11-24-2007
|
#1
|
yosun_26
|
Erkek Kokusu...
Por Una *Cabeza;
yani “bir kafa için”
At Yarışı’nı burun farkıyla kaybedenin,
yine aşık olsa, yine ders almayacağın tangosudur Por Una Cabeza
Kadın Kokusu filmini seyretmiş olup da, gözleri görmeyen Frank ile Donna’nın, "Por Una Cabeza" eşliğindeki tangosunu unutan var mıdır?
Ve sinemadan çıkarken ilk fırsatta tango öğrenmenin düşlerini kurmuş kaç kişi, günlük yaşamın girdabına girdikten sonra düşünü gerçekleştirip, günün ya da gecenin birinde Por Una Cabeza çalarken sarıldığı belden, bu dansta “kendine güvenmesini” isteyebilmiştir?
Bir erkek kokusudur bu satırlar,
bir kadın tarafından elbette daha farklı yazılacaktır bu duygular
** ** **
Her insanın kendisine ait bir duvarı vardır
ve ömür, bu duvar boyunca yolculuğundur
Duvarının uzunluğu herkesinkinden farklıdır ve değiştiremezsin;
ne tek bir tuğla ekleyebilir, ne de sıvasını eksiltebilirsin
Sadece duvarının rengini, yolculuğun şeklini ve yol boyunca asacağın fotoğrafları seçebilirsin
Duramaz, hep devam edersin;
ya emek ve yürek ürünü astığın o fotoğrafların,
ya da başkalarının röprodüksiyonları önünde ilerlersin
Kimi zaman yer kalmazken sana sunulmuş duvarda,
kimi zaman bir parmak izi bile bırakamadan iade edersin
Oya gibi işlendikçe parlar, parladıkça gölgeni göremezsin
O duvarın dibinde aşı olur, o duvarın dibinde aşık olur, o duvarın dibinde kovulur, o duvarın dibinde konuşur, o duvarın dibinde sevdalanır, o duvara yaslanıp hüngür hüngür ağlarsın
Zenginlik, duvarının uzunluğunda değil,
duvarına astıkların ve paylaştıklarındadır
Kimi zaman Çin Seddi gibi bir duvarı kullanamaz,
kimi zaman bir milimetrekareye evreni sığdırırsın
Kimi zaman kaldırımda düşer, duvarın sonuna varır,
kimi zaman otoyolda asfalta çakılır, kalan yolu alırsın
Ne olursa olsun değişmez özelliklerinle,
yine kendi fotoğraflarını çekmeye devam eder;
ne yaparsan yap değişmez uzunlukta,
sunduğu her tuğla için Allah’a şükredersin
** ** **
Geçen hafta otoyolda motosikletimle, elinde tırpanla bekletilen mavi bir varile çarpmış ve son sürat asfalta çakılmıştım Yüce bir kuvvet tarafından şefkatle kucaklanmış, ayağa kalkıp arkamdan gelen araçlardan kaçabilmiştim
Şimdi bir elimde kamera, bir elimde raptiye, duvarımın kalan milimetrelerini tamamlıyor
ve üşenmeyip, ertelememem gerektiğini yine çok iyi biliyorum
Örneğin, ilk fırsatta tango öğrenmeliyim;
günün ya da gecenin birinde Por Una Cabeza çalarken sarılacağım belden,
bu dansta “bana güvenmesini” isteyebilmeli,
bir yandan da herkesin yolunun açık olması;
duvarlarının sımsıkı dolması için dua etmeliyim…
Yalçın Ergir
|
|
|