Yalnız Mesajı Göster

Cevap : =>İslami Sözlük

Eski 01-03-2008   #66
gülgüzeli
Varsayılan

Cevap : =>İslami Sözlük



MEFHÛM-I MUVÂFIK:
Lafızda (sözde) zikredilmeyen mânânın bizzat zikredilen mânâya hükümde uygunluğu
Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:
Ana-babaya öf bile deme (İsrâ sûresi: 23)
Âyet-i kerîmede zikredilen ana-babaya öf demek yasaklandığı gibi mefhûm-ı muvâfık ile onları dövmek ve sövmek de yasaklanmıştır (Molla Hüsrev)

MEGÂZÎ:
Harp tarihi, gazâlara (savaşlara) dâir bilgiler, menkıbeler, hikâyeler
Megâzî kitabları, dînin temeline âit kitablardan değildir İslâm dîninin sağlamlığı megâzî kitaplarının doğruluğuna bağlı değildir Bu kitaplarda mübâlağa (abartma) bulunur Bunlar, târih kitabı gibidir (Abdülhakîm-i Arvâsî)
Megâzî sâhasında ilk yazılan kitap Vâkıdî'nin Megâzî'sidir (Kâtib Çelebi)

MEHÂRİC-İ HURÛF:
Kur'ân-ı kerîm harflerinin herbirinin ağızdan ses olarak çıktığı yer
Kur'ân-ı kerîmi tecvîd üzere okumasını bilmek farz olup, tecvîdi bilmeyen mehâric-i hurûfu gözetemez Harflerin ağzındaki yerlerini gözetemeyen bir kimsenin okuduğu Kur'ân-ı kerîm ve kıldığı namaz sahîh (doğru) olmaz (Ebüssü'ûd Efendi)

MEHDÎ:
Kıyâmete yakın geleceği, Peygamber efendimiz tarafından haber verilen ve İslâmiyet'i ve adâleti yeryüzüne hâkim kılacak olan mübârek zât
Yeryüzünü küfür kaplamadıkça ve her yerde küfür ve kâfirlik yayılmadıkça hazret-i Mehdî gelmez (Hadîs-i şerîf-El-Kavl-ül-Muhtasar)
Mehdî ile müjdelenmiş olun Mehdî, Kureyş kabîlesinden ve benim Ehl-i beytimden biridir O, insanların ihtilâf içinde oldukları ve ictimâî sarsıntılar içinde bulundukları bir zamanda çıkar Mehdî, daha önce zulüm ve cevr ve eziyet ile dolu olan dünyâyı adâlet ve insaf ile doldurur (Hadîs-i şerîf-El-Kavl-ül-Muhtasar fî Alâmât-il Mehdî)
Mehdî'nin başı hizâsında bir bulut olacaktır Buluttan bir melek; "Bu Mehdî'dir Sözünü dinleyiniz" diyecektir (Hadîs-i şerîf-El-Kavl-ül-Muhtasar)
Beklenilen Mehdî, hazret-i Fâtıma'nın soyundan olacaktır Mekke'de ortaya çıkacaktır O zaman müslümanlar halîfesiz olacaktır O istemediği halde, zor ile halîfe yapılacaktır Ortaya çıkacağı zaman, yaşı ve ömrü kesin olarak bildirilmiş değildir (Ahmed Zeyni Dahlan)
Allahü teâlâ, İslâmiyet'i nasıl Resûlullah efendimizle sallallahü aleyhi ve sellem başlatmışsa, hazret-i Mehdî ile sona erdirecektir Sayıları Bedr gazasında bulunan Eshâb-ı kirâm kadar olan bir grup insan hazret-i Mehdî'ye bî'at edecek (emrine girec ek) ve her zâlim onun karşısında mağlûb olacaktır Zamânı son derece imrenilecek bir şekilde adâletle dolacaktır (İbn-i Hacer-i Mekkî)

MEHR (Mehir):
Erkeğin evlenirken kadına vereceği ve kadının hakkı olan altın, gümüş veya her hangi bir mal yâhut menfaat
Allahü teâlâ âyet-i kerîmede meâlen buyurdu ki:
Nikâh ettiğiniz kadınların mehirlerini seve seve verin Şâyet ondan bir kısmını gönül hoşluğu ile kendileri size bağışlarsa, onu âfiyetle, râhatça yiyin (Nisâ sûresi: 4)
Mehr vermemek niyyeti ile nikâh yapan kimse, kıyâmet günü hırsızlar arasında haşr olunacaktır (bulunacaktır) (Hadîs-i şerîf-Riyâdünnâsihîn)
En bereketli kadın, mehri az olandır (Hadîs-i şerîf-İhyâ)
Mehrin en azı on dirhem yâni yedi miskal ağırlığındaki gümüş değerinde olan bir miskal (beş gram yâni üçte iki lira) altından az olmamalıdır Mehrin en çoğu ise tahdîd edilmemiştir (sınır konmamıştır) (B Mergınânî)
Zevcesinin (hanımının) mehrini vermemek ve insanların dinlerini öğrenmelerine mâni olmak kul haklarının en büyüğüdür (Hâdimî)
İslâmiyet'te mehr parası evlenmek için değildir Evliliğin düzenli, mes'ûd olarak devâm etmesi, kadının hak ve hürriyetlerinin korunması, din câhili huysuz erkeğin elinde oyuncak olmaması içindir Mehr parasını vermek ve çocukların nafaka paralarını her ay ödemek korkusundan erkek zevcesini boşayamaz

