01-03-2008
|
#118
|
gülgüzeli
|
Cevap : =>İslami Sözlük
İSNÂD:
Dayandırma, sened gösterme
1 Söylediği sözü bir başkasına dayandırmak, bir şeyi, birisi için yaptı demek
Benden işittiğiniz şeyleri rivâyet ediniz Ancak hakkı söyleyiniz Kim benim söylemediğimi bana isnâd ederse, onun için Cehennem'de bir ev binâ edilir ve o kimse, o evin içine tıkılır (Hadîs-i şerîf-Müsned-i Ahmed bin Hanbel)
Bir kimseye küfür isnâd edildiğinde eğer o kimse kâfir değilse, küfür isnâd edenin kendisi kâfir olur (İbn-i Âbidîn)
2 Hadîs ilminde hadîs-i şerîf metninin sırasıyla kimler tarafından nakledile geldiğini bildirme
İSRÂ SÛRESİ:
Kur'ân-ı kerîmin on yedinci sûresi
İsrâ sûresi Mekke'de nâzil oldu (indi) Yüz on bir âyet-i kerîmedir Peygamber efendimizin mîrâc (göklere çıkarılma) mûcizesinin Mekke'den Kudüs'e kadar olan kısmı bu sürenin birinci âyetinde anlatıldığı için sûreye İsrâ adı verilmiştir İsrâ'yı inkâ r küfürdür Mîrâcı yâni Kudüs'ten sonrasını inkâr ise bid'attir İsrâ sûresindeki belli başlı konular mîrâc mûcizesi, Benî İsrâil'in (İsrâiloğullarının) nankörlükleri ve başlarına gelenler, Allahü teâlânın kudreti, kıyâmet ve âhiret hayâtına dâir hükümlerdir (İsmâil Hakkı Bursevî)
İsrâ sûresinde Allahü teâlâ meâlen buyurdu ki:
Menfaatleri ve lezzetleri çabuk geçen, tükenen dünyâyı isteyenlerden dilediğimize, istediğimizi veririz Âhiret menfaatleri için çalışan mü'minlerin mükafâtları boldur (Âyet: 18)
Herkes kendine uygun iş yapar (Âyet: 84)
Peygamber efendimiz, Zümer ve İsrâ sûrelerini okumadıkça uyumazdı (Hazret-i Âişe)
İSRÂF:
Malı, İslâmiyet'in ve mürüvvetin uygun görmediği yâni lüzumsuz, fâidesiz yerlere dağıtmak
Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyuruyor ki:
Ekini hasat ettiğiniz zaman fakirlerin hakkını verin ve isrâf etmeyin Allahü teâlâ isrâf edenleri elbette sevmez (En'âm sûresi: 141)
İstediğini ye, istediğini giyin! İnsanı yanlış yola götüren, isrâf ve tekebbürdür (büyüklenmedir) (Hadîs-i şerîf-Buhârî)
İsrâf, malı telef etmek, faydasız hâle getirmek, dîne ve dünyânın mübâh olan işlerine faydalı olmayacak şekilde sarf etmektir Malı denize, kuyuya, ateşe ve elden çıkmasına sebeb olan yerlere atmak onu helâk etmektir ve isrâftır (İmâm-ı Birgivî)
Başkasının malını telef etmek zulüm olur Ödemek lâzım olur Kendi malını helâk etmek, isrâf olur Günâh işlemek için ve günâh işlenilmesi için verilen mal ve paralar da isrâf olur (Abdülganî Nablüsî)
__________________
|
|
|