gülgüzeli
|
Cevap : =>İslami Sözlük
KÂDI:
İslâm hukûkuna göre hüküm veren hâkim
Kâdılar üç kısımdır: Biri Cennet'te, ikisi Cehennem'dedir Hakkı bilen ve ona göre hüküm veren kâdı Cennet'tedir Hakkı bilen fakat ona göre hüküm vermeyen kâdı Cehennem'dedir Bilmediği hâlde hüküm veren kâdı da Cehennem'dedir (Hadîs-i şerîf-İbn-i Mâce, Ebû Dâvûd, Tirmizî)
Kâdı yerine oturunca, onun yanına iki melek iner ve zulmetmedikçe ona yol gösterirler Onu muvaffak kılmaya çalışırlar Eğer zulmederse, oradan ayrılıp kendi hâline bırakırlar (Hadîs-i şerîf-Ebû Dâvûd)
Kâdı da müftî gibi mutlak olarak Ebû Hanîfe'nin kavilleriyle (ictihadlarıyla, fetvâlarıyla) amel etmeli, ondan sonra Ebû Yûsuf'un, ondan sonra İmâm-ı Muhammed'in, daha sonra İmâm-ı Züfer ve Hasan ibni Ziyâd'ın fetvâlarıyla bu tertip üzerine hüküm ver melidir (Secâvendî)
Kâdının müctehid olması evlâdır, daha iyidir Eğer müctehid kâdı bulunmazsa âdil, sâlih, dîninde emniyetli, aklında, anlayışında güvenilir olan biri seçilir Ayrıca fıkhı ve sünneti de iyi bilmesi lâzımdır (İbn-i Hümâm)
KADÎM:
Başlangıcı olmayan
1 Allahü teâlânın zâtına âit sıfatlarından Varlığının evveli, başlangıcı olmayan
Biliniz ki, Allahü teâlâ kadîm olan zâtı ile vardır O'ndan başka her şey, O'nun var etmesi ile var olmuş, O'nun yaratması ile yokluktan varlığa gelmiştir O, sonsuz olarak var idi Kadîmdir, ezelîdir Yâni hep var idi Varlığından evvel yokluk olama z O'ndan başka her şey yok idi Bunların hepsini, O, sonradan yarattı Kadîm ve ezeli olan, bâkî ve ebedî (sonsuz) olur Hâdis ve mahlûk olan (sonradan yaratılan), fânî ve geçici olur, yâni yok olur Allahü teâlâ birdir Varlığı lâzım olan, yalnız O'dur İbâdete hakkı olan da, yalnız O'dur O'ndan başka her şeyin var olmasına lüzum yoktur Olsalar da olur, olmasalar da O'ndan başka hiçbir şey, ibâdet olunmağa lâyık değildir (İmâm-ı Rabbânî)
Allahü teâlânın kâmil, noksan olmayan sıfatları vardır Bunlar, hayât (diri olmak), ilim (bilmek), sem' (işitmek), basar (görmek), kudret (gücü yetmek), irâde (istemek), kelâm (söylemek) ve tekvîn (yaratmak)'dir Bu sekiz sıfata, sıfât-ı sübûtiyye de nir Bu sıfatları da kadîmdir Yâni sonradan olma değildir Kendinden ayrı olarak, ayrıca vardır (Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî)
2 Zaman bakımından eski olan şey
Kadîm, kıdemi üzre terk olunur yâni; İslâm esaslarına uygun olarak öteden beri mevcûd olan şey, aksine delîl olmadıkça eski şekli üzere bırakılır Zarar kadîm olmaz, yâni zarar olan şeye kadîm olduğuna dâir karar verilip de bulunduğu hâl üzere bırakı lamaz (Ali Haydar Efendi)
KÂDİR:
Gücü yeten, kudret sâhibi
1 Allahü teâlânın sıfatlarından biri; gücü her şeye yeten, hakîkî kudret sâhibi
Âyet-i kerîmede Allahü teâlâ meâlen buyuruyor ki:
Bütün mülk ve saltanat, yed-i kudretinde olan Allahü teâlâ, her türlü noksanlıktan uzaktır O, her şeye kâdirdir (Mülk sûresi: 1)
Yâ Rabbî! Bizlere ihsân ettiğin nûrunu, nîmetlerini arttır Günâhlarımızı, kusurlarımızı ört! Kusurlarımız, kabahatlarımız çok Fakat sen, her şeye kâdirsin, her şeyi yaparsın! (İmâm-ı Rabbânî)
Allahü teâlâ ölüyü diriltmeye, taşı konuşturmaya ve yürütmeye ve uçurmaya kâdirdir Gökleri ve Kürsî'yi ve Arş'ı ve yeri ve bütün kâinâtı kısa zamanda yok etmeğe ve tekrar yaratmaya kâdirdir Zîrâ bunların hepsi mümkündür, sonradan yaratılmıştır (İmâm-ı Birgivî)
2 Gücü yeten
Kızdığı zaman istediğini yapmaya kâdir olan (müslüman) bir kimse, kızmazsa, Allahü teâlâ kıyâmet günü onu herkesin arasından çağırır Cennet'te istediğin yere git der (Hadîs-i şerîf-Buhârî)
Gazaba gelen bir kimse, dilediğini yapmaya kâdir olduğu hâlde yumuşak davranırsa, Allahü teâlâ, onun kalbini, emniyet ve îmân ile doldurur (Hadîs-i şerîf-Berîka)
Kâdir-i Muhtâr:
Dilediğini yapabilen, bir şeyi yapmaya mecbur olmayan
Allahü teâlâ Kâdir-i muhtâr'dır, tabîat kuvvetleri gibi elbette işi yapmaya mecbûr değildir (İmâm-ı Rabbânî)
__________________
|