Gecelerdir seni bana yazdıran… En hafif yagmur, en kücük fırtına


!
En büyük karanlıktır ; sensizligine hapsoldugum


!
Alısamadım yokluguna, alısamadım sensizlige


Sensiz, yagan yagmuru izlemeyi,
Yıldızları seyredip kendimize pay cıkarmayı


Ardından bir dilek tutmayı ; kayan yıldızlardan …
Alısamadım sensiz aksamlara !
“ En kalabalık sokaklarda , en anlamsız cümle bile hatırlatıyor seni bana 
”
En sacma ,en anlamsız cümlelerin ; En anlamlı vurgusu oluyorsun bende ,
Cekip gitsende …kalmasanda bende …
Yas olup akıyorsun , ince bir tiz gibi… Kaybediyorum ruhumu ! Yokoluyorum


Gülmeyi beceremiyorum


Aglayıslarımın, hüzünlerimin,adımlarımın Adısın !
Beceremiyorum iste sensiz yasamayı…Sensiz uyumayı


Sensiz gülmeyi


!
… Bir iki satırla bitmiyor Acı’m… Bitmiyor, dinmiyor sensizligin Sayfalarca tüketsemde seni !
Tükenmiyorsun …
Tükenecek mi gün; gittigin gün gibi …¿ Acılarımın, öfkelerimin adı degisecek mi ¿
Sanmıyorum ! hangi sehirde, hangi sokakta , hangi
Mavi’likte olursam olayım ; Adımsın !
Bitmeyeceksin …
Büyük sevdandır acı cekmeme sebep


Gidisindir, bitisindir !!
Bilmiyeceksin elbet , her adımında; hayatıma kör dügümler attıgını… Bogacaksın ellerinle


Bilsemde acıların en büyügünü yasadıgımı, bilsemde en büyük sızım oldugunu ;
Her cümlede, her harfte teneffüs ediyorum seni, en büyük acılar[ım]la…!
Ne zaman bitecegim ¿ ne zaman bitecek sensiz gecen yıllar, asırlar ¿!
Bitmiyorsun


Lanet olsun kime gitsem , neye elimi uzatsam sen cıkıyorsun …Sen oluyorlar !
Sevemiyorum… Dokunamıyorum …Uzaklasıyorum yavas yavas


Tükenmiyor, ama tüketiyorsun … Neye baksam
‘O’ oluyorsun …
Dayanamıyorum


!
Gittin / sevdamı hic düsünmeden ! Ben Nerelere gideyim ¿
Kimlere sarayım yüregimin acısını…!¿
Gittin / bense en soguk baharları yasadım
En soguk karları erittim bir basıma …
Kactım, bırakıp gittigin bu koca sehirden


Sensiz olamazdı … yasayamazdım …
En kalabalık sehrin
‘iki yabancı’sıydık artık

Yine sen vardın ; Hergün baska yüzler gördügüm vitrinlerde ! gitmiyordun benden !
En ufak ses; cıglık oluyordu artık gecelerimde …
‘Sen’ oluyordu bütün cıglıklar


neden gittin¿ neden bitti[k] ¿
En kalabalık sehrin
‘iki yabancı’sıyız artık…! Sen ve ben ¿
[yitip giden sen
]
En ücra sehirde, en kalabalık sokakta yine Sen’leyim

– Kalabalıklar Bos –
Her adımda, her nefeste seni teneffüs ediyorum…Seni söylüyorum !
Yine milyonlarca’sının arasından cekip alıyorum seni ; sensizligine…
/ Hosgeldin ! /
Hosgeldin en büyük Acı’ya … Hosgeldin Hüzne …
Yine mi bitmiyor günler ¿ Ne kadarda agır ilerliyor saatler… / canımı yakıyor /
Bu kadar mı zor sensiz yasamak


Bu kadar mı zor kalabalıkta nefes al[-abil]mak …
Bitmiyorsun


Tükenmiyorsun …
Gidisinin ardından kac paket bitti


Kacıncıyı sardım …
Kac damla gözyası döküp, kac heceyle yalvardım sana ; ‘Git/me’ …
Bosuna/ ydı ! Gitti/ n … !
Bir kac satırla bitmeyecek Acı’n…Dinmeyecek …Susmayacak icimdeki sen …
Ne kadar kalabalıga karıssamda ; yine yabancılasıyorum[uz]…Sen oluyorlar !
En sacma iki kelimenin ; ünlemi, soru isareti oluyorsun bende …
Gittin , ama bitemedin… Tüketemedin kendini bende !!!
06
07
08