Yalnız Mesajı Göster

Cevap : =>İslami Sözlük

Eski 01-03-2008   #144
gülgüzeli
Varsayılan

Cevap : =>İslami Sözlük




İMSÂK VAKTİ:
Oruca başlama zamânı Ufkun bir yerinde beyazlığın başladığı vakit Bundan (6-10) dakika sonra beyazlık ufk üzerinde ip gibi yayılınca sabah namazının vakti başlar
Orucun farzı üçtür
1- Niyet etmek
2- Niyetin ilk ve son vaktini bilmek,
3- İmsâk vaktinden, güneşin batmasına kadar orucu bozan şeylerden sakınmaktır (Kutbüddîn-i İznikî)





İNÂBE (İnâbet):
Bir büyüğe, evliyâ bir zâta intisab etmek, bağlanmak sûretiyle yapılan tövbe
İnâbetin haklarını ve şartlarını elden geldiği kadar gözetmelidir Bu işin aslı Ehl-i sünnet vel-cemâate (Peygamber efendimiz ve arkadaşlarına) uymaktır (İmâm-ı Rabbânî) Yüzüm dergâhına döndüm ilâhî, Kapından etme red, bu pûr günâhı İnâbet eyleyip geldim kapına, Yüzüm yere sürüp durup bâbına (huzûruna)
(Muhammed bin Receb Efendi)




İNÂD:
Direnmek, muhâlefette (karşı çıkmakta) ısrar etmek Kendini büyük görüp, hakkı, doğruyu kabul etmeme
Allahü teâlânın en sevmediği kimse, hakkı kabûl etmemekte inâd edendir (Hadîs-i şerîf-Berîka)
İnâd, riyâdan (gösterişten), kin tutmaktan, hased etmekten (çekememekten) veya hırstan doğar (Hâdimî)
Ebû Cehl ve Ebû Leheb inâdlarından dolayı Muhammed aleyhisselâmın peygamber olduğuna inanmadılar (Şeyhzâde)



İNÂN ŞİRKETİ:
Ortakların birbirine vekil olup, kefil olmadıkları şirket
İnân şirketinde ortakların birbirine kefîl olmaları da ayrıca şart edilebilir Sermâye hisselerinin eşit olması şart değildir Kârın nasıl taksim edileceği bildirilmezse, şirket fâsid olur İnân şirketi bir veya çeşitli ticâret işleri yapabilir Kâr nisbeti (oranı) hisseye göre değil, şartnâmeye göredir (İbn-i Âbidîn



İNÂYET:
Lütuf, ihsân, iyilik, yardım
Bu fakirde bu yola girmek arzusu belirince, Allahü teâlâ inâyetiyle onu Hâcegân yolunun büyüklerinden birine ulaştırdı Bu azîzin (Muhammed Bâkî-billâh'ın) sohbetiyle şereflendirip, büyüklerin yolunu nasîb etti (İmâm-ı Rabbânî)
Yine Allahü teâlânın inâyeti bu fakîrin hâllerini kapladı Bundan sonra bu fakir daha yüksek makâmlara yöneldi Fenâ ve bekâ makamları nasîb oldu (İmâm-ı Rabbânî)



İNBİSÂT:
Açılmak, yayılmak, açık yüzlü olmak, mütebessim çehreli, sevinçli olmak Gönül açıklığı, kalb ferahlığı hâli (Bkz Bast)



İNCÎL:
Allahü teâlânın, Îsâ aleyhisselâma gönderdiği ve sonradan tahrif edilen, aslı değiştirilmiş olan mukaddes kitab
Bolüs isminde bir yahûdî Îsevî görünüp, yâni Îsâ aleyhisselâma inanmış gibi görünüp, havârîler arasına karıştı Îsâ aleyhisselâmdan sonra ilk işi, Allahü teâlâ tarafından gelen hakîkî İncîl'i yok etmek oldu Havârîlerden Barnabas, Îsâ aleyhisselâmdan gördüklerini ve işittiklerini doğru olarak yazdı ise de, Bolüs bunun yayılmasına mâni oldu İncîl diyerek uydurup yazdığı yanlış ve bozuk kitabları her yere yaydı Şimdiki İncîller birbirine benzemiyor Katoliklerin, ortodoksların ve protestanların başka başka incîlleri vardır Hepsi insanlar tarafından sonradan yazılmıştır Hakîkî Încîl'de Allahü teâlânın bir olduğu, Îsâ aleyhisselâmın Allah'ın kulu ve peygamberi olduğu, âhir zamanda Ahmed isminde bir peygamberin yâni Muhammed aleyhisselâmın geleceği yazılı idi ( Harputlu İshâk Efendi)





__________________
Alıntı Yaparak Cevapla