıklı hikâyesi anlatılır “Seyfi Baba” şiirinde fakir Seyfi Baba’nın perişan hali, yoksulluğu, kimsesizliği anlatılır Şair, Seyfi Baba’ya yardım etmek ister ama ne hazindir ki onun da cebinde parası yoktur Yaşanan bu hali yüreğimizi sızlatan bir mısra ile ifade eder: “Ya hamiyyetsiz olaydım, ya param olsa idi” Gerçekçi bir anlatım hakim Mehmed Âkif, yaşanan zorlukları gören, dertlilere derman olmak isteyen, cemiyete yol gösterme çabasında olan bir şahsiyettir Yazdıklarını, bütün samimiyetiyle şahsında yaşayarak göstermiştir Çevresinde bulunan Mithat Cemal, Eşref Edip gibi şahısların hatıraları, tespitleri bu anlamda dikkate değer

* "Kanayan bir yara gördüm mü yanar tâ ciğerim” mısrasında şairimizin insancıl yönü belirgin Bütün haksızlıkların karşısında duran; izzetli, erdemli bir insan ile muhatabız Kararlı bir tutumu görmekteyiz Şair, tarafsız değildir Mazlumların yanında olmayı tercih etmiştir “Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu” mısrası bu tercihe işaret eder

* * Şiirin bütününde haksızlıklar karşısında tavır alış ve mazlumları koruma çabası ana duygu olarak işlenmiştir Bu şiir Mehmed Âkif’in karakterini, duruşunu açıklayıcı niteliktedir


Yaşadığı çağı doğru okuyan, noksanları gören, yapılması gerekenleri maddî ve manevî cephesiyle duyuran mütefekkir-şair Mehmed Âkif’i yeniden okumalıyız


__________________

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?




Ey ŞaiR! Bana Yağmurdan bahsetme, yağdır
Alıntı Yaparak Cevapla