nisan başlangıcında gelmiştin bana,
baharın gelişini müjdeler gibi sıcacık gülmüştün,
kuşlarla beraber göç ettiğin yüreğime,
uzak diyarlardan getirdiğin sevgi tohumlarını ekmiştin
her sabah yeni,yepyeni bir gülüşle baktın gözlerime,
her sabah şevkat dolu kanatlarla sardın yaralı kalbimi
nisanın başlangıcıydı,mutluydum
ama sonbaharla beraber gideceğini bilmiyordum
nisan başlangıcıydı geldiğinde,
kuşların en güzel ötüşleriyle söylemiştin beni sevdiğini
ve ben henüz bilmiyordum,
sonbaharda kuşlarla beraber gideceğini
senden hiçbirşey beklemediğim halde
bu sevdayı sen sunmuştun bana,
ilk zamanlar sevda yuvasını kuran bir güvercin gibi görünmüştün gözüme de,
sonradan anlamıştım ben, sen aslında sevda leşi bekleyen bir akbabaydın
bütün kışı tek geçirdim ben,
sense başka baharlar yaşadın,başka diyarlarda,başka kalplerde
bir kuş kadar küçüktü hafızan,
sildin unuttun beni,hayatında hiç yaşanmamış oldum
nisan başlangıcındayız yine,
bahar iyiden iyiye yayıyor kokusunu,
kuş sesleri sardı yine etrafı, ve yine sen!
aynı güvercin havasında,saklamışsın gerçek yüzünü
gel diyorsun bana,bir yazı daha geçirelim beraber,
bir yarayı açık bırakıpta gitmesi kolay sana,
bilmiyorsunki buralarda ne kadar ketumdur kış,
yok yok anladım bu sevda fazla sana!
sana göre bu sevda bir güvercindi,
nefes kesen,yükseklerden gezen,sevda süzen bir süzgeç
bir mevsim yaşayan bir serçeymiş sevdamız oysa
bu serçe gözyaşını çoktan döktü,artık çok geç!
KEZBAN ÇINAR