Ergenekon
|
Türk Elleri
AZERBAYCAN

1828 Türkmen Çayı anlaşması ile Rusya’nın boyundurluğu altına giren Azerbaycan, 7 Haziran 1992 gününe kadar hep Rus kuklası olan yöneticiler tarafından idare edildi 7 Haziran 1992 günü halkın oyları ile ve halkın hür iradesi ile, kendisinden olan ilk cumhurbaşkanını seçti Ne yazık ki, olayları önceden gören Bozkurt Ebulfez Elçibey’in mecliste yaptığı konuşmada dediği gibi, o cumhurbaşkanını bir yıl bile saklayamadılar, yerinde tutamadılar Bu işte K G B ’nin ve Savama’nın parmağı olduğu kadar, Türkiye’yi yönetenlerin de büyük veballeri vardır Bunlar mutlaka araştırılarak, yakın tarihi yazanlar tarafından ortaya konulacaktır Herkes yalan söyleyebilir, fakat tarih asla Türk Milleti, bir gün yüce ülküsüne hainlik edenleri mutlaka öğrenecek ve tanıyacaktır
Başkent : Bakü (Nüfus: 2 100 000)
Önemli Şehirleri : Toplam 60 kaza ve 45 şehir mevcuttur Başlıca şehirleri; Sumgayıt, Guba, Alibayramlı, Lankeran, Mingeçevir, Hankendi, Şeki, Naftalan, Gence ve Şuşa'dır
Komşuları : Batısında Ermenistan, güney batısında Türkiye, kuzey batısında Gürcistan, güneyinde İran ve kuzeyinde Rusya Federasyonu’dur
Para Birimi: Manat
Önemli Nehirleri:Kür, Aras, Alazani, Samur, Terter, Kanık, Genceçey ve Beylegan
Önemli Gölleri : Hacıkabul, Sarısu, Büyükşor, Candahar
İklimi: Kuru ve subtropikal karakterdedir Kuzey bölgesinde kuru karasal iklim hakimdir
Doğal Kaynakları: Tarımsal alanlar, petrol, doğalgaz ve demir
Tarımsal Ürünler: Pamuk, tütün, sebze ve meyve
Sanayi Dalları: Petrol araştırma, sondaj makinaları üretimi, petrokimyasallar, yiyecek ve içecekler, tekstil, elektronik ve metal işleme
Yüzölçümü: 86,800 km2
Nüfus(1995): 7 553 000
Kent Nüfusu(%): 53
Kırsal Kesim(%): 47
Türk (%):78 1, Rus(%): 7 9, Diğer(%): 14 0
Türkler, milattan önce 2 yüzyılda Saka Türkleri ile Azerbaycan'a girmişler ve zaman zaman kesintiye uğrasa da, bu bölgedeki hakimiyetlerini, 5 -6 yüzyıllarda Albanlar ve Hunlar ile devam ettirmişlerdir Rusların Azerbaycan'la ilk teması 914 yılında olmuştur Bu tarihten sonra Ruslar Azerbaycan'a yağma amaçlı seferler düzenlemişlerdir Azerbaycan'daki Türk hakimiyeti 10 yüzyıla kadar sürmüş, bu yüzyılın ortalarında başlayan Arap idaresi yoluyla Azerbaycan İslamiyet'le tanışmıştır 11 yüzyıldaki Selçuklu akınları Azerbaycan'daki Türk nüfusunu daha da artırmış; Arapların ve mahalli sülalelerin idaresini ortadan kaldırmıştır Şirvaniler bu dönemde de imtiyazlarını sürdürdüler ve bir süre sonra Kesranileri iş başına getirdiler 1146 yılında Azerbaycan valiliğine atanan Şemseddin İldigiz Gürcülerle yaptığı mücadelelerden sonra atabey ünvanını almıştır 1225'te Moğol istilasından kaçan Harezmşah Celaıeddin, Atabeyler hakimiyetine son vermiştir Yeni kurulan Celaleddin Harezmşah idaresine Gence'de 1231'de isyan başlamış, bu karışıklıklar arasında Moğol istilası yeniden baş göstermiştir Türk-Moğol İmparatorluğu'nun parçalanmasından sonra Azerbaycan, İlhanlılar idaresine kalmıştır 1396'da Azerbaycan Timur hakimiyetine girmiş, Timur'un ölümünün ardından, önce Karakoyunlu, sonra da Akkoyunlu orduları Azerbaycan'ı ele geçirmiştir İran Safevi Devleti Şah İsmail zamanında Azerbaycan'a kadar