Yalnız Mesajı Göster

Cevap : =>İslami Sözlük

Eski 01-04-2008   #302
gülgüzeli
Varsayılan

Cevap : =>İslami Sözlük




BAKİ MEZARLIĞI

Hz Peygamber (sas) zamanında Medine İslâm devletinin gerçekleşmesinden sonra kurulan bir mezarlıktır Buna el-Bakî', Cennetü'l-Bakî, Bakî'u'l-Garkad isimleri de verilmiştir Fakat genellikle kısaca el- Bakî' denilmektedir Bu mezarlığa ilk defnedilen sahabî, İslâm'ın Medine'de yayılmasında büyük emeği geçen ve İslâm'da ilk defa müslümanlara cuma namazı kıldıran Es'ad b Zürare* oldu Başka bir kanaate göre el-Bakî'ye ilk defa Osman b Maz'un defnedilmiştir Daha sonra Medine-i Münevvere'nin bu meşhur mezarlığına ashabtan vefat edenlerle Hz Peygamber'in yakınları, oğlu İbrahim gömülmüştü Hz Fâtıma ve oğlu Hz Hasan burada medfundurlar Resulullah (sas), hayatta iken bu mezarlığa sık sık uğrar ve burada yatan ashaba dua ederdi El-Bakî' mezarlığı İslâm tarihi boyunca önemli şahsiyetlerin defnedildiği bir mezarlık olmuştur El-Bakî Medine'nin dışında bulunmaktadır Suudî ailesinin Hicaz'a hakim
olmasından sonra burada bulunan mezarlar tamamen düz bir satıh haline getirilmiş ve içine girilip ziyaret yapılması yasaklanmıştır


BÂLİĞ

Çocukluğunu geride bırakarak kendi kişiliğine ve cinsiyetine kavuşan erkek Bu durumdaki kadına da bâliğa denir
Bir erkeğin veya kızın bâliğ olacak yaşa erişmesine bulûğ çağı ya da erginlik çağı adı verilir
Bir insanın bâliğ olması, belirli bir ölçüye vurulamaz Yaş kesin ve belirli bir ölçü değildir Ancak, bu durumu insanın fizyolojik yapısıyla izah edebiliriz Her insanın gelişimi ve vücut yapısı aynı özelliği taşımaz Bazı insanların daha erken bulûğa erdiği görülebilir
İnsanın bâliğ olmasında iklim özelliğinin de etkisi vardır Sıcak iklimlerde daha erken yaşlarda bulûğa erildiği görülebilmektedir
Bulûğ çağının başlangıcı kızlarda dokuz, erkeklerde oniki yaştır Son sınırı her ikisi için onbeş yaştır
Erkeğin bâliğ olması ihtilam olmasıyla, kızın bâliğa olması ay hâli görmesiyle kesinleşir Bu yaşa geldikleri halde kendilerinde bu özellik görülmeyenler hükmen bâliğ olmuş sayılırlar Bâliğ kimseler hakkındaki hükümler bunlar için de geçerlidir
İbn Ömer Uhud savaşına katılmak istediği halde peygamberimiz ona izin vermemiştir Ancak onbeş yaşına geldiği zaman ona Hendek savaşına katılma izni verilmiştir (Buhârî, İbn Mace)
Bâliğ olan insan, bazı sorumluluklar yüklenir İslâm ve akıl bir insanın mükellef olmasını gerektirdiği gibi, bâliğ olmak da mükellefiyeti gerektirir Her bâliğ insan akıllı olması halinde İslâm'ın bütün hükümlerini yerine getirmekle yükümlü olduğu gibi, İslâm'ın bütün emirlerinin yaşanması ve yeryüzünde uygulanmasından da sorumludur Allah'a olan kulluğunu Allah'ın emirlerini yerine getirmekle ifa edebilir



el-BÂRÎ'

Cenâb-ı Allah'ın isimlerinden biri Bir örnek ve emsâle ihtiyaç duymadan yaratan zat anlamına
Eşyayı ve her şeyin âzâ ve cihazını birbirine uygun ve mülâyim bir halde yaratan Her şeyin vücudu mütenâsip, yani âzâsı, hayat cihazları ve anâsırı keyfiyet ve kemiyet itibariyle birbirine uygun ve yaraşık olarak yaratıldığı gibi her şeyin hizmeti ve faydası umumi ahenge uygun yaratılmıştır Öyle ki, bütün eşya birbirine lâzım ve mülâyim ve bu namütenâhi âlemler gûya ki, bir tek makina imiş gibi, her şey bir şey için ve bir şey her şey içindir
Kur'an'da Bârî kelimesi, halik ve musavvir ile birlikte zikredilmektedir
Bârî vasfı Kur'an-ı Kerîm'de üç yerde açıklanır Haşr suresinde: "O, öyle Allah'tır ki, vücuda getireceği herşeyi hikmeti muktezasınca takdir edendir Onları var edendir Varlıklara sûret verendir En güzel isimler O'nundur Göklerde ve yerde ne varsa (hepsi) O'nu tesbih (ve tenzih) eder O, galib-i mutlaktır Yegane hüküm ve hikmet sahibidir " (el-Haşr, 59/24) Allah bir şeyi, bir şeyden olmayarak yaratır (ibda) Yani yoktan yaratır Şeyler, maddesiz olarak ketm-i ademden çıkar Cenâb-ı Hakk'ın, âlemi yaratması bakımından üç değişmez sıfatı vardır: İbda, Halk, Tedbir, İbda, bir şeyi yoktan var etmektir Halk, bir şeyi bir şeyden var etmektir Tedbir de, bütün alemi idare etmek demektir (el-Bakara, 2/54)
Bârî, Berae fiilinden gelir ve yaratıcı demektir Yaratmak (halk), iki manaya delâlet eder: Takdir ve yok olan şeye vücud vermek; hiçbir asıl ve misali yok iken icat etmek Bazen de inşa manasına kullanılır Her şeyi tam anlamıyla takdir ve icat ederek yaratan yaratıcı, ancak Allah'tır "O öyle halik ki, bârî yani öyle temiz yaratıcı ki, yarattıklarını temiz ve sağlam bir nizam üzere seçip tesviye ve tekamül ettirerek birbirinden farklı özellikler ile temyiz ettirir" (Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'an Dili, İstanbul 1936, VI, 4876)
Bedea fiil kökünden gelen bad'a kelimesi, icat etmek, örneksiz yapmak demektir Aynı zamanda Allah'ın aletsiz, zamansız ve mekânsız icat etmesi anlamında kullanılır (Ali Ünal, Kur'an'da Temel Kavramlar, İstanbul 1986, s 197)

__________________
Alıntı Yaparak Cevapla