dejavu2009
|
Cevap : Türban için yanıt
Burada yazılan yorumların hepsini samimi buluyorum ve teşekkür ediyorum Bu konuyu açmaktaki amacım baştan belli Bir üyemiz istedi diye yeni bir konu açtım
Amacım ayrılık yaratmak değil ve bu yazıyı okuyanların düşüncesini değiştireceğim diye yazmadım Ayrıca bütün bu yazılanlara karşı cevaplarım hazır
Bunları söylemeden cevaplara geçmek istemiyorum
sevgili vandetta, sakın seni üzmek ya da aşağılamak gibi bir niyetim olduğunu düşünme haşa eğer kalbini kırdıysam önce sen affet sonra Allah affetsin
Her ne kadar'başörtüsü takanlara saygımız sonsuz'gibi süslü kelimlerle içten içe sürdürülen pazarlık örtülmeye çalışılsa da yazı güttüğü amacı gizliyememektedir
İçten pazarlığım yok Ben içten pazarlıklı değilim ben kendi cevabımı verdim Ve yine söylüyorum benim saygım vardır Saygım ayrıdır, düşünce ise ayrıdır Çünkü bunun bir tercih meselesi olduğunu düşünüyorum Sana soruyorum Kızılderililerin inancı Müslümanlığa göre doğru değildir ama insanlar saygı duyabilir değil mi?
Birincisi;Arapçayı tükçe olarak yazmaya kalkarsanız hata yaparsınız,çünkü arapça da normal şekilde söylendiğinde aynı gibi gözüksede tecvitle birlikte okunduğunda apayrı bir havaya bürünen harfler vardır,arapçanın bir diğer hassas noktası ise bir harf değişikliği ile kelime anlamını tam zıt yöne çevirebileceğinizdir,bu yüzden türkçe olarak arapça okunmasına karşıyım,burada meal den bahsetmiyorum  
Bu yazdıklarına karşılık şunu soruyorum Sen ARAPÇA biliyor musun? Benim ana dilim ARAPÇA’dır Kur’an-ı Kerim’i Kaç defa okuduğumu Allah bilir Benim yazdıklarım tamamen doğrudur Herhangi bir yanlış yok Tecviti bende biliyorum Ama onda bir sorun yok Harf değişikliğinde anlam tamamen kayar bunda haklısın Ama öyle bir şey yok Türkçe olarak okunmasına karşıyım diyorsun Orda Türkçe okunmuyor okunuşu yazılmış sadece valyadribna bi(h)umurihinna Böyle Türkçe bir kelime var mı?
Bir yanlışlık olduğunu söylemen için; Peygamberimiz Hz Muhammed (s a v ) zamanında ki kullanılan dilin yapısını çok çok iyi bilmen gerekiyor
İkincisi;Batıda dillendirilip İslam'a empoze edilmeye çalışılan'ılımlı İslam'dedikleri ise Hıristiyanların İncil'e,Yahudilerin Tevrat'a yaptıkları şeyi Kuranı Kerime yapma niyeti taşımaktadır,oysa Kuranı Kerim tahrif edilemiyecektir  
Bu söylediğinin pazarlığını zaten iktidar ABD ile yapmış Ama dediğin gibi Kur’anı Kerim tahrif edilemez Çünkü O özel bir şekilde yazılmış Onlarda (Müslümanlıktan nefret edenler) bunu iyi biliyor
Hep aynı ayet kişilerin yorumlarına göre değerlendiriliyor,Nur suresini bu konuda kim türkçeye çevirmiştir dejawu bunu yazman lazım,yazman lazım ki,tercüme eden kişinin tefsir hakkın da ne kadar bilgisi olup olmadığını araştıralım,biliyorsunuz ki türkçede bir kelime bir çok anlam ifade edebiliyor cümle içinde,bu konuda bu kelime oyunu yapılmış,ben ayetlerle değilde mantığımla konuşacam belki derdimizi anlatabiliriz de böylesi asparagas yazıları bir daha görmeyiz
Nur suresini kim çevirmiş niye böyle çevirmiş neden diğerleri gibi çevirmemiş?
Ayet belli çeviri belli kimin yanlış çevirdiğide belli!
