Yalnız Mesajı Göster

Cevap : --->: Kpss.. İnkılap tarihi ders notları

Eski 01-15-2008   #2
hayko26
Varsayılan

Cevap : --->: Kpss.. İnkılap tarihi ders notları



Ø Atatürk girişimcilere kredi sağlamak amacıyla 1924 yılında Türkiye İş Bankası kurulmuştur Cumhuriyetin ilk bankası Bu banka kişisel tüketici kredileri sağlama konusunda öncü olmuştur Ortakları CHP, Latife Hanım’ın babası, Celal Bayar
Ø Daha güçlü çağdaş ortamlar kurmak modern mimari için halka konut kredisi sağlamak amacıyla 1926’da Emlak-Eytam Bankasını (Emlak Bankası) kuruldu Bayındırlık işi için İş Bankası ve Emlak Bankasının kişilere kredi vermeleri liberalizmin yerleşmesi içinidir
Ø Lozan konferansında kapitülasyonların kaldırılmasıyla, İzmir İktisat Kongresinde alınan Misak-i İktisadi kararına uyulmuştur Bu karar tam bağımsızlık için çok önemli bir adımdır Fakat birkaç tane daha sorun vardı ve bunların çözümlenmesi gerekliydi; bu amaçla Kabotaj kanunu çıkartılmıştır Osmanlı devletinin verdiği kapitülasyonlardan dolayı İngiltere ve Fransa gemileri rahatlıkla yük ve yolcu taşımaktaydılar Bu hem bağımsızlığa ters hem de ekonomik olarak çıkarlarımızla örtüşmüyordu Kabotaj kanunu ile Türk karasularında sadece Türk bayraklı gemilere dolaşma serbestliği sağlanmıştır Ötekiler vergi ve yasal yükümlülüklere tabiidir Ülkemizdeki şirketlerin, demiryollarının hatta limanların bile çoğu yabancıların elindeydi bunlar satın alınarak millileştirilmiştir
Devletçilik İlkesinin Uygulanması
Öncelik yine kişisel girişimciliktir Devlet kişilere engel değil destekleyici olmuştur Kişisel gücün yetmediği durumlarda devlet atılımcı olmuştur Devletçiliğin ekonomideki uygulamalarına incelersek:
Ø Sanayi Alanında: Sümerbank pamuklu-yünlü dokuma sanayisi olup, yurt çapında yayılmış ilk KİT’tir (Kamu İktisadi Teşekkülü)
Ø 1934’de ilk kez planlı ekonomiye geçiş gerçekleşmiştir 1934-1938 arası ilk 5 yıllığına uygulanmıştır Planla, dokuma, demir, kağıt, yapay ipek, cam, kimya alanlarında önemli kuruluşlar yaratıldı Birinci beş yıllık kalkınma planında sonra ikinci beş yıllık kalkınma planı uygulanamamıştır Bunun nedeni 2 Dünya Savaşının 1939’da patlak vermesidir
Ø Tarım Alanında: Devletçilik ilkesi bu alanda pek uygulanamamıştır Tam aksine köylüye ucuz kredi, kooperatifleşme kolaylıkları sağlanmıştır Devletçili ilkesinin uygulanamamasının nedeni ise; halkın büyük çoğunluğunun ve devletin gelirlerinin önemli bir bölümünün tarıma dayalı olması, tarımsal üretimin düşmemesi içindir
Ø Para Kredi – Bütçe Uygulamaları: Türk parasının üzerinde tam bir denetim sağlanması ve bağımsız bir ülke olmanın gereği olarak Merkez Bankası kurulmuştur

Atatürk Dönemi İktisat Programlarının Analizi
Ø Türk parasını değerini koruyan anti-enflasyonist para-kredi programlarının uygulanması başarılmıştır
Ø Gerçek kamu harcamalarına dayanan denk bütçe politikası
