11-14-2007
|
#1
|
gülgüzeli
|
Sözün Bittigi Yer
Kanser hastanesinde başhekimken Serap adında genç bir hanım hastam vardı
Bu hastam göğüs kanserine yakalanmış ve tedavi için yurtdışına gitmek istemesine rağmen, bazı formaliteler sebebiyle o imkanı bulamamıştı Serap'ı özel bir ilgiyle biz-zat ben tedavi altına aldım
Ve kısa bir süre sonra da Allah'ın izniyle iyileştiğini gördüm Ancak Serap'ın da bütün diğer kanserliler gibi ilk 5 yıllık süreyi çok dikkatli geçirmesi gerekiyordu
Bir iş kadını olan Serap, 4 yıl kadar sonra 1 ihale için İzmir'e gitmek istedi Kış aylarında olduğumuz için uçakla gitmesi şartıyla kabul ettim
Maalesef bilet bulamamış ve benden habersiz
bindiği otobüsün kaza gecirmesi uzerine 6 saat kadar mahsur kalmış Dönüşünden kısa 1 sure sonra kanser, kemik ve akciğerine yayıldı Serap bacak kemiklerindeki metasaz nedeniyle yürüyemez hale gelirken, hastalığın akciğerdeki tezahuru sebebiyle de devamlı olarak oksijen cihazı kullanıyor ve söylediği her kelimeden sonra ağzını o cihaza yapıştırarak nefes almak zorunda kalıyordu
Evine gittiğim gün,yine güçlükle konuşarak:
- Doktor bey, dedi Ben size  dargınım
-" Niçin?"diye sordum
-dindar  bir  insanmışsınız  niçin  bana  da, Allah'ı  ölümü  ahireti  anlat mıyorsunuz?"
Dini inançlarının çok zayıf olduğunu bildiğim için bu teklifi karşısında oldukça şaşırdım O'nu üzmemeye çalışarak:
-"Doktora ulaşmak kolaydır dedim Parayı bastırdın mı istediğine tedavi olursun Ancak iman tedavisi için gönülden istek duymalısın  "
Konuşmaya mecali olmadığından "ben o isteği duyuyorum" manasında başını salladı Artık ümitsiz bir tıbbi tedavinin yanı sıra,ebedi hayatın ve saadetin reçetesi olan iman derslerimiz başlamış ve son günlerini yaşayan Serap için bu dersler "hızlandırılmalı öğretime" dönmüştü
Anlattığım iman hakikatlarını bütün ruhuyla meczediyor ve arada bir soruyordu
Vefatına bir hafta kala:
-"Doktor Bey, dedi Ben  ölürken  ne  söyleme-liyim?"
-"Senin durumun çok özel" dedim Kelime-i
Şehadet sana uzun gelir O anı farkedince Muhammed (s a v) sana yeter "
O, haliyle tebessüm ederek yine başını salladı Çok ıstırabı olduğu için Serap'a sürekli morfin yapıyor ve O'nu uyutmaya çalışıyorduk Ben, bir iş seyahati sebebiyle bir müddet ziyaretine gidemedim
Dönüşumde annesi telefon ederek:
-"Serap, bir haftadır morfin yaptırmıyor " dedi
"Sabahlara kadar inliyor ve çok ıstırap çekiyor "
Hemen eve gittim ve iğne yaptırmamasının
sebebini sordum Aldığım cevabı hala
unutamıyor ve hatırladıkça ürperiyorum
-"Ya morfinin tesiriyle ölüme uykuda
yakalanır ve son nefeste "Muhammed" diyemezsem?
İşte Serap, böyle bir hanımdı
__________________
|
|
|