Yalnız Mesajı Göster

Cevap : =>İslami Sözlük

Eski 01-03-2008   #125
gülgüzeli
Varsayılan

Cevap : =>İslami Sözlük




KABA KUŞLUK (Dahve-i Kübrâ):
Oruç müddetinin yarısı, öğleden bir saat evvelki zaman (Bkz Dahve-i Kübrâ)

KABA NECÂSET:
İnsandan çıkınca abdesti veya guslü gerektiren her şey, eti yenmeyen hayvanların, (yarasa hâriç) ve yavrularının yüzülmüş, dabağlanmamış derisi, eti, pisliği ve bevli ile süt çocuğunun pisliği, bevli ve ağız dolusu kusmuğu, insanın ve bütün hayvanlar ın kanı ile şarab, leş, domuz eti ve kümes ve yük hayvanlarının, koyun ve keçinin pisliği (Bkz Necâset)
Deride, elbisede, namaz kılınan yerde, dirhem miktarı veya daha çok kaba necâset yoksa, namaz sahîh olur ise de dirhem miktarı bulunursa tahrîmen mekruh olur ve bunu yıkamak vâcibdir Dirhemden çok ise yıkamak farzdır Az ise sünnettir Şarabın damla sını da yıkamak farzdır, diyen âlimler de vardır Necâset (pislik) miktarı bulaştığı zaman değil, namaza dururken olan miktarıdır Dirhem miktarı kaba necâsette dört gram ve seksen santigram ağırlıktadır Akıcı necâsetlerde açık el ayasındaki suyun y üzü genişliği kadar yüzeydir (İbn-i Âbidîn)

KÂBE-İ MUAZZAMA:
Yeryüzünde yapılan ilk mâbed Müslümanların kıblesi Arabistan'ın Mekke-i mükerreme şehrindeki Mescid-i Harâm'ın ortasında bulunan taştan yapılmış dört köşeli binâ Beytullah, Beyt-ül-haram, Bekke, Beyt-ül-atîk, Hâtime, Basse, Kadîs, Nâzır, Karye-i K adîme adları ile de anılmıştır
Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki:
Allahü teâlâ, Kâbe'yi, o Beyt-i Harâm'ı insanlar için din işlerinde bir düzen ve dünyâda cinâyetten emin bir yer kıldı (Mâide sûresi: 97)
Kâbe-i muazzamaya bakmak sevâbdır İlk görüldüğünde yapılan duâlar kabûl olunur Peygamber efendimiz aleyhisselâm Kâbe-i muazzamayı gördüğü zaman; "Ey Allah'ım! Bu beytin şerefini, saygısını, heybetini arttır Hac ve umre yapanların da şerefini, din gayretini, azametini (büyüklüğünü) ve keremini (cömertliğini) ziyâde et" diye duâ ederdi (Ezrâkî)
Kâbe-i muazzamayı, ilk olarak meleklerin yardımıyla Âdem aleyhisselâm inşâ etti Nûh aleyhisselâm zamânındaki tûfana kadar zaman zaman tâmir edildi Tûfandan sonra, İbrâhim aleyhisselâmın, zamânına kadar yeri belirsiz olarak kaldı İbrâhim aleyhissel âm oğlu İsmâil aleyhisselâmla birlikte Allahü teâlânın emriyle Kâbe-i muazzamayı yeniden inşâ etti İbrâhim aleyhisselâmdan sonra zaman zaman yıkılıp yeniden inşâ edilen Kâbe-i muazzama, Peygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem otuz beş yaşınd ayken, Mekkeliler tarafından, 683 (H64)te Eshâb-ı kirâmdan (Peygamber efendimizin arkadaşlarından) Abdullah bin Zübeyr ve Emevî halîfelerinden Abdülmelik bin Mervân'ın Mekke vâliliğine tâyin ettiği Haccâc bin Yûsuf tarafından tekrar inşâ edildi (Ezrâkî)
Kâbe-i muazzama 17 metre yükseklikte olup, dört köşe ve taştandır Kuzey duvarı 8,8, güney duvarı 7, doğu duvarı 11,9, batı duvarı 12,8 m uzunluğundadır Doğu ve güney duvarları arasındaki köşede Hacer-ül-esved taşı vardır Kâbe-i muazzamanın doğu d uvarında bir kapı vardır (Eyyûb Sabri Paşa)

KÂBE KAVSEYN:
Peygamber efendimizin Mîrac gecesinde bilmediğimiz bir şekilde Allahü teâlâya yakınlığından kinâye olan bir tâbir
Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:
O (Muhammed aleyhisselâm) Rabbine Kâbe Kavseyn veya daha yakın oldu (Necm sûresi: 9)
Ehl-i sünnet âlimleri buyurdu ki: "Mîrâc, ruh ve cesed birlikte olarak Mekke-i mükerremeden Kudüs'e ve oradan yedi kat göke, sonra Sidre denilen yere ve Sidre'den Kâbe Kavseyn makâmına uyanık olarak, gece bir anda götürülmüş ve getirilmiştir Bunu ya pan, Allahü teâlâdır ve ancak O yapabilir (Abdülhakîm Arvâsî)
Peygamber efendimiz Kâbe Kavseyn makâmına varınca ne Cebrâil aleyhisselâm ve ne de başka hiçbir vâsıta olmadan doğrudan doğruya Allahü teâlâ O'na vahyetti, bildireceğini bildirdi Beş vakit namaz bu sırada Farz kılındı (Fahreddîn Râzî) Kâbe Kavseyn tahtının Sultânı sen, ben bir hiçim, Misafirinim dememi saygısızlık sayarım
(Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî)

__________________
Alıntı Yaparak Cevapla