Ø Devalüasyonsuz dış para politikası Revalüasyon (paranın aşırı değerlenmesi) 2005 yılında durum bu Revalüasyon yüzünden ihracat azalır Üretim azalır, işsizlik artar ve ekonomi daralır
Ø Ulusal kaynakların verimli kullanılmasını amaçlayan planlı kalkınma politikaları
Bu gelişmelerin sonucunda;
Ø Ülke açlıktan kurtulmuştur
Ø GSHM 15 yıl boyunca (1923-1938) %8 oranında büyümüştür
Ø Kooperatifler kurulmuştur Çiftçiye ucuz kredi sağlanmıştır Devletçiliğe hizmet eder
Ø İhracat artmış TL değerini korumuştur
Ø Ulaşım ağı gelişmiştir Böylece merkezi otorite de güçlenmiştir
Ø Çok sayıda sanayi kuruluşu açılmıştır Uşak ve Alpulluda (Kırklareli) şeker fabrikaları açılmıştır
Ø Fiyatlarda istikrar sağlanmış ve gelir dağılımının dengesiz bir hal alması engellenmiştir
Ø Ekonomiyle ilgili bir çok kurum oluşturulmuştur ve böylece kurumsallaşma sağlanmıştır Sırasıyla; Türkiye İş Bankası (1924), Türkiye Sanayi ve Maden Bankası (1925), Emlak – Eytam Bankası (1926) bankaları kuruldu Bu bankalar kuruluş amacıyla liberal ekonomiye hizmet eder
Türk İnkılabı Açısından Eğitimin Önemi
Yıllar süren geri kalmışlığımızı ve nedenlerini incelersek:
Ø Osmanlı devletinin eğitimle yeterince ilgilenmemesi bu sorunun ana kaynağıdır
Ø Osmanlı sadece Enderun (saray) mektebi ile ilgilenmiş ve eğitimi halka bırakmış Bu durum düalizmi (ikililiği) oluşturmuştur
Ø Enderun (saray) mektebi; saraya devlet adamı yetiştiren ve genelde devşirme sistemi ile çalışır
Ø İlköğretim okuma-yazma zorunlu değil Kız çocukların okula gitmesi gibi zorunlulukları yok
Ø Temel eğitime önem verilmemiş ve son dönemlerde devlet eliyle yüksek okullar (çoğu askeri) açılmıştır
Ø Yeni okullar açılırken, eski okulların kapatılmaması düalizmi körüklemiştir
Ø Osmanlıda eğitim Sıbyan okullarında başlıyor başarılı olanlar medreselere devam ediyor
Ø Medreseler ilk önceleri din ve bilimi birlikte verirken, son zamanlarda sadece din eğitimi veren kurumlar haline gelmiş buda Osmanlıda bilimin gelişmesini engellemiştir
Ø Osmanlıda en çok modern okul açan, 2 Abdülhamit’tir Ayrıca onun açtığı Darülfünun ilk Türk üniversitesidir Atatürk Darülfünun’u 1933 yılında İstanbul Üniversitesine çevirmiştir
Türk Eğitim Sisteminin Kurulması
Yeni eğitim sistemiz de doğal olarak; laik ve ulusal olacaktır Bu yüzden Osmanlıdan beri gelen düalizmi yok edilmesi gerekmektedir bu amaçla;
Ø İlk olarak düalizmi yıkmak için “Tevhid-i Tedrisat Kanunu” çıkarılmıştır Özetle laik eğitim sistemine Tevhid-i Tedrisat ile geçilmiştir
Ø Maarif Teşkilatı hakkında kanun çıkarılması Milli Eğitim Bakanlığı kurulmuştur
Ø 1 Kasım 1928’de çıkarılan kanunla yeni Türk alfabesine geçiş Cumhuriyet ilanı sonrası yapılan araştırmalar gösterdi ki, Türkçe’nin ses yapısına en uygun alfabe Latin alfabesidir
Ø Yeni alfabenin oluşturulması için Millet Mektepleri açılmıştır Yani okuma yazma seferberliği ilan edilmiştir 1930’larda %20’lerde olan okuma oranı %97’e çıkmıştır