Birde şunu ekleyeyim Kur’an-ı Kerimi Türkçeye çevirenlerin hepsi aynı şekilde çevirmiyor Farklı çevirenler var Örneğin Diyanet işlerinin çevirileri ile Süleyman Ateş’in çevirileri Farklılık gösterebiliyor İnanmıyorsan bak
Çeviri yapılırken Arapların nasıl yaşadığına bakılarak çevrilmiş Çünkü Nur suresinde başörtüsü ya da Türbandan bahsedilmiyor İstediğine sor Bunun aksinin kanıtlanmasını senden istiyorum
Kadınlar neden örtünür? Her şeyden önce mantığını çözmemiz gerek konu budur,bana göre kadın,yabancı erkeklerin kendisine bakmasını engellemek için konmuş bir emirdir,sırf günümüzde olduğu gibi salya sümük hayran bakışlarla gözleri civardaki kızların üzerinde olan,Ata Demirer'in deyimiyle arizona kertenkelesi arkadaşların bakışlarını engellemek içindir,yani kadının güzelliğini saklamak içindir,şimdi var sayalım ki kadın boyundan aşağıya doğru hatlarını belli etmeyecek şekilde giyinmiş ama makyajını yapmış,fönünü çektirmiş,güzelliğine güzellik katmış diyelim,şimdi bu arizona kertenkelelerinin bakışlarına mani olabilecekmidir,sizde taktir edersiniz ki hayır,o yüzden kadın güzelliğini tamamiyle örtmek zorundadır,peygamber efendimizin bir hadisi vardır'ashabım gökdeki yıldızlar gibidir,kim onlardan birine tabi olursa kurtuluşa erer'diye,o devri okuyan o zamanki kadınların nasıl yaşadıklarını nasıl örtündüklerini de bilir,şimdi siz burda onların yaşam tarzları dışına çıkarsanız,gökdeki yıldızlardan ayrılmış olursunuz demektir,bunu ister yaparsınız ister yapmazsınız herkesin kendi bileceği iş ama kalkıpta olayları çarpıtamazsınız!  
Diyorsun ki ”o yüzden kadın güzelliğini tamamiyle örtmek zorundadır” bu söz bence doğru değil Sana örtünmenin nerelerden geldiğini anlatayım…
“Peki türban yada örtünme islamlamı başladı? tabiki hayır biraz tarihi araştıracaksak m ö bile baş örtüsünün var olduğu görürüz hırıstiyanlıkta hz meryem resimlerine bir bakın hz meryem resinlerinde başı örtülüdür Ayrıca yahudiliğe baktığınızda eski ahitte üç yerde başörtüsüyle ilgili pasaj vardır işaya 3/19 da başa giyilen kıyafet anlamında "fara", işaya 3/23 te baş örtüsü anlamında "tsnyafaah" yada tekvin 24/65-38/14,19 da yüzü örten örtü anlamında "tsaayafa" kullanılmıştır ayrıca vücudun üst kısmını örten örtü anlamında "radod" kelimesi kullanılmıştır Ben burada bu devri kısaca anlatayım yahudilikte ve hırıstiyanlıkta örtünme dini ibadetlerin yapılacağı vakitlerde olması gerekiyordu
Neyse yahudilikten daha gerilerede gidebiliriz ama gerek yok sanırım yani örtünme islamla başlamadı islam örtünmeyi katı bir kural olarakta emretmedi
ilk islami buyruklardan: ahzab 59 “Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, dış giysilerini üzerlerine alsınlar Bu, onların tanınmaları ve incitilmemeleri için çok daha uygun bir yoldur Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir " dikkatinizi çektiyse bu emir cariyeleri ve köleleri kapsamamaktadır buda yasağın cinsellikle hiç bir ilgisinin olmadığı anlaşılmaktadır aslında örtünme o devirde başka nedenlerden kaynaklandı
mevlana kadının baş örtüsü hakkında şunları söylemiş: "kadında her ne kadar gizlenme, örtünme emir edersen onda kendini gösterme isteği artar eğer kadının tabiatında kötülüğe yönelik bir eğilim yoksa yasak etsen de etmesen de o kişiliği doğrultusunda hareket eder " (fih mafih)
