Yalnız Mesajı Göster

Cevap : =>İslami Sözlük

Eski 01-03-2008   #114
gülgüzeli
Varsayılan

Cevap : =>İslami Sözlük



KAHHÂR (El-Kahhâr):
Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnâsından (güzel isimlerinden) Düşmanlarından, cebbâr (kibirli, zorba, zâlim), inâdcı, nîmetlere nânkörlük edenleri öldürüp, onları zelîl (aşağı, hakîr) etmekle dünyâda kahreden, âhirette düşmanları olan kâfirlere ebedî; îmâ nlı ölen mü'minlere, af ve mağfiret etmezse (bağışlamazsa) geçici olarak azâb eden
Hak teâlâ, kıyâmet günü (insanlar ölüp, dirildikten sonra toplandıkları gün); "Bugün, mülk kim içindir?" buyurur Cevâb olarak yine kendisi; "Kahhâr, olan Allah içindir" buyurur (El-Mü'min sûresi: 16) O gün kullar için korkudan, sığınmaktan başka bi r şey yoktur Pişmânlıktan, şaşkınlıktan başka bir şey yapamazlar (İmâm-ı Rabbânî)
El-Kahhâr ism-i şerîfini çok söylemekle kalbden dünyâ sevgisi çıkar (Yûsuf Nebhânî) Affı sonsuzdur diyerek pek azdım, (Kahhâr) ismini unuttum âh yazık! Daldım günâha, yapmadım hiç hayır, Niçin doğru yoldan saptım âh yazık!
(Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî)

KÂHİN:
Gizli şeyleri bildiğini iddiâ eden Falcı (Bkz Kehânet)
Kâhinlik yapan ve kâhine giden ve sihir büyü yapan ve yaptıran ve bunlara inanan, bizden değildir Kur'ân-ı kerîme inanmamıştır (Hadîs-i şerîf-Hadîkat-ün-Nediyye)
Önceleri şeytanlar göklere çıkmaktan men olunmazlar idi Göklere giderler, meleklerden işittiklerini, kâhinlere haber verirlerdi Resûl-i ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) doğduğu zaman, göklere çıkmaları yasaklandı (Abdullah bin Abbâs)
Kâhinlere, falcılara inanmamalıdır Bilinmeyen şeyleri bunlara sormamalıdır Bunları gaybları bilir sanmamalıdır Gaybı ancak, Allahü teâlâ ve O'nun bildirdikleri bilir (İmâm-ı Rabbânî)

KAHKAHA:
Yanındakiler işitecek kadar gülmek
Rükû' ve secdeleri olan namazda kahkaha ile gülmek, namazı da, abdesti de bozar Namazda tebessüm, namazı da abdesti de bozmaz Tebessüm, insanın kendisinin de işitmeyeceği kadar gülmesidir (İbn-i Âbidîn)
Helâlden ye! Çok gülme! Kahkaha ile gülmek, gönlü öldürür Herkese şefkat ve merhamet et Kimseyi hakîr (hor, aşağı, küçük) görme Kimse ile münâkaşa ve mücâdele etme Kimseden bir şey isteme (Abdülhâlık-ıGoncdüvânî)
İbâdet, gözün nûru, sevinç ve neş'edir Allah korkusundan ağlamak kalbin cilâsıdır Kahkaha ile gülmek, kalbin zehiridir (Abdülhakîm Arvâsî)

KAHR:
1Mahvetme, helâk etme
Kendini günâhlarla kahretme Şunu iyi bil ki; günâhları terk edenin, kalbi incelir, yumuşar Haramı bırakıp, helâl yiyenin ise, düşüncesi berrâk (temiz) olur (İmâm-ı Mâverdî)
Allahü teâlâ, kıyâmet günü kâfirlere ve günâhkâr mü'minlere, kahr ve celâl ile görünecektir (Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî)
Gençlikte, Allahü teâlânın kahrından, azâbından korkmalı, titremeli, ihtiyarlıkta merhametine sığınmalıdır (Ahmed Fârûkî Serhendî) Kahrımız, gadâbımız (kızmamız) düşmana ziyân, Adüvden (düşmandan) korkmadık, korkmayız hiçbir zaman, Kur'ân'da zafer vâdediyor hazret-i Yezdân
(Gülbank-i Mehterân)
2 Çok kederlenme, çok üzüntü duyma
Abdülmecîd Han, Mustafa Reşid Paşanın mason olduğunu, İslâmiyet'e uymayan bir yol tuttuğunu anlayınca, kahrından, üzüntüsünden hastalandı Yatakta oturamıyor, hep yatıyordu Yalnız, mühim şeyler okunuyor, irâde-i şâhâne alınıyordu Sırada bulunan bir kâğıt için "Medîne halkının dilekçesi okunacak" bilgisi verildi "Durun, okumayın! Beni oturtun!" buyurdu Arkasına yastık koyup oturtuldu "Onlar Resûlullah efendimizin komşularıdır O mübârek insanların dilekçesini yatarak dinlemekten hayâ ederim Ne istiyorlarsa, hemen yapınız Fakat okuyunuz da kulaklarım bereketlensin" dedi Bir gün sonra vefât etti (Eyyûb Sabri)

__________________
Alıntı Yaparak Cevapla