Yalnız Mesajı Göster

Yusuf’luğun Yaraş/a/madı Züleyha’lığıma..

Eski 02-28-2008   #1
gülgüzeli

Yusuf’luğun Yaraş/a/madı Züleyha’lığıma..



İçine düşürdüğün kuyularda da mı buldun beni sevdiğim?! Yapma dedikçe yapma fiilin mi icraata geçiyor senin? Naçarlığımdan mı hoşnutsun ki bu acıyı dayatıyorsun yüreğime?
Koşarken yürümeye alıştırdın da; emeklettirmeye mi götürüyorsun şimdi de ruhumu? Haricen edilen dualarıma mı göz diktin şimdi de? Ah sevdiğim İç’ine düştüğüm kuyulardadır yüreğim Biçarelikten yoksunsun ve hala üstümde; o kanayışlı bakışların

Tescillenmiş artık yitikliğim Duyurma boşuna cümle alem’e! Seslerin sağırlığından usandı da ruhum lal kesildi ses’lerine inat… Yorgunum sevdiğim! Sevda/n/ı taşımaktan yorgunum… Ağırlığın değil beni yoran; sensizken sen’li kat etmek o yolu… Yanımdasın ama değilsin iç’imde… Her bakışınla Yusuf oluyorsun yüreğimde; Züleyha’lığımı hakketmiyorsun ki oysa…!! Yusuf’luk ben’de oluşuyor; sen her seferinde çıkarıyorsun o Yusuf’u kendi yüreğinden de, benim yüreğimden de! Kazı yürekleri, koşar adım gidiyorsun meçhule

Yapma artık bu eziyeti bana! Bakma bana öyle Rencide edilmiş cümlelerime yenisini ekleme her defasında Değme iç’ime sevdiğim, eşkalimde çıkmasın “hüznün”… Aşk peşi sıra kaçtıkça koştun sen bana… Nereye varır ki bu yolun sonu, sevdiğim?! Ardında bıraktığın ruhun nerede hani? Ruhsuz bir aşk’a merhaba dedirtiyorsun bana “merhaba”n “elveda” kadar küf kokulu… Küflü sevdalara mı atıyorsun ben’liğimi?!

Cümlelerim kelimelerime düşman Kelimeler artık kabul etmiyor hecelerimi… Harflerim hecelerime hasret… Yapma sevdiğim, virgülümü alıp da benden, nokta’nı koyma yüreğime!!!‘Cefadır bu bana’ dediğimde “aşk”ı sakladın ben’den Saklı kaldı yitikliğim o cefaların en iç’inde… İmlası bozuk bir “sevda” ile mi uğraşmakta bu yürek?…
Aşk’ın arkasından yırttı Yusuf’luğun Züleyha’lığımı Sızlattı her bir zerremi, merhem dediğin o bakışların Kayboldum ben o bakışlarda, uğultulu bir sevdadan çıkmak isterken susaKaybettin beni sevdiğim; şehrin martıları sana ben’den haber salarken… Susuzluğum mışlığıma “su” oldu, yine yetişemedin “sus”uşlarıma… Sustun… ve ahir’i geldi zamansızlığın…

Aşk’ın cüssesi kadar benim bu yitikliğim… Çok ağır bu yük, omuzlarımda Sensizken sen’i yaşamak… Olmayanı olur mu gösteriyor bu ‘şey’? Emekleyecek kadar bile derman vermedin ki; dert kalksın ortadan… Dert de kuyularda şimdilerde! Kuyularda hep bir “kanat” aradım… Yusuf’uma layık olmak istercesine Olamadın; ben düştüm kör kuyulara… Kıştan kalma bir ayaz var ruhumda; bahar haykırırken yüreğime… “leylaklar” kokusunu yolluyor sevdama; ilaç olsun diye… Olmuyor sevdiğim; merhemi bile razı olmuyor bana, bu aşk’ın…
Şakaklarımdan süzülüyorsun… İç’imin en iç’inde kovalıyorsun yarım kalmış nefeslerimi; sana kaçırırcasına… Kaçamaklar bir “yer”e buyur ediyor ben’i… Adı konmamış bir “yer”deyim şimdi…
Sen susuyorsun… ve ben düş/üyorum hakkettiğim(!) o dipsiz kuyulara Yusuf’luğun yaraş/a/madı Sevdiğim, Züleyha’lğıma Bırakalım artık hicran'a asılı kalmış vuslat'ımızı!

alıntı

__________________
Alıntı Yaparak Cevapla