suskun
|
Sevdamı En Çok Anlatmak İstediğim Suskunluğumsun Artık!

Hep daha çok boşvermiş göründüm, daha çok endişelenerek…
Daha çok alay ettim kendimle, hayatla…
Hep tutarak kendimi, hiç ağlamadım
Daha çok gülümsedim, çok kızgındım oysa
Daha cesur göründüm, korkudan ölüyordum oysa
Daha güçlü gibi göründüm, aklımı kaybetmeye yakınken düşünüp durmaktan
Panikten sağa sola koşacak gibiyken, oturdum sakin sakin
Ve gülümsedim bilmişcesine… Hiç bir şeyi bilmeden

Sarılmak istiyordum birine, hiç kimse bana sarılmadı diye…
Sarılmadım kimseye ama, hiç kimse sarılmadı diye bana
Kafamda bir yerlerde, beyaz koridorlarda gölgeler arasında,
Koşarken ben deli gibi, soluk soluğa kovalıyordu yalnızlığım beni,
Her an yakalayacak gibi…

Sevmek istedim, sevmedim, kendimi çıkarırım diye açığa
Her şey önemsiz oldu benim için, kendim bile…
Hep öyle sandılar, gördükleri gibi yani
Ama yanıldılar, değildim göründüğüm gibi
Hep rol yaptım, her gün ayrı maske taktım
Korktum herşeyden, hiç göstermedim kendimi
Oradaydım esasında ama gerçek şuydu,
Kimsenin bilmediği biriydim

Hep açıksözlüymüşüm gibi davrandım
Aklımdan geçenleri asla söylemedim oysa
Hep oyunu izledim, hiç müdahale etmedim
Karışmadım
Ama zannettiler ki, oynadım
Oysa ben hiç dahil etmedim kendimi oyuna
Aklımdan siyah geçerken, beyaz dedim
Siyah deseydim olmazdı, uğraşırdınız benle
Ben uğraşmak istemedim sizinle
Dahil olmak istemedim oyuna
Beyaz dedim ve gizlendim
Bilmediniz

Demezdim hiç düşündüklerimi, hissettiklerimi
Denmezdi, ayıp olurdu nedense…
Kırılırdınız
Güya yakındık ya biz birbirimize, korkunç mesafelerle
Ama anlatılmazdı, ayıp olurdu
Kral çıplak hesabı…
Tercihen ikiyüzlülük modaydı
Çıkmaz sokaklara aşinaydık ya biz
El mahkum gülümserken, gözlerimiz donuktu
Hep aynı devam ederdi bu oyun, kısır döngü…

Herkes çok iyi bilirken beni
Giderek daha bir gizledim kendimi
Anlatılamaz haldeydi tüm bu hesaplar
Anlatmayı denediysem de önceleri
Geri çekildim yenik, manzara iç açıcı değildi…
Her şey yolunda gibi görünürken
Her gün duyar oldum çekip gitme, kaybolma özlemini…
Kimsenin bilmediği, tanımadığı bir yerde
Bir yabancı olabilmek yegane dileğimdi

Her şeyi kimse istemedi bilmek
Kimse istemedi duymak
Sözlere dökülmesi sakıncalılar listesi uzar giderdi
Sustum; içimde bir yerlerde gölgesi bol serin odalarımda kapanan kapıları sayarak…
Hep yalnız kalırdım hiç şikayet etmezdim değil mi
Taş duvarlar gibiydim değil mi
Yine de yosun tutardım çok ender de olsa ağladığım için
BeNi SeVMeK  
Öyle kolay değildir hayatıma girmek
ve rüyalarıma girmek çok zorlar
insanı 
Sevilmesi zor bir insanımdır
öyle kolay kolay da alamazsın beni hayatına 
soğuğumdur,
cehennem sıcaklığında da olsan
senide buz keser sözlerim
ben öyle kolay kolay sevemem,
sevdirmem de kendimi 
   soğuk ile aynı cümle içinde geçer adım
konuşursam kalp kırarım 