Mehr-i Misl:
Mehir söylenmeden veya mehir vermemek şartı ile yapılan bir nikahtan sonra, kadının, baba tarafından akrabâsının kadınlarına bakılarak bunlara verilen mehir kadar verilmesi kararlaştırılan altın, gümüş, mal veya herhangi bir menfeat

Mehr-i Muaccel:
Miktarı tesbit edilen (belirlenen) ve nikâh sırasında erkeğin evleneceği kadına peşin olarak ödemesi gereken altın, gümüş, kâğıt para veya herhangi bir mal yâhut bir menfaat
Mehr-i muaccelin verilmesi, nikâh yapılınca vâcib olur (Abdurrahmân Cezîrî)
Zevci (kocası) ölen kadın mehr-i muaccelin bir kısmını almadığını söylerse, bunu mîrâstan alır (İbn-i Âbidîn)
Mehr-i muaccel, çehiz masrafı olarak düğünden önce verilir (Feyzullah Efendi)
Nikâh yapılırken, muaccel ve müeccel mehrlerin miktarları tesbit edilir Bir kağıda yazılıp dâmâd ve mevcûd (bulunan) iki şâhid imzâlayıp zevceye (hanıma) teslim edilir (Abdullah Mûsulî)

Mehr-i Müeccel:
Miktarı nikah yapılırken tesbit edilip, ödenmesi daha sonraya bırakılan yâni erkeğin evleneceği kadına sonra ödeyeceği altın, gümüş, kâğıt para veya herhangi bir mal yâhut bir menfeat
Mehr-i müeccel, nikâh yapılırken belli edilirse de, verilmesi üç şeyden biri meydana gelince, yâni vaty (hanıma yakın olma hâli) halvet (başbaşa bir odada yalnız kalmaları) ve ikisinden birinin vefâtı ile ödemesi vâcib olur Zevce (hanım) ölünce, zev c (koca) mehr-i müecceli vârislerine (yakınlarına) verir Zevc (koca) ölünce, mîrâsından (geriye kalan malından) zevcesine (hanımına) verilir (Abdurrahmân Cezîrî)
Zevc (koca) zevcesine (hanımına) olan mehr-i müeccel borcunu ayırmalı, öldükten sonra zevcesine verilmesi için vasiyet etmelidir Vasiyet etmedi ise ölünce mîrâs taksim edilmeden (paylaşılmadan) önce mehrin hepsinin mîrâstan zevcesine hemen ödenmesi lâzımdır Zevcesini boşayınca, mehrini ödemeyen kimse, dünyâda hapis, âhirette azâb olunur (Muhammed Hâdimî)
Mehr-i muaccel veya mehr-i müeccel nikahta bildirilmedi ise, kadına mehr-i misl verilmesi vâcib olur (Abdurrahmân Cezîrî)

MEJDEK:
Mîlâdî dördüncü asırda İran'da komünizmi ilk kuran şahıs
Komünistliği mîlâdî dördüncü asırda ilk çıkaran Mejdek adında bir İranlıdır Mecûsî idi Peygamber olduğunu söylerdi Ona göre; ateşe tapılacaktır Her şey herkesin malıdır Zevceleri (kadınları) değiştirmek helâldir Herkesin malları ve yaşayışları eşittir Şahsî tasarruf yoktur Bütün insanlar eşit ve her şeyde ortaktırlar Biribirinin zevcesini (hanımını) isterse ona vermesi lâzımdır Zenginler mallarını fakirlere vermelidir (Ahmed Âsım Efendi)
Mejdek'in kurduğu bozuk yol, tembellerin, serserilerin ve kadına düşkün olan aşağı kimselerin işine geldiğinden çabuk yayıldı Acem (İran) Şahı Kubâd Şâh da zevkine düşkün biri idi Bu da Mejdek'in fikirlerini kabûl etti Kubâd Şâh'ın oğlu Nû'şirevân idâreyi ele alınca Mejdek'i seksen bin adamı ile birlikte kılıçtan geçirterek komünizm belâsını ortadan kaldırdı (Hüseyin bin Halef)

MEKÎL:
Kile ve ölçek ile yâni hacim ile ölçülen mal
Buğday, arpa, hurma ve tuz dâimâ mekîldir Tartı ile kullanılmaları mekîl olmalarını değiştirmez Müsâvî (eşit) olmaları lâzım olduğu zaman hacimlerinin müsâvî olması lâzım olur (İbn-i Âbidîn)

__________________
Alıntı Yaparak Cevapla