Yalnız Mesajı Göster

Cevap : =>İslami Sözlük

Eski 01-04-2008   #153
gülgüzeli
Varsayılan

Cevap : =>İslami Sözlük




HİZMET:
Birinin işini görme
Anne ve babanız sizin hizmetinize muhtâc iseler, onlara hizmeti canınıza minnet biliniz (Hadîs-i şerîf-Riyâd-un-Nâsihîn)
Ey dünyâ! Bana hizmet edene hizmetçi ol! Sana hizmet edene güçlük göster! (Hadîs-i kudsî-Berîka)
Cenâzelerde hizmet etmekte bulun! Allah rızâsı için cenâzenin mezârına bir kürek toprak atıver! O attığın toprak, kıyâmette terâzîne konacaktır (Süleymân bin Cezâ)
Bir kimse din hizmelerinde bulunsa ve bu hizmetlerde, nefsine bir pay ayırsa, yaptığı hizmetlerin tadını ve faydasını bulamaz (Ebû Süleymân Dârânî)
Dîne yaptığı hizmetlere, İslâmiyet'i kuvvetlendirmesine ve insanların doğru yola gelmelerine sebeb olmasına güvenmemeli ve bunlarla övünmemelidir (İmâm-ı Rabbânî)
Hizmet görmek istiyen hocasına hizmet etsin (Abdullah-ı Dehlevî)


HUBB-I DÜNYÂ:
Dünyâ sevgisi Ölümden sonra işe yaramayacak olan şeylere düşkün olmak Dünyâ; haramlar, mekruhlar ve Allahü teâlâyı unutturan her şeydir (Bkz Dünyâ)
Hubb-ı dünyâ arttıkça, âhirete olan zarar da artar Âhiret sevgisi arttıkça, dünyânın ona zararı azalır (Hadîs-i şerîf-Mektûbât-ı Rabbânî)
Hubb-ı dünyâ, günahların başıdır (Hadîs-i şerîf-Mektûbât-ı Rabbânî)



HUBB-I FİLLÂH VE BUĞD-I FİLLÂH:
Allahü teâlâ için sevmek ve Allahü teâlâ için düşmanlık etmek
Allahü teâlâya Cebrâil aleyhisselâm gibi ibâdet etseniz; hubb-ı fillâh ve buğd-ı fillâh yapmadıkça, hiçbirisi kabûl olmaz! (Hadîs-i şerîf-Mektûbât-ı Ma'sûmiyye)
Amellerin, ibâdetlerin en kıymetlisi, hubb-ı fillâh ve buğd-ı fillâhtır (Hadîs-i şerîf-Berîka)
Allahü teâlâ, Mûsâ aleyhisselâma; "Yalnız benim için ne yaptın" buyurdu "Yâ Rabbî! Senin için namaz kıldım, oruç tuttum, zekât verdim ve zikr yaptım (Seni andım) " cevâbını verince; "Kıldığın namazlar seni Cennet'e kavuşturacak yoldur, kulluk vazîfendir Oruçların seni Cehennem'den korur Verdiğin zekâtlar, kıyâmet günü sana gölgelik olur Zikirlerin de o günün karanlığında sana ışık olur Benim için ne yaptın?" buyurdu "Yâ Rabbî! Senin için olan şeyi bana bildir" deyince, Allahü teâlâ; "Yâ Mûsâ! Sevdiklerimi sevdin mi ve düşmanlarıma düşmanlık ettin mi? " buyurdu Mûsâ aleyhisselâm, Allahü teâlâ için olan en kıymetli şeyin Hubb-ı fillâh buğd-ı fillah olduğunu anladı (Hadîs-i şerîf-Mektûbât-ı Ma'sûmiyye)
Allahü teâlânın en çok sevdiği ibâdet, hubb-ı fillâh ve buğd-ı fillâhtır (Süleymân bin Cezâ)