Yürek ister beni sevmek
aptal da olman lazım benimle olman için
ben çok zor bir insanımdır
ne sevmesini bilirim ne sevilmesini 
işim gücüm can yakmaktır 
   zalim ile aynı cümlede geçer adım
konuşursam can acıtırım 
Cesaret ister karşımda durupta sevilmek
tokat yemiş gibi olursun sevgimden
mutlu olmasınıda bilmem mesela
acılardır benim yoldaşım 
ve yoldaşım yol ile benim aramda kalır çoğu defa  
   ruhsuz ile aynı cümlede geçer adım
konuşursam mutluluğunu alırım 

Emek ister, sabır ister beni sevmek 
öyle her istediğinide yaptırmam 
dediğim dediktir mesela
kızarsam soğuk olurum,
zalim olurum, ruhsuz olurum  
ne biçim bir insan ile
aynı cümlede sıfatım olur adım 
konuşursam ayrılırım  
   beni sevmek,
ben olmak ister aslında
ama bir rüya görürsün,
bir melek gelir dünyana 
herşey değişir, ne sen, sen olursun
ne ben, ben 

böyle
bir adamı yok etmenin hazzını yaşatırsın  
beni sevmek yanımda olmayı istemektir
sadık olmayı istemektir
yalandan
uzak olmayı istemektir 
her daim sevmek, sevilmek istemektir
beni sevmek, mutlu olmayı istemektir  
   aşk ile özlem ile aynı cümlede geçer adım
konuşursam çocuk olur
ağlarım 
Binlerce yıldır suçunun ne olduğunu bilmeden kürek cezasına çarptırılan hükümlünün, bir gün özgürlüğüne kavuşacağını hayal ederken, gözlerinde saklı kalan son umudu korumak için direnmesi gibidir SENİ SEVMEK    Uysallığa direnmekten vazgeçip, sonsuz minik dalganın çırpınmasıyla oluşturduğu bir deniz fırtınasıdır SENİ SEVMEK      Azaldıkça çoğalmanın çelişkisinden doğan, ne yapamayacağını bilemeden dolaşan, şaşkın, ürkek kaybolmuş yolların yolcusu olmaktır SENİ SEVMEK   Gözlerini kapatıp mutluluğu çizmek yüreğime, hayalini kurmak sadece,hiç görmediğin, hiç yaşamadığın bir ülkede kalabalıkta hiç görmediğim ellerinin sıcaklığıyla kaybolmaktır SENİ SEVMEK    Yangınlara su serpmek, karanlıktaki kabuslardan uyanmak, elimi her uzattığımda kaçışını görsem de korkaklık değildir sevmek, yokluktan var etmek kendi küllerimden yeniden var olmaktır, SENİ SEVMEK   Dinlediğin bir şarkıda ağlarken, göz yaşlarının mavi bir nehir gibi akarken olmayan varlığının hayaline sarılıp uyumaktır, hiçbir zaman olmayacağını bilerek karanlıkta acılarla dans eder gibi aydınlığı beklemektir SENİ SEVMEK   Bir ütopyadır SENİ SEVMEK, susuz çöllerden çıkıp gelmektir SENİ SEVMEK HAYATTIR BANA  
Bu şiir sanadır iyi dinle 
Dinle ki,
Bana dair ne varsa
Ve ne varsa yalan yanlış yaşadığımız
Herşey ama herşey yüzleşecek bu mısralarda 

Bugün haber aldım senden
Defalarca çarpıp nefretin kapılarını
Sokaklara vurdum kendimi
Serseri kaldırımlar ayağıma dolaştı,
Yalanlarla soğuttum yüreğimi
Kahrettim, kan kustum ama hep sustum

Bilir misin kaç kereler seni düşünüp de,
Gizli gizli ağladım,
Sen ki celladı olmuştun hayallerimin
Umutlarımın katili 
Ve genç bir ömrün acımasız azraili
Her gece çalıp rüyalarımın kapısını
Beni dirhem dirhem öldürdün

