11-15-2007
|
#1
|
RaHaTSiZ
|
Ses...
Bir ses ki, uzaklardan gelen en gri tonlarda  
Bunca zaman söylenen "gel" sesinin içinde boğuluyorum bugün  
Yutkunmaya çalıştıkça daha da daralıyor nefesim, yüreğim, ellerim  
Titriyor galiba ellerim, yüreğim, nefesim  
Kaosları yaratan tek kaos  Sen  
Gözyaşlarımı bırakacak mıyım bu gece ellerine?
Ellerim yerine onlar ısıtacak mı üşüyen ellerini?
Ve ben zamana aldırmadan seyredebilecek miyim seni?
Bu gece özgür müyüz merhemim?
Yaralarımın üstüne basacağım bu gece, içtikçe içmeli mi?
Yoksa ters dönmüş kelimeleri mi çözmeli?
Zaman geçmek bilmez mi?
Yoksa sevgi mi geçmek bilmez?
Hangisinden vazgeçmeli???
Kara yalanlar gerçeklere dönüştüğünde o en sevdiğin renk çıkıyor ortaya  
Gri olacak mısın bu gece de?
Yine diyeceksin "sorgulama hayatı, sorgulama beni ve sorgulama üşüyen kalbini"  Biliyorum uzun uzun konuşacaksın  Belki bir kaç hikaye de anlatırsın  O en güzel doğaçlamalarının içinden gelen  
Ama benim soruların içinde boğulduğumu, nefes alamadığımı ve en acısı öldüğümü hiç görmeyeceksin!
Durmadan anlatacaksın, huzur diyeceksin  
Kelimelerin çoğalacak, nefesin boğazıma düğüm olacak  
Sana olan kızgınlığımın acısını yine gözbebeklerimin içinden çıkan tuzlu sulara anlatacağım ve yine onlar duyacak çığlıklarımı  
Şimdi "gel" demesem de , "gelme" diyemiyorum  
Bir kelebek gibi son günümü yaşıyorum  Ölümü üç noktalarla kutluyorum  
İyi ki öldüm 
|
|
|