HUBB-I RİYÂSET:
Makam ve mevki sevgisi
Hubb-ı riyâsetin insana yapacağı zarar, iki aç kurdun, bir koyun sürüsüne girdiği zaman, yaptıkları zarardan daha çoktur (Hadîs-i şerîf-Berîka)
Hubb-ı riyâset insanlarda üç şeyden hâsıl olur Birincisi, nefsin arzûlarına kavuşmak arzusu Nefs, arzûlarının, haram yollardan elde edilmesini ister İkincisi, kendinin ve başkalarının haklarını zâlimlerden kurtarmak, müstehâb (dinde güzel görülen) ve mübâh (dînen izin verilen) işleri yapmak içindir Bu niyet ile mevkiye kavuşurken, riyâ (gösteriş) ve hakkı bâtıl ile karıştırmak gibi, İslâmiyet'in yasak ettiği şeyleri yapmamak ve vâcibleri, sünnetleri terk etmemek lâzımdır Üçüncüsü nefsi eğlendirmektir (Muhammed Hâdimî)



HUBB-ISİVÂ:
Allahü teâlâdan başka şeylerin sevgisi ( Bkz Mâsivâ) Olup nâdim elim çektim hevâdan, Pâk ettim kalbimi hubb-ı sivâdan Yüzüm dergâhına döndüm ilâhî, Kapundan etme red, bu pür günâhı
(Muhammed bin Receb)




HUCCET:
1 Senet, vesîka, delîl, burhân (Bkz Delîl)
Temizliğini tam yapıp, vakitlerine uyarak beş vakit namaza devâm eden kimseye o namaz kıyâmet gününde nûr, huccet ve delîl olur Kim namazı zâyi ederse, Fir'avn ve Hâmân ile haşrolur (Hadîs-i şerîf-Müsned-i Ahmed bin Hanbel)
Elli dört farzdan biri de Kur'ân-ı azîm-üş-şânı huccet, tutmak, O'nun hükmüne râzı olmaktır (Muhammed bin Kutbüddîn İznikî)
2 Şer'î mahkemelerde bir dâvânın şâhitlerini dinledikten sonra kâdının verdiği hükmün yazıldığı îlâm, belge

Huccet-ül-İslâm:
1 Üç yüz bin hadîs-i şerîfi, senetleri (rivâyet edenleri) ile birlikte ezberden bilen büyük İslâm âlimi
Hüccet-ül-İslâm İmâm-ı Gazâlî buyurdu ki:
Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellemin dünyâya yayılan nasîhatlerinden biri şudur: Allahü teâlânın, bir kuluna rahmet etmeyeceğine, ona gazâb ve azâb edeceğine alâmet, dünyâya ve âhirete faydası olmayan şeylerle meşgûl olması, zamanlarını lüzumsuz şeylerle öldürmesidir Bir kimsenin ömründen bir saati, Allahü teâlânın beğenmediği bir şeyde geçerse, ne kadar çok pişmân olsa, üzülse yeridir Bir kimse kırk yaşını geçtiği hâlde onun hayırlı işleri yâni sevâbları, kötü işlerinden, yâni günâhlarından ziyâde olmadı ise, Cehennem'e hazırlansın" Bu hadîs-i şerîfin mânâsını iyi anlayanlara, bu nasîhat yetişir
2 Dinde söz sâhibi mânâsına İmâm-ı Gazalî hazretlerinin lakabı



HUCURÂT SÛRESİ:
Kur'ân-ı kerîmin kırk dokuzuncu sûresi
Hucurât sûresi Medîne'de nâzil oldu (indi) On sekiz âyet-i kerîmedir Dördüncü âyet-i kerîmede geçen Hucurât kelimesinden dolayı sûreye bu isim verilmiştir Sûrede, bir kısım ahlâk kuralları ile Peygamber efendimize ve insanların birbirlerine karşı nasıl davranacakları bildirilmektedir
Allahü teâlâ Hucurât sûresinde meâlen buyuruyor ki:
Ey îmân etmekle şereflenenler! Sesinizi, Nebiyyullah'ın (Allahü teâlânın peygamberinin) sesinden yukarı çıkarmayınız O'na karşı, birbirinize bağırdığınız gibi seslenmeyiniz!O'na saygısızlık gösterenin ibâdetleri yok olur (Âyet: 2)
Kim Hucurât sûresini okursa, Allahü teâlâya itâat edenlerin sevâbı kadar sevâb verilir (Hadîs-i şerîf-Kâdı Beydâvî Tefsîri)





__________________
Alıntı Yaparak Cevapla