Dünyayı dar edecektim sana
Önümde diz çöküp yalvaracaktın
Bensizliğin acısı oturduğunda içine
Yokluğum ilmek olup dolandığında boynuna
İpini çekecektim, olmadı yapamadım
Bilir misin kaç kereler seni düşünüp de, sana içtim
Şerefine değil, şerefsizliğine 
Ben seni mi sevmiştim?
Sabahlara kadar ağlayıp kuruttuğumda göz yaşlarımı
Kimse sormadı halimi, kimse acımadı
Şarkılarla dertleştim birbaşıma 
Unuttum deyip kutladığımda sensizliği
Silmek için gözyaşlarımı aynaya her baktığımda
Gözlerimde seni buldum
Başucuma resmini koydum,
Nasıl da acımasızdı bakışların
Nasıl da zalim,
Ben seni mi sevmiştim?

Kırık dökük bir bahar mı kalacaktı senden geriye
Ve ihanetin hiç dinmeyen sancısı 
Seni benden çalacaklar mıydı?
Bir kuş gibi uçup gidecek miydin yüreğimden,
Bir daha dönmeyecek miydin?
Hangi kahpe kurşunla bitti bu mavi sevda?
Ağlamak neyi değiştirir ki
Herşey bitti artık herşey bitti
Sen hayallerimin celladı,
Umutlarımın katili ve zavallı bir ömrün acımasız azraili,
Beynimdeki tek kurşunla vurdum kendimi,
Gelip alabilirsin emanetini!  

Süre gelen zaman, akıp giden şehirler, üzerime geliyorlar
Fikrim kollarında ölmek 
Nutkum susmak 
Gözlerim ise ağlamaktan yana 
Sabahları hiç olarak kalktım yatağımdan
Aşk yoktu yüreğimde artık,sadece yatağımdaki gözyaşlarım kalmıştı
İmkansızdı herşey artık
Çıkmaz sokağa girmiştik uzun yolculuktan sonra Dönemezdik 
Göremezdik 
Gülemezdik 
Ve tekrar sevemezdik  İmkansız aşktı bu
Ağlamak imkansızdı
Gülmek imkansız
Tekrar aşık olmak imkansızdı 
Belki başka birini severiz diyerek avuttuk birbirimizi
Severek çoğalmayı denedik
Sevdik sonunda
Fakat imkansızı sevdiğimiz kadar sevemedik nicelerini 
Ellerimiz kavuşamayacak diye oturup şiir yazdık birbirimize
Tarihi geçmiş zamanlara küfür ederdik
Sonra ayrılık dört bir taraftan saldırıverdi bize Biz yenilirdik, savaşı kaybederdik
"Okyanuslar ağladı, güneş ağladı,yağmur ağladı gece ağladı bu ayrılığa
-Ve biz ağladık imkansızlığa  "
Sabah olurdu,güneş doğardı yüzümüze
Biz kıyamet sanardık günü
Yan yana gelemezdik bir türlü
Uzaktan severdik tenimizi
Gece olur ağlardık
"Sabahları neşe ile kalkmak, güleç yüzümüze seslenmek imkansız 
Randevu saatine geç kalmak imkansızdı bizim aşkımızda
Saç telimize duygular yüklerdik
Seviyor,sevmiyor derdik birbirimize Bilirdik imkansızı,ses çıkarmazdık yeni ufuklara
Ağzımız kururdu,öpüşürdük saf su ile
Sanardık ki Dudaklarımız birbirine değdi 
Kandırırdık kendimizi öylece 
Kusardık,isyan ederdik sessizliğe
Dayanamaz,arardık tanıdık kokuları
Zaman ilerler biz sesimize hasret kalırdık imkansızlıkta
Doyamadığımız tenden vazgeçip sese muhtaç olurduk
İmkansızdık başlı başına  
Koşan bir rüzgar olup savrulurduk
Bir o tarafa,bir de bu tarafa
Göremezdik gözyaşlarımızı
Çünkü biz hep imkansızdık bu hayatta 
Ben Sana Mecburum Sen İmkansızlığa!
|