[KAPLAN]
|
"Ö" Harfiyle Başlayan Deyimler
  "Ö" Harfiyle Başlayan Deyimler  - Öbür (öteki) dünya: Ahiret, insanların öldükten sonra gidecekleri ve ebedî olarak kalacakları âlem
"Öteki dünyada inşallah yüzümüz güler "
- Öç almak: Yapılan bir kötülüğün acısını aynı derecede bir kötülük yaparak çıkarmak
"Öç alma fikrinden vazgeçirmeliyiz onu "
- Ödü patlamak: Ani bir olay sebebiyle çok korkmak
"Fareden ödüm kopar "
- Öküzün altında buzağı aramak: Kimi sebepler, bahaneler uydurarak suç ve suçlu bulma çabasında olmak

- Öküz öldü, ortaklık bozuldu: Aradaki yakınlık dayanağı kalktı, yakınlık da kalmadı

- Ölçüyü kaçırmak: Uygun derecenin üstüne çıkmak, aşırı gitmek,"Sofraya her oturuşunda ölçüyü kaçırırdı
"
- Ölme eşeğim ölme (yaza yonca bitecek): Umutsuz bir bekleyişi anlatmak için kullanılır

- Bilgicik
Com, Türkçe, Edebiyat, Roman Özetleri, Duvar Yazıları, Atasözleri, Hızlı Okuma, Özlü Sözler, Türk
- Ölmek var, dönmek yok: "Neye mal olursa olsun, iş sonuna kadar götürülecektir, yapılmasından kaçınılmayacaktır" anlamında kullanılır
"Özgürlük yolunda ölmek var, dönmek yok bize "
- Ölü fiyatına: Yok pahasına, değerinden çok ucuza, az bir para ile
"Arsaları ölü fiyatına satmak zorunda kaldık "
- Ölü mevsim: İşin veya alışverişin az olduğu, durgun geçtiği zaman dilimi
"Bizim iş en ölü mevsimini yaşıyor "
- Ölüm Allah`ın emri: 1
Herkes ölecek, ölüm mukadderdir 2 Kesin karar verme durumunda kullanılır
- Ölümü göze almak: Yaptığı iş uğruna ölmekten korkmamak, yürekli davranmak
"Allah yolunda ölümü göze aldı yiğitler "
- Ölümüne susamak: Yapmakta olduğu tehlikeli işte ölümü kendi üzerine çekecek davranışta bulunmak
"Ölümüne mi susadın, çekil şu arabanın önünden!"
- Ölüp ölüp dirilmek: 1
Çok ağır bir hastalıktan kurtulmak 2 Ard arda gelen sıkıntılı, acı veren durumlara düşmek
- Ölür müsün, öldürür müsün?: "Öyle ters bir iş yaptı ki ona mı ceza vermeliyim kendime mi?" anlamında kullanılır

- Ömrü billah: Hiçbir zaman, ya da şimdiye kadar
"Ömrü billah yalan söylememiştir o "
- Ömrüne bereket: "Var ol, sağ ol, ömrün uzun olsun" anlamında kullanılır

- Ömrü vefa etmemek: Bir şeye kavuşamadan, bir sonuca ulaşamadan ölmek
"Okulunu bitirip doktor olacaktı ama ömrü vefa etmedi "
- Ömür adam: Beğenilen, çok hoşa giden, değişik düşünceleri olan adam

- Ömür çürütmek: Uzun süre bir şey için emek vermiş olmak, ya da boşuna zaman harcamış olmak
"Bu ev için bir ömür çürüttüm ben "
- Ömür sürmek: İyi ve rahat yaşamış olmak
"Uzun bir ömür sürdü dedem "
- Ömür törpüsü: İnsanı yıpratan, yoran, sıkıntıya sokan, uzun ve yorucu iş

- Ön ayak olmak: Bir işin yapılmasında ilk başlayan olup herkesi arkasından sürüklemek
"Haydi ön ayak olda koşsunlar biraz "
- Öne düşmek: 1
Önderlik ya da kılavuzluk etmek 2 En önde yürümek
- Önüne gelen: Olur olmaz kimse, herkes, karşısına çıkan
"Önüne gelene sordu ama bulamadı "
- Öpüp başına koymak: Bir şeyi minnetle karşılamak, seve seve kabul etmek
"Adam sana iş verecekmiş, daha ne istiyorsun, öpüp başına koy "
- Örtbas etmek: Kötü bir durumu gizlemek, yayılmasını önlemek
"Dairede yapılan yolsuzlukları örtbas edeceklerini sandılar "
- Örümcek kafalı: Geri düşünceli, yenilikleri kolay kabul etmeyen (kimse)

- Öteden beri: Oldukça uzun zamandan beri, eskiden beri
"Öteden beri sevmem ben onu "
- Ötesi çıkmaz sokak: "Takip edilen yol yanlıştır, bu yolla bir yere gidilemez, sonuç alınamaz, bir yere kadar gidilir ama daha fazla gidilemez" anlamında kullanılır

- Özenip bezenmek: Çok özen gösterip titizlikle, ayrıntılarına varıncaya değin ele almak

- Özrü kabahatinden büyük: Bir kabahat için özür dilerken daha büyük bir kabahat işleyen kimse için söylenir

- Özür dilemek: 1
Yaptığı bir yanlıştan ötürü affedilmesini istemek 2 Özrünü ileri sürerek yapılması kendinden istenen işi yapmamak, bundan bağışlanmasını istemek "Özür dilerim, ben o kovayı taşıyamayacağım "
- Özü sözü bir: Düşünceleri, söyledikleri ve yaptıkları bir olan, ne düşünüyorsa onu söyleyen, içi dışı bir olan kimse
"Özü sözü bir olan insanlara rastlamak gittikçe zorlaşıyor "
|