Yalnız Mesajı Göster

Ey Kureyşliler 'La İlahe İllahlah' deyiniz

Eski 09-02-2008   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Ey Kureyşliler 'La İlahe İllahlah' deyiniz



Ey Kureyşliler "La İlahe İllallah" Deyiniz "En'am suresinin 22ayetinde:"Bir ölü iken kendisini dirilttiğimiz; O'na insanların arasında yürüyebileceği bir nur verdiğimiz kişi"diye övülene nice selam ve nice gıpta ve nice hürmetler olsun
Safa Tepesin'i görüyoruzBir gurup insan,toplanmış bir puta tapınıyor ve yalvarıyorlarEy tanrımız bize bol nimetler ver,şöyle şöyle kötülüklerden koru gibi Taptıkları put Velid'in Yani öyle garip bir tanrı ki bir de sahibi var Peygamberimizin hizmetçisi Abdullah İbni Mes' ud hazretleri de orada ve onları uzaktan seyrediyorkoca koca adamlar,kendilerinden geçmiş halde putun önünde tuhaf hareketler içindeler Ayin yapıyorlar Gülünç ve insan haysiyeti için iğrenç manzara Ahmaklığın en net karikatürize edilmiş tablosu; küfrün tiyatroluk fotoğrafı
Abdullah ibni mes'ud, radıyallahü anh, birden efendisini görüyor Evet O geliyor;büyük kurtarıcı ahenkli adımlarla yaklaşıyorlarTehlike,tuzak,ihanet onları durduramıyorO, mübarek elleri ile dalalet perdesini aşağı çekip şu zavallı mahlukları, küçüklükten insanlık seviyesine yüceltmek;yani müslüman olmalarını gerçekleştirmek için büyük davetini bir kere daha tekrarlayacakNe derlerse desinler,tavırlar, kabulleri,öfkeleri hangi çap ve hangi buudda olursa olsun davet tekrarlanacaktır
Efendimiz,başlarında, adamlar,ürkek,şaşkın ve küstah Emir, en çarpıcı kelimelerden kurulu bir davet cümlesi:
-Ey Kureyşliler "La ilahe illallah" deyiniz!
Küfrün beyninin tam ortasına indirilen bir balyoz Yani: Yanılıyorsunuz, Halık'ınız olan ilah, Velid'in bu tahta parçası değil; ezeli ve ebedi olan Allah'dır Mesajın anlamı bu Söz, müşriklerin arasına bir dinamit gibi rüşmüştür Gururları yaralandı ve nefsleri kabardı Velid başı çekiyor Ebu Cehil'e dönerek:
-Ne dersin şunu bir güzel mahçup edeyim mi?
-İstediğini yapmakta serbestsin!
Velid, bir tırmarhanelik tip gibi putunu boynuna asarak Resuller sultanı'nın karşısına dikildi Mağrur ve edepsiz:
-Sen bize her zaman ne diyordun? "Allah, insana şah damarından daha yakındır" değl mi? Bak işte benim tanrım bana ne kadar yakın Herkes onu görmekte, Peki senin Rabbin hani? Haydi sen de onu göstersene!
Sevgili Peygamberimiz, bu sersem mantıklı çok bilmişe karşılık vermeyi lüzumsuz gördüler Velid, bir cevap alamayınca savaştan gelen mağrur bir kahraman edasıyla yoldaşlarının arasına döndü Putu tekrar karşılarına dikerek, ayini sürdürdüler bu defa dilekleri kan kokuyordu:
-Ey tanrımız! Şu Muhammed'in ettiği yetti artık bak sana bile sataşıyor Herhaled onu öldürmekten başka çare kalmadı Bu dileğimiz için bize yardımcı ol
Peygamberimizi, Velid'in kuru ağaç parçasına ispiyonlayan putperestlerin sözleri bitince bir kafir cinni, nice zamandır beklediği fısatı bulur bulmaz hemen bunu kullandı Putun içinden "izin veriyorum Katledebilirsiniz Ben de yardımcı olurum" diye sesler işitilmeye başlandı Kafirler, şaşkın ve sevinçli Şaşkınlar, çünkü tanrılarından daha evvel bir şey duymuş değiller Sevinmelerinin sebebiyse yakarışlarının güya kabul görmüş olması Hace-i Kainat ve mübarek hizmetçileri de putun dediklerini duydular Efendimiz, Abdullah ibni Mes'ud'u da alarak üzüntülü bir halde geri döndüler Abdullah ibni Mes'ud, radıyallahü anh, ancak eve vardıklarında sormaya cesaret edebildi:
-Ya Resulullah puttan gelen sesleri siz de işittiniz mi?
Aziz Peygamber, sallallahü aleyhi ve sellem, meyus bir halde iken daha evvel böyle bir sualle incitmek istememişdi
-Evet; O, putların içine girerek halkı Peygamberlerin katline teşvik eden bir cinnidir Ama daha evvel hangi cinni bunu yaptıysa sonunda helak olmaktan kurtulamadı

