Yalnız Mesajı Göster

Cevap : =>İslami Sözlük

Eski 01-02-2008   #26
gülgüzeli
Varsayılan

Cevap : =>İslami Sözlük



RAB:
Allahü teâlânın ism-i şerîflerinden Sâhib, mâlik, terbiye eden
Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:
De ki; Allah her şeyin rabbi iken, hiç ben Allah'tan başka rab mı isterim? Herkesin kazanacağı ancak kendine âittir Hiçbir günahkâr, başkasının günâhını çekmez Sonunda dönüşünüz Rabbinizedir O vakit Allah, dünyâda ayrılığa düştüğünüz şeyleri size haber verecektir (En'âm sûresi: 164)
Allah bütün göklerin ve yerin ve aralarındakilerin rabbidir O hâlde O'na ibâdet et ve O'na ibâdet etmekte sabret (Meryem sûresi: 65)
Kazâ ve kaderime râzı olmayan, beğenmeyen ve gönderdiğim belâlara sabretmeyen benden başka Rab arasın Yeryüzünde kulum olarak bulunmasın (Hadîs-i kudsî-Mektûbât-ı Rabbânî)
Levh-i mahfûza ilk olarak; "Benden başka Allah yoktur Muhammed aleyhisselâm benim Resûlümdür ve Habîbimdir ve her şey benim mahlûkumdur Her şeyin Rabbiyim, Hâlıkıyım (yaratıcısıyım) " yazıldı (Hadîs-i kudsî-Müsned-i Ahmed İbn-i Hanbel)
Rab kelimesini "Râb" diye uzatarak söylemek, mânâsını değiştirir Çünkü Râb diye uzatarak söylenince, Arapça'da üvey baba mânâsına gelir Meselâ "Elhamdülillâhi râbbil" diye uzatmak mânâyı bozuyor Bunun gibi müezzinlerin (Râbbenâlekel hamd) demeleri de mânâyı bozuyor Çünkü Rab kelimesini Râb şeklinde uzatarak söylemek, Allah'ımıza hamd ederiz yerine, üvey babamıza hamd ederiz oluyor Bu şekilde okuma tegannî ile okumak olur Tegannî ile okumak mânâyı bozarsa, namazı da bozar Söylenişine dikka t etmek lâzımdır (Alâüddîn Haskefî) Besmeleyle başlıyalım her işe! Allah adı, en iyi bir sığınaktır Nîmetleri sığmaz ölçü hisâba, Çok acıyan, affı seven bir Rab'dır
(M Sıddîk Gümüş)

Rabb-ül'Âlemîn:
Âlemlerin rabbi, sâhibi olan Allahü teâlâ (Bkz Rab)
Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:
Hamd, Rabb-ül'âlemîn olan Allah'a mahsûstur O, Rahmân (dünyâda nîmetini herkese veren) ve Rahîm (âhirette nîmetlerini sâdece mü'minlere veren) dir (Fâtiha sûresi: 1,2)

RABBÂNÎ:
1Allahü teâlâdan gelen
Evliyânın sözünde rabbânî te'sir vardır (Seyyid Abdülhakîm Arvâsî)
2 Kendisine ilim ve hikmet verilmiş, ilmi ile amel eden derin âlim
Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:
Velâkin Rabbânîler olunuz (Âl-i İmrân sûresi: 79)
Abdullah bin Abbâs (radıyallahü anh) vefât ettiği vakit İbn-i Hanefiyye şöyle dedi: "Bu ümmetin Rabbânîsi vefât etti"
Rabbânî âlim Yûsuf-i Hemedânî hazretleri buyurdu ki: "Bir kimse, kâmil bir mürşid (doğru yolu gösteren bir rehber) bulamazsa, bozuk şeyhlere talebe olmasın Daha önce yaşamış din büyüklerinin, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarını okuyup onlarla amel etsin (orada yazılanları, hayâtında uygulasın) (Ahmed Fârûkî)

RABBENÂ LEKEL HAMD:
"Ey Rabbimiz sana hamd olsun" mânâsına namazda rükûdan doğrulunca okunması sünnet olan söz
Peygamber efendimiz cemâatle namaz kılarken; "Semiallahü limen hamideh" yâni Allahü teâlâ kendisine hamd edenin hamdini işitir, kabûl eder" deyince, ilk safta bulunan hazret-i Muâviye "Rabbenâ lekel hamd" derdi Böyle söylemesi takdîr ve tahsin (iyi) buyrularak, böyle söylemek kıyâmete kadar sünnet olarak kaldı (İbn-i Âbidîn, Hindiyye)
Cemâatle namazda, imâm; "Semiallahü limen hamideh" deyince, cemâat çok yavaşca "Rabbenâ lekel hamd" der İmâm bunu söylemez (Halebî)