ayrıca işin birde coğrafi nedeni vardı: çölde yaşayanlar yüzlerini örter, bu onları hem güneşten hem de kumdan korur Hele eski zamanlarda ki çöllerdeki su kıtlığını göz önüne alırsanız saçınıza giren bu pudra kadar ince kumun ne kadar rahatsız edici olduğunu tahayyül edebilirsiniz Ayrıca bu nedenle bırakın kadınları o devirdeki erkeklerin bile örtündüğü bir gerçektir Arap Müslümanlar yaşadıkları coğrafi konum gereği örtündüler peki Anadolu da yaşayanlar Müslüman olduktan hemen sonramı örtündüler? Hayır
Osmanlıda örtünme genel itibarı ile yavuzun halifeliği ele almasından sonra yavaş yavaş kural hatta kanun haline geldi
Tarihçi şikari istanbul’un fethinden önce başkent burasa da kadınların yüzlerini örtmediğini yazıyor:Ç “yüz örtmek sonradan adet oldu Karaman oğlu alaüddin’in hamidoğlu İlyas diyarını diyarını katliam ettiğinde ettiğinde üç kabile diyar-ı Osman’a firar etmişlerdi O vakit bunları murat han görüp pek temiz ve uslu adem olduklarından kendi şehrinde (bursa’da) yerleştirilmiş İşte bu kabile kadınları pek güzel olduklarından herkes bunları temaşa etmeye (seyretmeye) başlayınca ulema tarafından bu kabilenin hatunlarının yüzleri siper edilmesi (yüzlerini saklaması) emredilmiş İşte ne vakit taşra çıksalar, o kabile hatunları yüzlerini siper ederdi Fakat bu hal sonradan diğer kadın ve kızlarında pek hoşuna geldiğinden herkes daima güzelce her tarafını örtmeye başlamış ” Evet burada dikkat ederseniz inançtan çok toplumsal tedbir amacıyla örtünmeye başlanmış
Burada şunuda belirteyim ki Osmanlıda kapanma 16 yy da başladı diyebiliriz Bu tarihten sonra kadının kapanması ve kıyafetinin denetlenmesi ile ilgili bir sürü kanun ve ferman yayınlandı Bu yasakların sertleştiği dönem 1725 tir
İstanbulda ilk kara çarçaf giyen kişi ise 1850 de Suriye vilayeti nden dönen Suphi paşanın karısı idi 1880 li yıllarda çarçaf hızla yayıldı Ancak II Abdulhamid öldürülme korkusuyla çarçafı yasakladı
Sonuç türban dini bir zorunluluk değildir Günümüzde de siyasi bir simgedir Ama bir de öz eleştiriyi kendimize yapalım türban karşıtı olduğumuz kadar Aşırı açık giyimede karşı olmamız gerektiğine inanmaktayım Medeniyet kadınların açık giyinmesiyle olmamaktadır
kadınlarımız medeni bir tarz da giyinsinler ama günümüz da ne yazık ki toplum olarak bu giyinme ile ilgili sanırım haddimizi aştığımız konusunda herkes benimle hemfikirdir ”
(alıntı: Siz kimi kandiriyorsunuz, Soner YALÇIN)
Konu başında demiştim içten içe sürdürdüğü pazarlık diye,orda yazmışsınız evde,sokakta,özel işyerlerinde kimse başörtülülere karışmıyor ama niye örtünmüyorsunuz diye,daha dün yabancı bir turist başörtüsü nedeniyle kaldığı otelden atılmaya çalışılmadı mı?
İçten pazarlık yok Eğer atılmaya çalışılmışsa atanları kınıyorum…
Ben tüm yaşantım boyunca,samimi olmadığı kişiye başörtüsü konusunda tavsiyede bulunan birine denk gelmedim ama çarşaf giyene öcü,bu devirde ne bu başörtüsü diyeni çok gördüm,şimdi siz dejawu şayet ilk paragraf size aitse değilse size bir sözüm yok yazıyı yazanadır;şayet sokakta açık arkadaşlara başörtülüler baskı yapıyor diyen yazar bunu ispatlayamazsa
yalancıdır…
Söylediklerini samimi buluyorum Ama Türkiye şartlarında bu söz biraz havada kalıyor Çünkü ailelerde baskı unsuru var Benim türbanlı arkadaşlarım bayan arkadaşlarımıza “ Aileniz size türban giymeniz için baskı yapmıyor mu?” soruları hala aklımda
İster onunla samimi olsun ya da olmasın başörtüsü konusunda tavsiyede bulunanları gördüm de duydum da Lisede ve üniversitede…
SAYGILARIMLA
|