Yalnız Mesajı Göster

Cevap : =>İslami Sözlük

Eski 01-04-2008   #323
gülgüzeli
Varsayılan

Cevap : =>İslami Sözlük




ADEM

Yokluk, hiçlik, fena, bulunmama İki çeşit adem bulunduğu belirtilmiştir Bunlardan biri mutlak, diğeri ise mukayyed yokluktur Meselâ "Evde ekmek yoktur" cümlesinde ekmek; eve nisbetle yoktur Yani bu durum, ekmeğin mutlak olarak değil, belirli bir anda bulunmamasını gösterir Bu şekilde, "var fakat mevcut değil" manasındadır Mutlak yoklukta, böyle bir şartlı yokluk söz konusu değildir Kesin bir yokluk durumu vardır
Tasavvufta mutlak ve gerçek vücud Allah'ın varlığıdır Bu yüzden tasavvufta eşya ve madde bir "yokluk" olarak kabul edilmiştir Çünkü madde ve eşya yokluktan hâsıl olmuştur Aynada görülen şeylerin gerçek varlığı bulunmadığı gibi, madde aynasında görünen ve akseden şeylerin de kendi başlarına bir varlıkları bulunmamaktadır
İbnü'l-Arabî'ye göre: "Kâinattaki her şey bir vehim ve hayalden ibarettir " Bunların gerçek ve belli başlı bir varlıkları yoktur Bu konuda da İbnü'l-Arabî'nin özellikle Eflatun'da görülen "gerçek ve onun yansıması olan ideler âlemi" görüşüne bir yaklaşma vardır Dolayısıyla eski Yunan'dan bir etkilenme söz konusudur Bu konudaki tartışmalar, nassların çizdiği hudutların dışına bile çıkacak noktaya maalesef gelebilmiştir Batı'da olduğu gibi akıl, bu hususları tahlil etmek için bayağı zorlanmıştır



ÂDETULLAH

Allah'ın kanunu, sünneti Âdet, geri dönmek manasına olan Avd'dan isimdir Aslı avdettir Aynı zamanda âdet; İsti'mâlin eş anlamlısıdır
Âdet, Kur'an-ı Kerim'de "Sünnet" lâfzı ile teblîğ buyurulmuş ve müfessirler tarafından düstûr, kanun diye izah edilmiştir Kur'an-ı Kerim'in Ahzâb, Fâtır, Fetih gibi birçok surelerinde âdet, hep sünnet lâfzıyla tabir buyurulup, bütün bunlarda Allah'ın âdetlerinden, kanunlarından sözedilmiş ve Âdetullah'ın değişmesinin mümkün olmadığı bildirilmiştir Âdetullah ile ilgili ayetlerin çoğunda, bilhassa geçmiş ümmetlerin müşriklerine, dünyevî ve uhrevî ceza tayininde carî bulunan ilâhî kanun tebliğ edilmiştir (bk el-Enfâl, 8/38; el-İsrâ, 17/76-77; el-Fâtır, 35/42-43)
Âdet; selim tabiatlarda makbul olup, devamlı yapılan işlerde insanların içinde istikrar bulmuş hususlardan ibârettir Âdet üç çeşittir: Genel örf âdetleri (ayak basma gibi) Özel örf; (her grubun terimleri Nahiv'de ref' kelimesi gibi) (Şer'î örf, salât, zekât ve hac gibi Bunlarda lügat manasının yerine şer'i manalar kullanılır) (et-Tehânevî, Keşşâf-u Istılâhâti'l-Fünûn, İstanbul 1984, II, 958)
İlâhî âdetler, kevnî ve ilâhî sünnetlerdir Tabiat kanunları Âdetullahtır Kevnî sünnetler, Allah'ın genel hikmeti gereği değişmez (el-Fetih, 48/23) Şu kadar ki bazı kere özel tercih hikmeti gereği Cenâb-ı Allah sebebi veya tesiri yok eder Sebepsiz veya alışılmamış sebeplerle müsebbibâtı yaratır; böylece âdât-ı İlahiyye haricinde harikulâde olaylar yaratır
Kevnî sünnetlerin veya tabiat kanunlarının koyucusu olan mutlak yaratıcı, harikulâdeye has olan birtakım kanunlar koymaktadır İşte o kanunlara göre, bazen insanlar aracılığıyla birtakım harikulâde olaylar meydana gelebilir
Cenâb-ı Hakk, Kur'an-ı Kerim'de Âdetullah'ı ve hikmetlerini zikrederek Müslümanlara, daha önce bilmedikleri her şeyin varlığını bildirdi ve kendisinin yaratıklar üzerinde kanunları olduğunu haber verdi Bu gerçekten hareketle, bu sünnetleri bir ibret ve nasihat olmak üzere en güzel bir şekilde "Allah'ın Sünnetleri İlmi" diye bir ilim dalında toplayıp incelemek mümkündür Bilindiği üzere Allahü Teâlâ, bazı ayetlerde kanunlarını açıkça göstermiştir Bazan sebebi bir ayette, onun sonucunu da diğer bir ayette zikretmiştir O, geçmiş milletlerin haberlerini zikrederken genellikle âdetini zımnen göstermiştir Adetullah'ı izah eden ayetlerden bazısı şunlardır:
"Biz bir Resul göndermedikçe, hiçbir kimseye azap edecek değiliz" (el-İsrâ, 17/15)
"Allah, bir topluma verdiği nimeti, onlar kendilerinin (iyi) hâlini (fenalığa) çevirmedikçe bozmaz" (er-Ra'd, 13/11)
Bunlardan başka, Allah'ın, peygamberlerini fertlere değil toplumlara gönderdiğini (Hûd, l l/25), cihada icabet etmeyen bir kavmin yerine başka bir kavmi getireceğini (et-Tevbe, 9/38-39), servetin sadece zenginler arasında dönüp dolaşan bir şey olmaması için zekât ve sadakaların yanı sıra, ganimetlerden fakirlere daha fazla pay verilmesini (el-Haşr, 59/7) belirten ayetler Âdetullah'ı ifade eden hükümlerdir


__________________
Alıntı Yaparak Cevapla