07-18-2008
|
#1
|
hayatyolu
|
Kuçuk Çocuk
Ben…
Yalnızlık filmini en güzel oynayan ben Kimseler görmeden saklanıp bir odaya, saatlerce replik ezberleyen biriyim Repliklerin muhtevasını ise, her günün sonunda ellerime tutuşturduğum yaşanmışlıklarımdan buluyorum
Eve gelen komşular iki de bir lâf dokundururlar ve ben susarım
Çekingen biriyim
Hayır, çekingenliğimden değil suskunluğum Annem “Çocuklar konuşmaz, büyüklerin önünde” demişti küçükken, büyüdüm, ama hâlâ bu sözünü tutuyorum Kim ne derse desin, karşılık vermiyorum İşte böyle çekilince odaya, söylemek istediklerimi tek tek sıralarım
Toprak burcuyum Bu sebeple söylenen bütün sözcükleri ve ardından söylemem gerekenleri birleştirip her gece toprağa gömerim Hiç kimse görmeden, dönerim odama ve rahat rahat uyurum Yoksa sabaha kadar “neden neden” diye uyuyamam
Ablam, “Annem sana böyle diye diye bu hale geldin sen Bastırıldın ve şimdi susuyorsun, içine kapanıyorsun ” diyor
Kabul etmiyorum
Öyle olsa akşamları yalnızlık filminin repliğini ezberlerken, arada o cevap veremediğim konuşmalara tam yerinde sözler söyleyebilir miydim?
Ayrıca cevap verince de, mutsuz oluyorum “Keşke şunu da deseydim Neden böyle söyledim ki?” di-yerek daha bir yiyip bitiriyorum kendimi Biliyorum takılmamam lâzım böyle şeylere, hayat bu kadar küçük şeyleri sorun edecek kadar kısa değil ama takılıyorum elimde değil
Ablama kalsa, yapacak işim yok Bu sebeple sarıp duruyorum kendime
***
Düş…
Öğrendiğime göre, her gece düş görenlerin ruh sağlığı iyiymiş Peki, her gece düş yerine, kâbus görenlerin de ruh sağlığı iyi midir acaba?
Kendimi Rapunzel gibi hissediyorum
Hani oldukça fakir bir çiftin yeni doğan kız evlâtlarını yaşlı bir cadıya vermek zorunda kalmaları ile başlayan hikâyedeki Rapunzel
Cadı ile komşu olan çiftin erkeği, parasızlık ve annenin sürekli bu komşunun bahçesindeki marulları aşermesi sebebiyle bir gün cadının bahçesinden marul çalar; ancak ikinci kez çalarken yakalanır Cadının büyü yapmasından çekinen baba, doğan kızını ona vermeyi kabul eder Cadı doğumdan sonra kız çocuğunu alarak ona aslında bahçedeki marulların türünün adı olan Rapunzel ismini verir
Masalın sonraki kısımlarında cadı Rapunzel’i kaçmaması için bir ormanın göbeğindeki yüksek ve merdivensiz bir kuleye kapatır Buraya her ziyaretinde kulenin tepesine çıkabilmek için Rapunzel’in seneler içinde kulenin tepesinden yere dek uzayan örgülü sarı saçlarını tıpkı bir merdiven gibi kullanmaya başlar
Merdivenli sokağa bakıyor odamın penceresi Kendimi cadının odaya kilitlediği kız gibi hissediyorum Ve her gün uzayan saçlarım yerine de düşlerim var Gelip geçenler oluyor ben pencereden bakarken sokaktan Çoğunu tanıyorum Bana söz söyleyen o küçük kadınlar da geçiyor ara ara kapımdan Kafalarına su dökmek istiyorum ya da kül
Onlar da beni her gece bu odaya kilitleyen cadılar
Ara sıra müzik sesi geliyor yan apartmandan Ablama sorarsanız çocuk âşık, çünkü arabesk dinli-yor Bana sorarsanız yalnız
Anlatamıyorum kimseye; sadece aşk değildir insanı dertlendiren Anlaşılamamak da yıpratır insanı İstediğini elde edememek Hedeflerine doğru hiçbir şey yapamamak Ve daha birçok şey
Ama genç olunca, sadece aşkı dert görüyor bazı çocukluktan çıkamayan gençler
“Zaman yürüyor” dediğimde tepemde duran bir çift göz bana bakıyor
“Ölüm de öyle” diyor sessizce
Ve ben her gece intihar etmişlere kefen biçiyorum, intihar etmelerine sebep olan parçalardan
Ama hiçbir sorun bir kefen olacak kadar büyük değil
Bu sebeple kefensiz kalıyor sorunları yüzünden intihar edenler
Öğreniyorum…
Sorun edilecek kadar büyük değilmiş, yaşadığım hiç ama hiçbir şey
__________________
Ήéя Кâяéѕi
گiуâнâ ฿σуâимιş ฿iя bυŁмâcâуιм
Çözмéуé ÇâŁιşтιкçâ Ĭçiмđé КâуЪσŁυяѕυи!!! G!!ZZEEMM !!
|
|
|