Sevmek bir yerdeki sabah galiba
Beni bir türlü oraya götürmediler"
Sevgiyi başkalarından bekleyen bir insanın duygularını anlatıyordu bu dizeler


Her sevginin başlangıcı, insan yaşamında güneşin doğduğu andır elbette

Oysa, çaba harcamadan, birilerinin kendisini sevmesini bekleyenler
başarılı olamazlar hiçbir zaman



Ne sazı konuştururlar,
ne neyi üflerler, ne de şiire varır dilleri



İnsanin bir ömür boyu peşinden koştuğu sevmek nedir peki?
Yüreğin bir başkası için çarpması mı?
Suyun yüzünde, yapraklarını ağır ağır açan bir nilüfer mi yoksa?
Göç mevsimi, yaralı eşini kanatlarıyla örterek
ölümü bekleyen yaban kazlarının vefası mı?
Ya da kayayı delen tomurcuğun direnci mi sevmek?
Kan ve gözyaşından oluşmuş bir dünyanın ortasında bile,
insanı insanla kucaklaştıran duygu mu?
Ya sevilmek?
Bir başkasının bakışlarından biricik olduğunu anlamak mı sevilmek?
Yürürken başı biraz daha dik, dudak kıvrımlarını uçarı,
adımları hafif kılan, sevilmek mi yoksa?
Sesin, sıcacık bir hoşgörüye bürünmesi, bütün canlılara yönelik
sevecenlik, artan coşku, sevilmekten mi hep?
Ya nedir sevmemek?
Küçük hesaplarla ölçüp biçmek midir karşıdakini?
Hoyrat bir rüzgârın, özenle dizilmiş saksıları devirmesi mi?
Dalganın saldırması mı, adı özlem olan bir kayığa?
Koparıp bir çiçeği yakaya takmak mı yoksa?
Kekliği kafese kapatmak mı, siyah örtüler altında ürkek doğasız bırakıp,
avlarda tuzak olarak kullanmak mı sevmemek?
Canlıyı soyuna nankör kılmak, sonra insanlık dersi vermek mi yoksa?
Bir yudum su uzatmaktan üşenmek mi sevmemek?
Gülümsemekten kaçınmak, okşamanın ince kıyılarına inmemek mi asla?
Sevilmemek nasıl bir duygu peki?
Yavru kedileri boğmak mı oyun diye?
Kalın topuklu çizmelerle ezmek mi başakları ya da çocukları?
Nedir hiç sevilmemek?
Bir çölün ortasında durmadan susamak mı?
Kapıları dinlemek mi binbir korkuyla? Para biriktirmek mi aç karnına?
Ökseler, pusatlar yapmak dalları ok gibi sivriltmek mi?
Yaz günleri ateşler yakmak mı kocaman bir şehrin ortasında?
Ölümü izlemek mi keyifle? Nedir sevilmemek?
Ne kadar yabancılaştırır insanı insana?
Havada uçuşan bir sözcük müdür sevgi?
Sezilir mi, tutulur mu, görülür mü? Nasıl bilinir varlığı?
Yalnızca yokluğunda mı anlaşılır tadı?
Önce kendini tanımakla başlar sevgi

Kendini onarmakla başlar


İnsanın, insan olma bilincini, aklıyla, yüreğiyle duymasıyla başlar


Doğanın ve yaşamın bir parçası olduğunu anlamasıyla


Yaşam benim için var

Su benim temizliğim
Ben suyu en uzak dallara taşımalıyım


Sonra insan var



Doğanın en güzel ürünü


Üç bin yılda ayağa kalkmayı öğrenen ve beni bugüne hazırlayan insan


İlmek ilmek örülen kültürümün ilk halkası


Bir insana duyulan sevgiyle başlayan yaşam



Peki nedir sevgi?
Birlikte bir gülüşü uzatmak, acıyı paylaşıp azaltmak belki de

Aynı duaya el kaldırmak

Dokunmak biraz
Kanın, damarlardan akışını hızlandırarak duymak insanın sıcaklığını


Aynı anda görebilmek bir şimsek çakımını


Ocağı birlikte üflemek ısınmak için


İnsan olmanın o eksikliğini güzelliğini sezebilmek karşılıklı
Tamamlayabilmek birbirini



Bir türlü önleyemediğimiz o ses: "benim onurlanacağım kadar önemli
ama benden bir adım geri



" diyorsa eğer, o sesi susturabilmek



Koltuklara, halılara, kristallere, markalara gösterdiğin özenin
çok fazlasını gösterebilmek bir insana



Duygularını, düşüncelerini
anlamaya çalışmak

Özlemlerini aramak birlikte



Benim ol ama benden bağımsız bireyliğini de koru
Olduğun gibi kal ama çoğalsın, zenginleşsin içinin erdemi


Seni ilk sevdiğim gün gibi sürdür kişiliğini ama durmadan gelişelim birlikte


Birlikteliktir sevgi



Kimsenin kimseyi kullanmadığı


Kimsenin kimseye hükmetmediği


Kimsenin kimseyi mülkiyetine geçirmediği



Önce beni bekle duraklarda, sonra bekleyeni olmayan bütün yolcuları


Önce benim için bir şarkı söyle, sonra bütün sağırlar duysun sesini


Beni sev!
Öyle sev ki, bütün insanlığı kucaklasın sevgin