Aradan epeyce zaman geçmişti Bir gün Sevgili Peygamberimiz, Abdullah ibni Mes'ud'la birlikte oturuyorlar Aniden bir selam işittiler Peygamberimiz selamı aldı ama hizmetçileri kimseyi göremiyor Oratılakta olan biri yok Abdullah ibni Mes'ud radıyallahü anh'ın şaşkınlığı devam ederken insanların ve cinnilerin Peygamberi, sallallahü aleyhi ve sellem, meçhul sese sordular:
-Gök ehlinden misin, yer ehlinden misin?
-Cinniyim
-Niçin geldin?
-Musır isminde bir kafir cinninin bir putun içine girerek müşriklerin zatı alinize ziyan vermesi için onları teşvik ve tahrik ettiğini ve sizin de bundan üzüldüğünüzü işittim Haberi aldığımdan beri bu dinsizi arıyordum Nihayet O'nu yine Safa Tepesi'nde yakaladım; ve bir kılıç darbesi ile canını cehenneme yolladım Yarın aynı tepeye gelerek müşrikler, putlarına tapınırken onları hak dine çağırmanızı istirham ediyorum Siz, onları Allah yolunda davet ederken ben de Velid'in putuna girer ve sözlerinizi tasdik ederek sizi ve islam dinini överim Böylece dostlarınız sürurlanır; düşmanlarınız üzüntüden kahrolur
-İsmin ne senin?
-Semhec
-Sana aha güzel bir isim vermemi ister misin?
-Hangi ismi ya Resulallah?
Sevgili Peygamberimiz:
-İsmin "Abdullah" olsun, buyurdular:
Cinni, kendisine bir peygamberin hele son ve en büyük Resul'ün bizzat ad vermiş olmasına o kadar çok sevindiki
Peygamberimiz ve İbni Mes'ud, radıyallahü anh, ertesi sabah Safa'ya gittiler Puta tapıcılar orada ve putlarına kulluk etmekle meşguller Allah'ın Resulü onları tekrar tevhide ve islam dinine çağırıyor Efendimizin sözleri üzerine kafirler, inat ve nisbet olsun diye putlara secde ederek yalvarmaya başladılar:
-Ey tanrımız bize Muhammed'i ve O'nun dininin kötülüğünü anlat; O'nu mahcup et!
Puttan sesler gelmeye başladı Ses, efendimizi öven bir kaside okuyor Şiir bitti Bu defa islamiyeti düzgün bir arapça ile methetmeye başladı Abdullah, vazifesini çok güzel yapıyordu
Güruh, önce şaşırdı sonrra gazaba geldiler Bu nasıl tanrı ki Muhammed'i yüceltiyor O'nu şiirler ve güzel sözlerle kendilerine övüyor?
-İşte bu da Muhammed'in ayrı bir sihri!
der demez tanrılarını paramparça ettiler Söz dinlemeyen yaramaz bir tanrının sonu işte böyle olurdu Zavallı ağaç parçasını iyice kırdıktan sonra kainatın Seyyidine saldırdılar; bazısı tartaklıyor, bazısı taş atıyor; mübarek saçları darmadağınık oldu Adamlar kudurmuş Ağızları köpük içinde Biri de düşünemiyor ki "Biz Muhammed'in sahri" diyoruz ama bu nasıl ilah ki sihrin tesirinde kalarak ne diyeceğini şaşırıyor?
İnsanlığın en metin ve en sabırlısı, şu bir çift sözden gayri hiç bir şey demediler:
-Ey kureyşliler siz bana vuruyorsunuz ama; ben sizin peygamberinizim!
Bunak yaşta bir putperest, ucu sivri demirli bir değneği sevgili Peygamberimiz'in mübarek karnına saplamak üzereydi ki ihtiyarın "kütt" diye eli kırıldı Sürü, şaşkın halde donup kaldı Peygamberimiz ve hizmetçisi aralarından geçip gittiler










Alıntı Yaparak Cevapla