11-07-2007
|
#1
|
Ergenekon
|
Öylesine Bir Adam
Şiir satıyordu adam en çok geceleri
Politikacılar nara atıyordu, yan yatıyordu ülke
Süte su katıyordu birileri, birileri değerleri satıyordu Kıyıları bilirdi adam, açık denizleri
İçinde yüzüyordu kelimelerin
Oysa o sırada adaletin derisini yüzüyordu birileri
Bir hüzün kozasındaydı adam, yaşlı bir mızıkası vardı, acıları hizaya sokuyordu
Bahşiş topluyordu, sinemada yer gösteren adamlar gibi
Bir hıçkırık sesi duydu şiirlerinin içinden, gözleri doldu
Aşkın ayrıntıları boldu adamda, evi dardı, avuç içi kadardı masası
Derdi tasası olsa da söylemezdi kimseye
Bir kadın bağırdı gecenin penceresinden, kimse oralı olmadı
Hayal olduğu kadar gerçekti kadın, gerçek olduğu kadar hayal
Bir el sırtına dokundu adamın, "Kibritçi Kız"dı
Adam kızdı, "Şimdi üşüyen çocukların yanında olmalıydın" dedi
Bir kibrit çöpü aldı kızdan, sigarasını yaktı
Aslında ülke yanıyordu, sigara ne ki!
Her şeye küstü adam, sevgiyle barışık
Farkındaydı peşindeki hafiyelerin
Öznesi yaralıydı cümlelerin, şiirlerindeki sessiz harflerin sesi çıkmıyordu artık
Kalbi kırıktı kafiyelerin
Çocuklar soluyordu da televizyon sürtüğü adamlar spor ve magazin muhabbeti yapıyordu camdan cama  
Düşler bile her gece biriyle düşüp kalkıyordu, düşen bir daha kalkamıyordu
Uyuşturucu evlere kadar girmişti, düşman insanın içindeydi artık
Adam şiirlerini meydanın ortasına bıraktı, Kibritçi Kız gelip yaktı
Ne şiirler para ediyordu artık, ne masallar
Rapunzel'in peruğu düştü başından
Külkedisi erkek çıktı
Herkes bir şeyini aldı adamın
Oysa hayattan alacaklıydı adam
Borçlu çıktı
|
|
|