RÂBITA:
Bir velînin şeklini, sûretini hayâline getirerek onun kalbindeki feyz (bereket) ve mârifetlere (ilimlere) kavuşma yolu Kalbini büyüklerin kalbine bağlayarak onlardan feyz alma Her şeyi unutarak, dünyâ işlerini düşünmeyerek, sevgi ve saygı ile bir v elînin mübârek yüzünü hayâlinde veya gönlünde bulundurma
"Ey îmân edenler Allah'a bağlanınız ve sâdıklarla berâber olunuz" meâlindeki âyet-i kerîmede râbıtaya işâret vardır (Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî)
Râbıta, feyz veren kâmil zâtın teveccühüyle birleşecek olursa, nûr üstüne nûr meydana gelir (Tâceddîn Sübkî)
Bir insanın hiç görmediği kimsenin şeklini, sûretini yalnız işitmekle, okumakla öğrenerek, hayâline getirmesi çok zordur Onun kendisi değil, başkası görünür Bunun için, Resûlullah'a râbıta yapılmaz Çünkü başkasının Resûlullah olduğuna inanmak küfü r olur Evliyâya râbıta yapmakta bu mahzûr yoktur (İbrâhim Fasîh)
Râbıtasız yapılan zikr (Allahü teâlâyı anma) insanı ilerletmez Zikirsiz râbıta ilerletir Râbıta her işte yardımcıdır Zikirde yardımı ise pekçoktur Allahü teâlânın evi olan kalbi, nefsin pisliklerinden ve şeytanın aldatmasından temizler (Muhammed Hânî)
Râbıta, kalbin Allahü teâlâdan başka şeyleri sevmekten, onları düşünmekten kurtulmasına vesîle olur (İmâm-ı Rabbânî)

Râbıta-i Telebbüsiyye:
Râbıta yaparken kendisini, velînin şeklinde, kıyâfetinde görmek ve düşünmek
Kur'ân-ı kerîm okurken ve dinlerken, ders, vâz dinlerken, namaz kılarken ve her ibâdeti işlerken râbıta-ı telebbüsiyye yapmak ibâdetlerden lezzet almaya sebeb olur (Abdülhakîm Arvâsî)

RACÎM:
"Allahü teâlânın rahmetinden kovulmuş uzaklaştırılmış" mânâsına şeytanın Kur'ân-ı kerîmde bildirilen sıfatı
Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:
(İblîs yâni şeytan) dedi ki: "Ben ondan (hazret-i Âdem'den) hayırlıyım Beni ateşten, onu ise çamurdan yarattın" (Allahü teâlâ) buyurdu: "Hemen buradan (Cennet'ten veya göklerden) çık Çünkü sen artık racîmsin" (Sad sûresi: 76, 77)
Kur'ân-ı kerîmi okumak istediğin zaman derhâl, racîm olan şeytandan Allahü teâlâya sığın (yâni Eûzü billâhimineşşeytânirracîm, de) (Nahl sûresi: 98)
Allahü teâlâ racîm olan şeytan ile ilgili olarak, iki mühim şeyi mü'minlere emr buyurmaktadır Bunlardan birincisi, şeytanı azılı düşman olarak bilmek, ikincisi ona düşman olmaktır Bunun için de dâimâ İslâmiyet'e uymalıdır (İmâm-ı Yâfiî)

RA'D SÛRESİ:
Kur'ân-ı kerîmin on üçüncü sûresi
Ra'd sûresi, kırk üç âyet-i kerîmedir Sûrenin on üçüncü âyetinde gök gürültüsü mânâsına gelen er-Ra'd kelimesi sûreye isim olmuştur Sûrede; Allahü teâlânın varlığı, birliği, ilminin sonsuzluğu, îmân etmekle mes'ûd olanların ve inkâr eden kötü tâlih lilerin vasıfları ve âkıbetleri ve Allahü teâlânın, Peygamber efendimizin peygamberliğine şâhidliği bildirilmektedir (İbn-i Abbâs, Mücâhid bin Cebr, Râzî, Taberî, Kurtubî)
Allahü teâlâ Ra'd sûresinde meâlen buyuruyor ki:
İnsanlar gidişlerini bozmazlarsa, Allahü teâlâ da bunlara verdiği nîmetleri değiştirmez Allahü teâlâ bir millete cezâ vermek isteyince, bunu kimse durduramaz Onların Allahü teâlâdan başka hâkimi yoktur (Âyet: 12)
Kim Ra'd sûresini okursa, geçmiş ve kıyâmete kadar gelecek bulutların hepsinin ağırlığının on katı sevâb verilir Kıyâmet günü Allahü teâlânın ahdini (sözünü, va'dini) yerine getirenlerden olarak diriltilir (Hadîs-i şerîf-Kâdı Beydâvî Tefsîri)

__________________
Alıntı Yaparak Cevapla