| 
[KAPLAN]
 | 
				  "V" Harfiyle Başlayan Deyimler 
 
               "V"  Harfiyle Başlayan Deyimler   
 Vadesi gelmek (yetmek): 1
  Ömrü sona ermek, eceli gelmek, ölmek  2  Süresi dolmak, ödeme zamanı gelmek  "Vadesi geldi geçiyor ama senet sahibi hâlâ ortalıkta görünmüyor  " 
 Vakit geçirmek: Oyalanmak, bazı şeylerle meşgul olarak zamanın geçmesini sağlamak
  "Top oynayarak vakit geçirebiliriz sanırım  " 
 Vakit kazanmak: 1
  Karşı tarafı oyalayarak zamanı uzatmak  2  Bir şeye ayrılan ya da harcanan zamanı uzatmak  "Sen onu meşgul et ki hemen yola çıkmasın, bu sayede biz de biraz vakit kazanmış oluruz  " 
 Vakitli vakitsiz: Rastgele bir zamanda, gelişigüzel, uygun bir zamanı gözetmeden
  "Vakitli vakitsiz gelip giderdi evine  " 
 Vaktini almak: Epey zaman harcanmasını gerektirmek, başka bir işe ayrılmış zamanı tutmak
  "Vaktini alıyorum ama başka çarem de yok  " 
 Vaktini öldürmek: Zamanını yararsız, gereksiz, boş işlerle ya da hiç iş yapmadan, boş yere geçirmek
  "Bu kazanç getirmeyen işle bütün vaktini öldürecek misin yani?" 
 Vaktini şaşmamak: Tam zamanında
  "Vaktini şaşmaz o, göreceksin şimdi gelecek  " Bilgicik
  Com, Türkçe, Edebiyat, Roman Özetleri, Duvar Yazıları, Atasözleri, Hızlı Okuma, Özlü Sözler, Türk Vara yoğa karışmak: Her şeye, üstüne lâzım olsun olmasın her işe karışmak
  "Üvey annemin vara yoğa karışmasından bıkmış usanmıştım iyice  " 
 Varlık göstermek: Beğenilir bir iş yapmak; kendini kanıtlayacak, göze görünür bir görevini yerine getirmek; kendini göstermek
  "Oynadığı ilk oyunda bir varlık gösteremedi  " 
 Varlıkta darlık çekmek: Elinde her imkân olduğu hâlde bunlardan yararlanamamak, sıkıntıya düşmek
  
 
 Vay canına!: Şaşma, öfke duygusunu dile getirmek için kullanılır
  
 Vebali boynuna olmak: Bir işin günahını yüklenmek
  
 Velveleye vermek: Gereksiz bir heyecana, telâşa düşürmek
  "Bir anda ortalığı velveleye verdiler; bağırmaya, sağa sola koşmaya başladılar  " 
 Verip veriştirmek: Ağır sözler söylemek, ağzına ne gelirse söylemek
  "Yüzüne karşı verip veriştirdi ama o tek kelime bile söylemedi  " 
 Veryansın etmek: Hiç insaf göstermeden, acımadan saldırmak; ağzına geleni söylemek
  
 Vıcık vıcık: Sulu ve gevşek olmak, basıldığında ses çıkarmak
  "Etraf vıcık vıcık çamurdu, yürüyemiyorduk  " 
 Vıdı vıdı etmek: Söylenip durmak, hemen her şeyi eleştirip beğenmediğini söyleyerek durmadan konuşmak, etrafındakileri rahatsız etmek
  "Sus artık, vıdı vıdı edip kafamı şişirdiğin yeter  " 
 Vız gelmek (vız gelip tırıs gitmek): Hiç önemsememek, aldırış etmemek
  "Onun sözleri vız gelir bana, önce kendine söz geçirsin  " 
 Viraneye çevirmek: Yakıp yıkmak, yıkıntı durumuna getirmek, harap etmek
  "Beş gün geçmeden viraneye çevirdiler evi  " 
 Voli vurmak: Haksız olarak kazanç elde etmek, vurgun vurmak
  
 Volta atmak: Bir aşağı bir yukarı dolaşmak, gidip gelmek
  "Canımız sıkıldıkça avluda volta atıp dururduk  " 
 Vur abalıya: Bütün yükün yumuşak huylu kişiye yüklenmesi; sessiz, güçsüz kimsenin hırpalanması, hakkının çiğnenmesi durumunda karşıdaki kişiye sitem yollu söylenir
  
 Vur dedikse öldür demedik ya!: Bir isteği, dileği yerine getirirken aşırılığa kaçıp da işi berbat edene karış söylenir
  
 Vurduğu yerden ses getirmek: Eli ağır olmak, çok kuvvetli vurmak
  
 Vurdumduymaz Kör Ayvaz: Umursamaz, aldırmaz, duygusuz ve kayıtsız kimse
  
 Vur patlasın çal oynasın: Aşırı zevk ve eğlence; aşırı zevk ve eğlenceye düşkün kimsenin parasını bu yolda harcamasını anlatır
  "Vur patlasın çal oynasın sabaha kadar tepinip durdular  " 
 Vurucu güç: Çok etkin silâhlarla donatılmış, özel eğitim görmüş askerî birlik
  "Ordu içinde vurucu bir gücün oluşturulması konusunda fikir birliğine vardılar  " 
 Vücuda getirmek: Oluşturmak, meydana getirmek, var etmek
  "Bütün bu canlıları Yüce Allah`tan başka kim var edebilir ki?" 
 Vücudunu ortadan kaldırmak: Öldürmek
  "Sabaha kadar adamın vücudunu ortadan kaldırın, yoksa başımıza çok iş açacak  " 
 |