Yalnız Mesajı Göster

Cevap : Çocuk Masalları

Eski 04-06-2008   #62
rock_alltime
Varsayılan

Cevap : Çocuk Masalları



RAMSES

Ramses birgün uyandığında kendini dünyanın merkezinde bulur Merkezi dünyanın, öyle kolay hazmedilir bir yer değildir üstelik Yaşanasıdır belki, lakin yaşayan tekidir Merkezin dışındakiler merkeze bağlı birer kukladırlar Kuklalar ne düşünür, ne söyler, ne hisseder elbet Bu yüzden Ramses, kendini pek yalnız, pek mutsuz bulur Bunu demeye de dili varmaz kuklalarına, emir kullarına Geçer zaman böyle birbaşına, böyle hazin

Gel zaman git zaman, dur zaman kalk zaman konuşmayı unutur olur Ramses Konuşmak dediğin kişilerce yapılır Duvarlar dil bilmez, söz bilmez soğuk şeylerdir Ramses bahçeye çıkar çiçeklerine ses verir



‘aman da aman, aman da aman

açılmış da saçılmış bir güzel olmuş, heyyy bahçıvan

az su serp yapraklarına, rengi olsun ayan

kokusu duyulsun çiçeklerimin taaa öbür taraftan’



Yetmemiş eline sazını almış, tutturmuş o telden bu telden Günlerce çalmış söylemiş, çalmış söylemiş Bir Ramses dinlemiş Ramses’i, bir Ramses ağlamış Ramses’e Bir kuşlar dinlemiş, bir çiçekler bir gök dinlemiş, bir bilinmeyenler



Ramses dünyanın merkezinde her an’ı azap içinde geçirir olmuş Azap bu yenilir yutulur tarafı yokmuş, yenmez yutulmaz tarafı da



Birgün huzura çağırmış alimler alimi, bilgeler bilgesi şahs-ı şahane’yi Demiş;



‘ey arş’ı yaratanı bilen

ey hükmü koyanı tanıyan

ey yüreği rahman olana atan

derdim vardır bilesin!’



Ramses bir türlü derdinin ne olduğunu söyleyememiş Boğum boğum boğazında takılmış kalmış her bir diyeceği



‘var git yok bir diyeceğim Var git



bilgeler bilgesi çekilmiş köşesine, seslenmiş kızına;



‘aydan güzel ay kızım

baldan tatlı naz kızım

sana diyeceklerim var’



Ramses birbaşına otururken selvi altında göl kıyısında bir ses duymuş Dönmüş bakmış kimseyi görememiş ‘kuştur’ demiş, sudaki aksin dalgalanışına dalmış Kuş sandığı bir güzeller güzeli Sernaz imiş Görememiş



Ay kız Sernaz, bir demet papatyayla göl kıyısında geziniyormuş o sıra Papatyalar ona gülümsedikçe bir okşayıp avucuna alıyormuş



‘al’ı al’da arama, al allığını al’ı al yapandan alır

gül güzelliğini gülü gül yapandan alır

bülbül sesini bülbüle o sesi verenden alır

yarin nerede gül yüzlü sevdalar beslediğini

o sevdayı ona veren bilir

boşyere ahlanma

boşyere vahlanma

boşyere dağları yarattım sanma’



Şarkı uçmuş uçmuş uçmuş taaa Ramses’in kulaklarına varmış Ses başka dünyanın sesi, ses başka bir alem sanki Ardı sıra sesin dolanmış, dolanmış ve Sernaz’a ulaşmış



Sernaz bir gonca Sernaz bir derya Sernaz ötesi dünya Sernaz bir başka



Elinde papatyalar salnırken göl kıyısında, Ramses seyre dalmış



‘koşsam varsam

eline çiçek olsam

yüreğine sevda dolsam’



Ramses, birbaşınalığın hüznünü unutuvermiş o an Unutmuş unutmasına da başka bir hüzün sorup sormadan yerleşivermiş gözlerine, yüreğine, yüreğinin en derinlerine



‘aşk hüznü yanında taşır’



Günlerin üstüne binen dayanılmazlık aylarla daha da artmış Ramses Sernaz’ı bir daha görebilmek için her gün göl kıyısına inmiş Her gün aramış gözleri eli papatyalı güzeli Bulamamış Bulamamış Her gün biraz daha yıkılmış Her gün biraz daha çökmüş Sernaz’ı bulduğu yerde kaybettiğini farkedince ölümü davet etmiş Ölümse vaktin henüz tamama ermediğini göstermiş doğan her güneşle



Bilgeler bilgesi çare için çağrılmış bir daha Demiş;



‘sen bilirsin acıların en acısını

sen bilirsin

ben bildiğini bilirim’



