Yalnız Mesajı Göster

Cevap : =>İslami Sözlük

Eski 01-03-2008   #108
gülgüzeli
Varsayılan

Cevap : =>İslami Sözlük



Kabr-i Seâdet:
Peygamber efendimizin mübârek kabr-i şerîfleri Hücre-i seâdet de denir
Kabr-i seâdetin bulunduğu yer hazret-i Âişe vâlidemizin odası idi Peygamber efendimiz burada vefât etti "Peygamberler, vefât ettikleri yere defn edilirler" hadîs-i şerîfine uyularak buraya defn edilmiştir Burada, hazret-i Ebû Bekr ve hazret-i Ömer 'in kabr-i şerîfleri de vardır (Eyyûb Sabri Paşa)

Kabr Suâli:
Ölü defn edildikten sonra kabre gelen Münker ve Nekîr adlı iki meleğin meyyite îmândan ve îtikâddan sordukları suâller (Bkz Münker ve Nekîr)
Ölü kabre konulunca, yanına iki melek gelir Onu tutarlar "Rabbin kimdir?" diye suâl ederler Ölü; "Rabbim Allahü teâlâdır" der (Peygamber efendimizi kast ederek) "Size gönderilen o zât kimdir?" diye suâl ederler Ölü; "O, Allahü teâlânın Resûlüdür, peygamberidir" der "Bunu nereden biliyorsun?" derler Ölü; "Allahü teâlânın kitâbı Kur'ân-ı kerîmde okudum O'na îmân ettim ve O'nu tasdîk ettim" der (Hadîs-i şerîf-Letâif-ül-Meârif)
Münker ve Nekir isminde iki melek; "Rabbin kimdir Dînin nedir? Peygamberin kimdir? Kıblen neresidir?" diye suâl sorarlar Allahü teâlâ kimi muvaffak eder ve kimin kalbine hak sözü yerleştirirse, der ki: "Sizi vekil ederek bana kim gönderdi ise, Rabb im odur Benim Rabbim Allah, peygamberim Muhammed aleyhisselâm, dînim dîn-i İslâm'dır" (Muhammed bin Hüseyn el-Acurrî)
Mü'minlerden dokuz kimseye kabir suâli olmaz: Şehîd, düşman karşısında nöbette iken ölen, vebâ, kolera gibi bulaşıcı hastalıktan ölen, böyle hastalıklar yayıldığı zaman kaçmayıp, sabr ederek; başka sebeplerle ölen, sıddîklar, bâliğ (gusül abdesti ala cak yaşa gelmiş) olmayan çocuklar, Cumâ günü veya gecesi ölenler, her gece Tebâreke sûresini, Secde sûresini okuyanlar ve ölüm hastalığında (İhlâs) sûresini okuyanlar (İbn-i Âbidîn)

Kabr Ziyâreti:
Ölümü ve âhireti hatırlayıp ibret almak, mezarlıkta medfûn (gömülü) olanlara duâ etmek ve Kur'ân-ı kerîm okumak ve velî olan ölülerin rûhlarından istifâde etmek maksadıyla bir kabre veya mezarlığa gitmek
Kabir ziyâretini önce yasaklamıştım Şimdi ziyâret ediniz! Böylece dünyâya gönül vermekten kurtulur, âhireti hâtırlarsınız (Hadîs-i şerîf-İbn-i Mâce)
Kabrimi ziyâret eden, beni diri iken ziyâret etmiş gibi olur (Hadîs-i şerîf-Taberânî)
Bir kimse mü'min kardeşinin kabrini ziyâret eder ve kabir yanında oturup selâm verirse, meyyit onu tanır ve selâmına cevab verir (Hadîs-i şerîf-Şevâhid-ül-Hak)
Kabrimi ziyâret edene şefâatim vâcib oldu (Hadîs-i şerîf-Şifâ-üs-Sekâm)
Ölümü hatırlamak ve ölüden ibret almak için kabir ziyâret etmek ve sâlihlerin, velîlerin kalblerinden bereketlenmek müstehâbdır (İmâm-ı Gazâlî)
Meyyitin çürüdüğünü, yanaklarının, dudaklarının döküldüğünü, ağzından pis suların aktığını, karnının şişip patladığını, içine kurtların böceklerin dolduğunu düşünerek, ibret almak için, kabir ziyâreti yapılır (İmâm-ı Gazâlî)
Kabir ziyâretinin çok faydası vardır Bir velînin kabrini ziyârete giden kimse, yolda hep onu düşünür, ona teveccühü (kalben yönelmesi) her adımda artar, mezarı başına gelip toprağını görünce, hep onunla meşgul olur Teveccühü arttıkça, ondan istifâd esi artar Evet, ruhlar için bir mâni, perde yoktur Onlar hatırlandığı her yerde Allahü teâlânın izniyle hazır olurlar Fakat dünyâda iken, yıllarca berâber bulunduğu beden o topraktadır Onun için, rûhun o toprağa uğraması, nazarı ve bağlılığı, başka yerlere olandan daha çoktur (Alâüddevle Semnânî)

__________________
Alıntı Yaparak Cevapla