08-06-2008
|
#1
|
meLankoLik_asaLet
|
Ne Mutlu Gözü Yaşlı Olanlara...
Her gün biraz daha 2 metre boyundaki evimize doğru yaklaşıyoruz Kabrimiz’e doğru adım atıyoruz
Öleceğiz  
Kapkaranlık bir çukurda Münker ve Nekir Melekleri tarafından sorguya çekileceğiz
“Rabbin kim, Nebin kim?” diye sorulunca ne cevap vereceğiz?
Geçitler sarp, yollar uzun, yükler ağır, azık az
Nasıl geçeceğiz  
Cehennem’in üzerindeki Sıratı geçip, Cennet durağına nasıl varacağız?  
Müslümanlar  
Müslümanlar  
Ne kadar da rahatsınız?
Kahkahalarla gülüyor, eğleniyorsunuz
Cennetle mi müjdelendiniz müslümanlar?  
Ne kadar da neşelisiniz?  
Kur’an hayattan kovulmuş  
Peygamber (Sallu Aleyhi Ve Sellem)’in sünneti yasaklanmış  
Kur’an Medreseleri kelepçelenmiş Adi bir mahkûm gibi zincire vurulmuş?  
Bunlar bizden sorulacak müslümanlar?  
Nasıl hesap vereceğiz?  
Halbuki Ahlâkı Kur’an olan Nur Muhammed’imiz böyle miydi?  
O Üvve-i Hasene’miz “Benim bildiklerimi bilseydiniz çok ağlar, az gülerdiniz” buyurmadı mı?  
Geceler boyu secdelerde “Ümmetim Ümmetim” diyerek yalvarıp, gözlerinden İnci taneleri misâli göz yaşı dökmedi mi?  
Kardeşler, kardeşler, Müslüman kardeşler  
Yüce Rehberimiz bir kez kahkahalarla gülmezdi  
Ümmetini düşünürdü 
Cehennemde yanacak günahkârların haline ağlardı  
Biz gafiller  Yıllar boyunca bir kez ağladık mı halimize?
Taştan daha katı oldu kalplerimiz  
Yağmurlar’a hasret kalan çorak topraklar misali, (Celle Celalühû) için dökülen gözyaşına hasret kaldık?  
Öleceğiz müslümanlar, öleceğiz  
Kara gözlü yarimizden ayrılacağız 
Üzerimiz’e kürek kürek toprak atacaklar  
Yağlarla ballarla beslediğimiz O nazenin bedenimizi kurtlar yiyecekler  
Ölümü çok analım 
Yunus gibi diyelim  
“Yalancı dünya’ya konup göçenler
Ne söylerler, ne bir haber verirler üzerinde türlü otlar bitenler
Ne söylerler, ne bir haber verirler
Kiminin başında biter ağaçlar
Kiminin başında sararır otlar
Kimi masum, kimi güzel yiğitler
Ne söylerler ne bir haber verirler  
Toprağa gark olmuş nazik tenleri
Söylemeden kalmış tatlı dilleri
Gelin duadan unutman bunları  
Ne söylerler ne bir haber verirler  ”
Müslümanlar 
Kabre hazırlanıyor muyuz?
Her gün tahta bir tabutla ebedi yolculuğa çıkanları görüyoruz da, ibret alıyor muyuz?
Büyükler,Allah (Celle Celalühû) dostları, hep son nefeste imanla göçmenin derdiyle yanarlar
Sultan-ûl Arif’in Beyazıd-î Bistami vefatı anında “    ” diyordu
Bir an şöyle dua etti:
“Ya Rabbi! Senin için yaptığım bütün ibâdet taat ve zikirleri gafletle yaptım 
Şimdi can veriyorum  Gaflet hali devam ediyor
(Celle Celalühû)’ım bana huzur ve zikir hali ihsân eyle!  
Bundan sonra zikir ve huzur hali içinde ruhunu Rahmana teslim etti  
(Celle Celalühû) dostlarından Attar-ı Şıblî (Kıddesullah) kırk sene ağladı Başını kaldırıp semaya bakmadı Ağlamanın sebebi sorulunca
“Kabrin korkusundan ve kıyamet gününün heybetinden ağlamaktayım” dedi
“Semaya neden bakmıyorsun?” diye sorulunca “Meclislerde kahkaha atarak çok güldüm
Bu yüzden utanıp başımı kaldırıp bakamıyorum ” buyurdu
Müslümanlar 
Kardeşler  Yoldaşlar  
O büyük (Celle Celalühû) dostları, hayatlarını saniye saniye (Celle Celalühû) için fedâ edenler, bu kadar ağlayıp sızlarken, biz gafiller, günahları dağlar gibi yığılanlar ne de çok kahkaha atıyoruz?  
Ağlayalım müminler ağlayalım Kur’an okuyup ağlayalım  
Ölümümüz’ü düşünüp ağlayalım  
Cehennem’e atıldığımızı
düşünüp ağlayalım  
Kur’an medreselerine vurulan kelepçelere bakıp ağlayalım  (Celle Celalühû) dostu Peygamber (Sallu Aleyhi Ve Sellem) varisi âlimlerin bir adi suçlu gibi,
takip edildiğini düşünüp ağlayalım
Dinimize hakaret edilirken, acûze ihtiyarlar gibi oturuşumuza ağlayalım  
Ağlayalım müminler ağlayalım  
Cennet hayali ile yaşayıp da, Cihadı emri bil marufu
terkettiği için, koşa koşa Cehenneme giden şu zavallı milyonlarca müslümana ağlayalım  
İslâm’ı duyurmanın yasak olduğu bir ülkede,Allah (Celle Celalühû)’ını Peygamberini tanımadan, Kur’an öğrenemeden namaz kılamadan, gençliğini hebâ eden şu milyonlarca gencecik yavruların; Cehenneme nasıl dayanacaklarını düşünüp ağlayalım  
Ağlayalım müminler 
Eğer ağlayamıyorsak kendi halimize ağlayalım  
Hep Ümmetini düşünen (Celle Celalühû)’ın Sevgilisi (Sallu Aleyhi Ve Sellem) “Eğer onlara azap edersen, şüphesiz onlar senin kullarındır
Eğer onları bağışlarsan, şüphesiz sen Azizsin, Hakimsin” (Mâide Süresi: Ayet:118) meâlindeki âyet-i celileyi okuyup sabaha kadar ağlardı  
ALINTI
|
|
|