Ø Arapça’dan Latince’ye geçiş gerçekleşmeseydi Devrimlere, Cumhuriyet’e yani devletimize kuşkulu gözle bakılabilirdi
Ø 1931’de Türk Tarih Tetkik Cemiyeti (Türk Tarih Kurumu)
Ø 1932’de Türk Dil Tetkik Cemiyeti (Türk Dil Kurumu)
Ø 1933’de Türk Ziraat Enstitüsü
Ø 1933’de Darülfünun kapatılmış yerine İstanbul Üniversitesi açılmış İlk üniversitedir kendileri
Ø 1935’de Dil Tarih Coğrafya Fakültesi kurulmuştur
Türk Ekonomisinin Yeniden Yapılanması
Osmanlı devletinde ilk borçlanma Kırım savaşında İngilizlerden alınan borçla başlar Abdülmecit zamanında alınmıştır Alınan borçlar ödenmeyince maliye iflas etmiş ve 1881’de Duyun-u Umumiye Teşkilatı kurulmuştur Avrupalı devletler borçlarını kendileri tahsil etmek için kurumuşlar Kamu hizmetleri ve ticaret tümüyle azınlıkların ve yabancıların kontrolü altına girmiştir Üretim 0 noktasındadır Toplu iğne dahi ithal edilmektedir
Ekonomiyi Düzelteme Yolunda İlk Girişimler
İzmir İktisat Kongresi (17 Şubat - 4 Mart 1923)
Ø Kongre sonunda Misak-i İktisadi (Milli Ekonomik İlkesi) kararları alındı ve ekonomik bağımsızlığın siyasal bağımsız kadar önemli olduğu vurgulandı
Ø Tarıma büyük önem verilmesi ve desteklenmesi istenmiştir Nitekim 1925 yılında Aşar/Öşür vergisi kaldırılmıştır Bu verginin kaldırılması halkçılığa hizmet eder
Ø Bu kongrede liberal ekonomik sistemi benimsenmiştir Fakat 1931 yılında devletçilik ilkesine geçilmiştir Liberal ekonominin geçilememesinin 2 temel nedeni var; zaten yoksul olan halkın sermayesi olmaması ve 1929’da ABD’de başlayan dünya ekonomik buhranın çıkması
Ø Güçlü bir sanayinin kurulması istenmiştir Ancak; sermaye yetersizliği, girişimci sayısının azlığı, kalifiye işçi yetersizliği Sanayinin önündeki en önemli engellerdi
Ø Bu engellerin giderilmesi için 1927’de Teşvik-i Sanayi Kanunu çıkartılmıştır Bu kanun ile yeni açılan fabrikalardan ya vergi alınmaz ya da çok az vergi alınır aynı zamanda da bu tarz girişimlere kredi verilmek amacıyla oluşturulan bir yasadır Teşvik-i Sanayi Kanunu liberal ekonomiye hizmet eder
Ø Madenleri işlemek ve sanayi kuruluşları yapmak için 1925 Türkiye Sanayi ve Maden Bankası kurulur Bu kuruluş da liberal ekonomiye hizmet eder Nitekim 1926 yılında önce Uşak’ta sonra Alpullu’da (Kırklareli) şeker fabrikaları kurulur
Ø İzmir İktisat Kongresinde ülkedeki ulaşım ağı için Türkiye’nin yer şekillerine en uygun olarak demiryolu ulaşımına önem verilmiştir Bu uygulamayla devletin otoritesi gücü artmıştır
1 Batı Tarzı: Tanzimat ile birlikte başlar Bu yüzden Düalizm (iki başlılık) oluşmuştur
Ø Batıdan çeviri yoluyla alınan ya da Osmanlının kendisinin yaptığı ve batı tarzı yasalar hazırlanır Örnek; Mecelle Osmanlı devletinin medeni hukukunu oluşturur Medeni hukuk demek, kadın ve erkek arasındaki ilişkileri düzenleyen hukuk dalı Yargıçların yetkileri fazla, mahkemeler açık yapılır Şahitliği yeni tanıklığı başvurulan yargıcın yetkilerini artıran mahkemelerdir Öncelikle yabancılar daha sonra azınlıklar bu mahkemelere yönlendiriliyordu
