05-04-2008
|
#1
|
gülgüzeli
|
Sen'li Düşünceler...
Bugün  "Sen'li düşlerle dolu uykusuz bir gecenin sabahında
yine sensizliğe uyandım  "
Seninle birlikte olmaya karar verdiğimde edindiğim risklerin farkında değildin
Geleceğini ve mutluluğunu bir başkasının ellerine teslim etmek, savunmasız kalmayı baştan kabul etmekti senle olmak
İşte seni böyle seviyordum ben Sen benim gerçeğimsin uzun zamandır aradığım ama bir oyunun içinde bulduğum gerçeğim
Seni dışarıya taşırken n"olur bana et Duygularım karıştı yine  
Güne başlıyorum, henüz ayak izleri ile süslenmemiş şehrim
Ve işte ilk ayak izleri, tıpkı maviliğini kıskandırırcasına kendini göstermekten çekinmiyor geçmiş günlerimizde ki gibi taptaze bir günde bulacağım seni Karanlığın hakim olduğu bir cennette yaşıyorduk seninle  
Uzaklardaydın, beni beklemeden gitmiştin ama bunu pek umursamıyordum Kendimde açıklayamadığım koyu bir sessizlik ve düşlerimde imkansızlıklar yaşanıyordu
Her uyanışta ölümü düşleyen bir ses ile çağrılıyordum Yüreğimin yer altı insanları ağlıyordu Yaşadığım dünyanın nöbetçileriydi çelişkiler
Onlardan izin almadan dış dünyaya açılan penceremden dışarıya bakamıyordum
Ve sonra geldi dediler, güneşi getirdi karanlık son buldu dediler
İnanmadım  yaşamın allak bullak olmuş ve adına rutin dediğim koşuşturmacalarıma devam ettim bir süre daha
Sonra bir gün penceremden bir ışık demeti girdi odama, çelişki nöbetçilerinin uykuda olduğu bir anda
O parıldayan ve gözlerimizin sıcaklığa alışamamışlığına sunulan bir avuç ışığı geçmişimden gelen küçük bir çocuk getirdi bana  
Anıları ve düşleri alınmıştı çocuğun  Büyümeye odaklamışlardı beynini, kalbiyle düşünebilme yetisinden mahrum bırakmışlardı uzun bir süre  
Işığı gören gözlerim bir süre kendine gelemedi, işte tüm varlığıyla şimdi ellerimin arasında tutuyordum ve yüreğimden kayıp zamanlarım geçiyordu bir bir  
Kararımı vermiştim  Sana gelecektim  Tüm geçmişteki tüm acılarımı tekrar yaşamam gerekse bile bunu yapacaktım  Hırslarımı, nefretimi, kini ve kıskançlıkları , bir avuç ışıkla birlikte kızgın bir potanın içinde erittim, yüreğimin duvarlarında yankılanan acı ve korku dolu seslere kulaklarımı kapatarak  
İşte karanlık dünyanın o büyük ve aşılmaz denen kapısını açacak anahtar elimdeydi şimdi  
Evet  Çıktım o karanlık, iki yüzlü ve zalim dünyadan  İlk önce renklere alışmaya çalıştım ve her yanımı saran o müthiş ışığa  
Sonra yürümeye başladım ardıma bile bakmadan  
Arıyordum seni  Sanki hiç bulamayacakmış gibi  
Karanlıktan korkmuş bir çocuk misali yüreğim
Hani uzatsan ellerini  Hani dokunsa parmaklarım dudaklarına 
Yüzümde hissetsem nefesini 
Geçecek gibi herşey 
Son bulacakmış gibi sonsuz çığlıklar  
alıntı
__________________
|
|
|