Önceki nesillerin bahtiyar olamaması toplumsal baskıdandı

Yasaklar, engeller, gelenekler, sevdalıların önüne set çekiyordu

Bu set, tamamen yıkılmadıysa da, ekonomik şartların zorlamasıyla, kızların hayata atılmasıyla, taassubun dağılmasıyla zayıfladı bugün



İlişkiler "serbestleşti"

Aşk, özgürleşti mi peki?


Hayır!
Çünkü "Aile ve mahalle baskısından kurtulduk" sananları daha büyük bir setin duvarları sarmaladı:
Aşk "piyasaya" düştü!
Hangi laflarla onun kalbine girebileceğimiz, hangi hediyeyle tavlayabileceğimiz, yemeğe nereye götürüp, yatakta hangi pozisyonda kulağına ne diyeceğimiz ezberletildi

Yanında ne giyeceğimiz, hangi müziği dinleyeceğimiz, ne kadarımızı gösterip, ne kadarını gizleyeceğimiz, nikaha dek elde tutmak için ne kadarımızı "vereceğimiz" kıstasa bağlandı

Dizilerdeki gibi tanışır, reklamlardaki gibi konuşur, filmlerdeki gibi sevişir olduk

Sevdalılar, aynı yatağın içinde soyunukken bile, bu rolleri kuşanıp yabancılaştılar birbirlerine



(Bakınız: "Yasemin benimleyken sıkı bir techno dinleyicisiydi, Arto'nun adını bile bilmezdi" diyen Erol Derviş)
* * *