Türk Hukuk Devrimi
Ø 23 Nisan 1920 yeni devletin kurulmasıyla başlar ve 1937’ye kadar sürer 1937 yılında Atatürk’ün 6 İnkılabı anayasaya geçmiştir
Ulusal egemenlik ilkesinin gerçekleşmesi:
Ø Ulusal egemenlik üstü örtülüde olsa ilk kez Amasya Tamiminde dile getirilmiştir
Ø Meclisin 23 Nisan 1920’de açılması ile hayata geçmiştir
Ø Saltanatın kaldırılması 1 Kasım 1922
Ø Cumhuriyetin ilanı 29 Ekim 1923
Devleti laikliğe götüren adımlar:
Ø Halifeliğin kaldırılması 3 Mart 1924
Ø Tevhid-i Tedrisat (Öğretimin Birleştirilmesi) kanunun çıkması 3 Mart 1924 bu kanunla amaç parçalanan eğitimi birleştirmek Bu amaçla 1936’da Maarif Teşkilatı hakkına kanun çıkmıştır
Ø Şeriye yerine Diyanet İşleri Başkanlığı, Evkaf yerine de Vakıflar Genel Müdürlüğü kuruldu 3 Mart 1924
Ø Tekke Zaviye Türbelerin kapatılması 30 Kasım 1925
Ø Türk Medeni Kanunun kabulü 17 Şubat 1926 bu kanun Halkçılık ve Laikliğe hizmet eder
Ø Yeni medeni kanun İsviçre Medeni Kanunu aynen almıştır bunun nedenler; batıda o dönemde yapılan en son ve modern kanun olması, laik olması olaylara akılcı çözümler üretmesi, yargıca geniş yetkiler vermesi, kadın ve kadın haklarına daha duyarlı olması, siyasi açıdansa İsviçre en bağımsız ülke konumunda
Ø 1926 Medeni Kanunu 2002 Ecevit Hükümetiyle büyük değişiklilere uğramıştır Kadınlara verilen haklarla erkeğe verilen haklar eşitlenmiştir Örneğin evin reis hükmü çıkartılmıştır
Ø Anayasadan laikliğe aykırı hükümleri çıkarılması 10 Nisan 1928 ve bu tarihte “devletin dini İslam’dır” ibaresi kaldırılmış ve 6 Atatürk ilkesinin girmesi 5 Şubat 1937 sonucu anayasamızdan o günden beri “Türkiye Cumhuriyeti Laik bir devlettir” hükmü değiştirilemez bir hüküm olarak yer almıştır
Türk Eğitim Sisteminin Kurulması
Tanzimat Fermanı ve 2 Mahmut Dönemi etkili olmuştur 2 Mahmut zamanında Enderun (devşirme kökenlilere verilen saray eğitimi) kaldırdı
1 Geleneksel:
Ø Müslümanlar: Eğitim dili arapça, sarayda Osmanlıca kullanılıyor Eğitimin temeli İslami bilimler okutuyorlar Kuran-ı Kerim esas alınıyor Sibyan mektepleri (ilkokul kuran kursu gibi) mahalle mektepleri (ortaokul) yüksek öğrenim (medreseler) Fatih zamanında Kanuni döneminin sonuna kadar Sahn-ı Seman (bugünkü İstanbul Üniversitesi) Kanuni zamanında kaldırılıyor
Ø Gayrimüslimler: Toplumsal olarak “zimmi” statüsündeler Eğitim cemaat içi kurallara göre veriliyor Açılacak okullar program vs cemaat karar veriyor Devlet sadece denetliyor
2 Batı Tarzı Okullar: Rüştiyeler var (ortaokullar) Bugünkü pozitif bilimlerin okutulduğu yerler İdadiler (lise) Sahn-ı Seman,Dar-ül Fünun pozitif bilimleri okutulmaya başlandı Osmanlı devletinin ilk üniversiteleri İnas Dar-ül Fünun ise 1 Meşrutiyet döneminde açılıyor Kızlara Dar-ül Fünun’a gitme hakkı veriliyor



__________________
Hakan Guven®
Alıntı Yaparak Cevapla