05-22-2008
|
#1
|
VANDETTA
|
Yargıtay'ın Konuşmaya Hakkı Varmı?
Bende bunu bekliyordum işte  Ergenekon konusunda hiç oralı olmayan Danıştay’ın (darbe tezgahlayanlar tarafından baskına uğramış, bir üyelerini şehit vermişlerdi) orta sertlikteki açıklamasından sonra, bir sert açıklama da Yargıtay’dan bekliyordum
Fazla da beklemedik, ‘Yargıtay Başkanlar Kurulu’ bildiri dün çıkageldi
Sert olmaya sertti 
Kararlı olmaya kararlıydı 
Fakat, biraz tuhaf ve insana, ‘Haydaaa  Yargıtay artık bu işlere de mi el attı?’ dedirten bir açıklamaydı
Hayır, piyasadaki dalgalanmalardan söz etmiyorum
Borsa düşmüş, döviz yeniden itibar kazanmış, faizlerdeki olağandışı yükselmenin kaçınılmaz sonucu olarak ‘iç ve dış borç yükü’ artmış 
Kimselerin umurunda değil 
Sorumlu siyasilerin umurunda olmayan şey, memurin takımının mı umurunda olacak?
Bildiride ‘Haydaaa  ’ dedirten husus, ‘yargı reformu’na karşı Başkanlar Kurulu’nun takındığı özel tavır 
Bu, eski alışkanlıkların sürmesini isteyen, sahiplenici ve mevcudu korumaya dönük bir tavır
Şunu demek istiyorum:
Hiç bu taraklarda bezi olmaması gereken Yargıtay, ‘AB’yle uyum’ çerçevesinde gündeme gelen ‘yargı reformu taslağı’na açıkça karşı olduğunu söylüyor 
Olası bir değişiklik ihtimali, yargıyı dış dünyanın, daha da kötüsü mevcut iktidarın güdümüne sokabilirmiş
Ne olmalıymış peki?
Mevcut hal devam etmeliymiş, çünkü yapılan çalışmalar, ‘ısrarlı bir biçimde ve sistemli olarak yargı erkinin bağımsızlığının hazmedilemediğinin, tarafsızlığı sağlama adı ve aldatmasıyla yürütmeye yandaş, onu koruyup kollayan ve onun tarafından denetlenen bir yargının oluşturulmasının amaçlandığını belgelemeye yetmekte’ymiş
Keşke daha açık olabilselermiş 
Keşke, ‘Biz AB ve müktesebatına, demokratikleşmeye, yargı reformuna, her bir şeye karşıyız’ deselermiş
Bunu diyemedikleri için, ısrarla, yargının bağımsız olduğunu söylüyorlar
Bildiride, son zamanlarda yargıya yönelik ‘maksatlı ve sistemli’ bir çürütme kampanyası başlatıldığı iddia ediliyor
Kısmen doğru 
Maksatlı ve sistemli olmasa da, yargıya yönelik bir ‘işlevsizleştirme’ çabası var
Bu, özellikle birileri böyle bir çaba içinde olduğu için değil, yargı erki kendisini tartışılır kılan kararlara imza attığı için böyle
Başkanlar Kurulu, İstiklal Mahkemeleri’ni nasıl izah ediyor?
Başbakan asan Yassıada Mahkemesi’ni nasıl izah ediyor?
Darbe dönemlerinde ‘özel mahkeme’ statüsünde çalışan DGM’leri nasıl izah ediyor?
Başbakan asanlardan andaç ‘Tedbirler Kanunu’nu nasıl izah ediyor?
Durduk yerde ‘kural’ ihdas eden Anayasa Mahkemesi’ni 
Parti kapatma davalarını 
İdeolojik tavır alışları ve 367 saçmalığını 
Gazete kupürlerini ekleştirip iddianame yazan Başsavcı’yı 
Aynı Başsavcı’nın akıllara ziyan ‘laiklik’ tanımını 
Bütün bunları nasıl izah ediyor?
Kaldı ki, dünyanın hangi demokratik ülkesinde, Türkiye’de olduğu gibi, olağanüstü yetkilerle donatılmış ve ‘parlamento üstü siyasi erk’ işlevi gören özel yargı kurumları bulunmaktadır?
Tamam, yargı bağımsızdır, hiçbir kurumun güdümüne girmemelidir, tarafsız olmalıdır 
İyi hoş da 
Başkanlar Kurulu, 28 Şubat’ın brifinglerine ve Deniz Baykal’ın apaçık yönlendirme girişimlerine (367 onanmazsa, iç savaş çıkarmış!) karşı çıktı mı ki, şimdi kalkmış ‘yargı bağımsızlığı’ndan söz ediyor?
Ahmet Kekeç
Star
|
|
|