01-03-2008
|
#110
|
gülgüzeli
|
Cevap : =>İslami Sözlük
KA'DE-İ AHÎRE:
Namazda son oturuş
Ka'de-i ahîrede; erkekler sağ ayağını dikip sol ayağı üzerine oturur Kadınlar, teverrük eder Yâni kaba etlerini yere koyup ayaklarını sağ tarafından çıkararak oturur (Halebî)
Ka'de-i ahîrede, tehiyyât duâsı okuyacak kadar oturmak farz, tehiyyat duâsını okumak ise, vâcibdir (Muhammed bin Kutbüddîn İznikî)
KA'DE-İ ÛLÂ:
Üç ve dört rekatli namazların ikinci rek'atındaki oturuş
Ka'de-i ûlâda, oturmak vâcib, tahiyyat duâsını okumak ise, sünnettir (Muhammed bin Kutbüddîn İznikî)
Ka'de-i ûlâda Allahümme selli diyenlerin namazı bozulur Çünkü salli yerine selli denince mânâ bozulmakta dolayısıyle namaz da bozulmaktadır (Abdülazîz Dehlevî)
KADER:
Allahü teâlânın ilm-i ezelîsi (başlangıcı olmayan ilim sıfatı) ile, ilerde olacak hâdiseleri ezelde (başlangıcı olmayan öncelerde) bilip takdîr etmesi; alın yazısı (Bkz Kazâ ve Kader)
Kader, Allahü teâlânın bir sırrıdır (Hadîs-i şerîf-İhyâ-u Ulûmiddîn)
Kader, tedbîr ile sakınmakla değişmez Fakat kabûl olan duâ, o belâ gelirken korur (Hadîs-i şerîf-İhyâ-u Ulûmiddîn)
Kader değişmez Kazâ kadere uygun olarak meydana gelir Kazâ her gün çok değişip sonunda kadere uygun olunca yaratılır (Ebüssü'ûd Efendi)
Kadere Rızâ:
İnsanın, Allahü teâlânın kendisi hakkında takdîr ettiği şeylere rızâ göstermesi, hoşnud olması başına gelen belâ ve musîbetlere sabredip, boyun eğmesi
Kendinize, evlâdınıza kötü duâ etmeyiniz Allah'ın kaderine rızâ gösteriniz Nîmetlerini arttırması için duâ ediniz (Hadîs-i şerîf-Berîka)
İslâm dîni ve bütün semâvî (ilâhî) dinler her işin Allahü teâlânın takdîri ve irâdesi (dilemesi) ile olduğunu bildirdi Fakat insan bir işin ezelde (başlangıçsız öncelerde) nasıl takdîr edildiğini bilmediği için, Allahü teâlânın emrine uyarak çalışma sı ve kadere rızâ göstermesi lâzımdır Kazâ ve kadere inanmak, kadere rızâ göstermek insanın çalışmasına mâni olmaz, bilakis çalışmasını kamçılar (Muhammed Ma'sûm Fârûkî)
İnsan, başına gelen belâ ve musîbetlere sabretmeli, kadere rızâ göstermelidir Allahü teâlânın dostlarına dünyâ sıkıntılarının ve belâların gelmesi bunların günahlarının affolmasına sebeb olur Sözün doğrusu şudur ki, sevgiliden gelen her şeyi gülere k sevinerek karşılamak lâzımdır O'ndan gelenlerin hepsi tatlı gelmelidir Sevgilinin sert davranması, ikrâm, ihsân ve yükselmek gibi olmalıdır Böyle olmazsa, sevgisi tam olmaz (İmâm-ı Rabbânî)
Dünyâda huzûr ve rahat kadere rızâ göstermektedir (M Sıddîk bin Saîd)
KADERİYYE:
Hicrî ikinci asırda Vâsıl bin Atâ tarafından kurulan ve "Kul kendi fiillerini kendi yaratır" diyerek kaderi yâni işlerin, Allahü teâlânın takdîri ile olduğunu inkâr eden bozuk fırka Bu fırkaya Mu'tezile adı da verilir
Kaderiyye (îtikâdında olanlar) bu ümmetin mecûsîleridir (ateşe tapanlarıdır) (Hadîs-i şerîf-Ebû Ya'lâ)
Kaderiyye fırkasında olanlara selâm vermeyiniz Hastalarını ziyâret etmeyiniz Cenâzesinde bulunmayınız, sözlerini dinlemeyiniz ve onlara sert cevab veriniz! Hakâret ediniz (Hadîs-i şerîf-Şir'at-ül-İslâm)
Kaderiyye fırkasının dediği gibi, insan dilediğini, kendi yaratıyor zannetmek, "Her şeyi yaratan Allahü teâlâdır" âyet-i kerîmesine inanmamak olur (M Hâlid-i Bağdâdî)
__________________
|
|
|