Bilgeler bilgesi dinledikten sonra merkezde yaşayanı, çekilmiş Varmış ay kızın yanına;



‘can kızım

aksin vurmuş bir yüreğe

ah’lanır naz kızım

sözüm var, diyemem yüzüne

süzülür bir kızım’



Sernaz bütün olandan haberdardır Gün söylemiştir, gece söylemiştir, göl söylemiştir, bir de çiçekler ardına bakmamış salınmış söğüt gölgelerinde, gezinmiş bir o yana bir bu yana, Ramses peşisıra



‘dünya yalan

dünya rüya

dünya geçer gider bir solukta

ölüm gelir’



Bilgelerin bilgesi, anlamış Ay kız zordur, ay kız doğrudur Lakin bu işin sonunda neyin onları beklediği de bir sırdır İrkilir Kızı can kızdır Kızı gül kızdır kıymetlidir, biriciktir Demiş;



‘olacaklar bizim elimizdedir belki

belki de biz olacakların elindeyizdir

yüreğimiz bize ışık olsun’



Ramses odasında bir bilmediği derdin elinde savrulur Aranır, aradığını tanımadan Seslenir, sesini duymadan Dünyanın merkezi unutulmuş, merkez yerini değiştirmiş, ay parçası olmuştur



‘o bir gonca, kızıl gonca açılanda

o bir derya, ak fistanı savrulanda

ötesi dünya

başka, bambaşka’



Ramses göl kıyısında oturur birgün; gök mavi, gün prıl prıl Çıksa da gelse, bekler bekler Göle bakar, Ramses Ramses bakar, göle Bir ceylan seke seke geçer öte yana Sernaz geçmez Sernaz gelmez Günler biter, artık günün günlüğü kalmamıştır Geceler biter, artık gecenin geceliği kalmamıştır Mevsimlerin adı başka, tadı başka, rengi başkadır artık Ramses birbaşınadır da, merkezini dünyanın unutmuştur



Sernaz papatya toplarken, göl kıyısına oturur Göl kıyısı artık Ramses’in ayrılmadığı mekanı olmuştur Görür Sernaz’ın gelişini Korkar Uzaktan bakar, bakar Aylardır beklediği karşısındadır, yanaşamaz Sernaz kıyısında gölün gezinmeye başlar, dilinde bir şarkı



‘dağın ardı da bir, ardının ardı da

yüreğine sorsan beni, kışı da bir yazı da



Sernaz yürüye yürüye varmış Ramses’in yanına Demiş;



‘yüreğindeki sevdanın sebebi ben imişim

ben imişim seni dertlerin en incesine salan

gecelerin uyku bilmez olmuş

gülmeyi unutmuş gözlerin

ben imişim seni mutsuz kılan’



Ramses böyle sözler beklemiyormuş elbet gül yüzlü sevdiğinden Cesaret gelivermiş diline, birden içinden ne geçiyorsa her şeyi; sevdasını, unutuşunu dünyayı, acısını yüreğinin her şeyi her şeyi bir bir anlatmak geçivermiş Demiş;



‘eyy güzeller güzeli!

eyy yar!’



Sernaz’ın gözleri gözleri Sernaz’ın bir anda durdurmuş geride kalan sözleri Ramses bakmış Sernaz bakmış Demiş;



‘bana yar dersin, yar dediğin ben değilim

bana güzel dersin, güzeli güzel yapan yar’imdir

sevda imiş

aşk imiş

ya ölüm!’



Ramses hiçbir şey anlamamış, ama ölüm kelimesinde bir kıpırdanmış Demiş;



‘ölüm!’



‘evet ölüm

sanır mısın ki ebedsin şu bedenle

sanır mısın ki ebeddir şu alem de

sanır mısın ki her şey şu gördüğün

her şey bir tek duyduğun

evet ölüm

ölüm peşinde

ölüm ardında gezinmede

ölüm vakit gözlemede’



‘ben seni sevdim

ben seni bekledim’



Sernaz papatyalarını okşamış, papatyalar ona göz kırpmış Sernaz göle bakmış, göl dalgalanmış Sernaz doğrulup son bir defa demiş;



‘ne bir dağın doruğunda ol

ne merkezinde dünyanın

gidiyorum

gidişim armağanım’



Uzaklaşırken Sernaz oradan, yıkılmış dünyası Ramses’in Ramses bilgelerin bilgesini çağırtmış yeniden Sormuş;



‘nedir şu alemin sebebi’



demiş;



‘sevgi’



Ramses yaşadıkça büyümüş yüreği, yüreği büyüdükçe bir tarafı hep mahzun kalmış



‘yürek var, dünyaları içine alır’

Naz Ferniba

Alıntı Yaparak Cevapla