uzanmıştır 16 yüzyılda Osmanlı-Safevi mücadeleleri arasında kalan Azerbaycan bu iki ülke arasında bir kaç kez el değiştirmiştir 1603'te Şah Abbas Azerbaycan'ı ele geçirmeyi başarmıştır 15 yüzyılın sonlarında ilk olarak Azerbaycan Türkleri ile ticari bağlar kuran Ruslar, Çar I Petro'nun yakın doğunun kapısı olarak gördüğü Azerbaycan'ı, 1722-23'te işgal etmişlerdir Osmanlı Devleti bu saldırganlık karşısında Azerbaycan'ın güneyi ve aşağı Kafkaslardaki hakimiyetini kuvvetlendirmiştir Afşar Türkleri'nden olan Nadir Şah, 1735'te Kuzey ve Güney Azerbaycan'da İran hakimiyetini kurmuştur 1805'ten 1813'e kadar bölgede Rus-İran mücadelesi yaşanmış ve sonunda Azerbaycan, 1828 Türkmençay Anlaşmasıyla Aras Nehri sınır olmak üzere, Kuzey ve Güney Azerbaycan olarak ikiye ayrılmıştır
Azerbaycan, 28 Mayıs 1918 tarihinde bağımsızlığına kavuşmuştur
AZERBAYCAN'IN EKONOMİK YAPISI
TARIM
Azerbaycan dünyanın en değişik iklim tiplerine sahip ülkelerden biridir Doğu ve orta kısımları alçak ve düzlük olduğu için, kışları ılık ve çok sıcak geçer, güneydoğu kısmı ise nemli subtropikal iklime sahiptir Bölgeye düşen yıllık yağış miktarı 1200-1400 mm’dir Diğer bölgeler ise, kurak ve yarı kurak görünüme sahiptir Azerbaycan’ın toprak büyüklüğü 8 641 500 hektardır Bu miktarın ancak 1 549 000 hektarını ekime müsait alanlar teşkil etmektedir
Azerbaycan, halkının beslenmesi için gerekli olan gıda maddelerinin üretimi yönünde çok elverişli doğal şartlara sahip bir ülkedir Mevcut toprakları ve iklim özellikleri, bugünün ve gelecekteki nüfusun gıda ihtiyacını sağlayabilecek potansiyele sahip olduğunu göstermektedir
Azerbaycan'ın tarımsal üretimi SSCB ekonomisine entegrasyonun gerektirdiği monokültür tarıma zorunlu olarak dönüştürülmüştür Bu dönüşüm sonucunda ayrı ayrı ürünlerin yetiştirildiği binlerce hektar arazi desen değişikliği yapılarak tek ürün üretimine ayrılmıştır Bağımsızlık döneminden sonra tarıma daha fazla önem verilmiş birtakım reformlarla tarıma hareketlilik getirilmeye çalışılmıştır
Tarım ürünleri; tahıl, pamuk, zeytin, üzüm, narenciye, çay, tütün, fındık, ceviz ve diğer yaş meyveler ile değişik sebze çeşitleridir Tahıl, tüm tarımsal üretimin 2/3’ünü oluşturmaktadır Tarım faaliyetlerinin çoğu, Kura ve Aras nehirleri civarında yapılmaktadır
Tarım başlıca sulama ile (%65) yapılmakta olup Kura havzasında pamuk üretilir 1996 yılı 274 bin ton pamuk üretimiyle Azerbaycan BDT'de dördüncü durumdadır Tarım bakanlığı uzmanlarına göre, 1997 yılında toplam 320 bin ton pamuk elde edilecektir Bunun dışında tütüncülük gelişmiş olup, çok eski devirlerden beri ipekçilik yapılmaktadır
Üretilen tahıllar arasında buğday, çavdar, mısır ve pirinç önemli yer tutmaktadır Azerbaycan’da şarap ve brendi üretimi oldukça gelişmiştir Sovyetler Birliği ülkelerinin üzüm ihtiyacının yüzde 23’ü Azerbaycan’dan karşılanmaktadır
Azerbaycan’da nüfusun yüzde 47,2’si köylerde yaşamakta ve yüzde 38’i tarım sektöründe çalışmaktadır Tarım sektöründe çalışanların yıllık ortalama geliri, diğer sektörlerde çalışanların yıllık ortalama gelirinin 1/5’i kadardır
Bu durum tahıl üretiminin olumsuz yönde etkilemiştir Tahıl, Azerbaycan için stratejik öneme sahip bir üründür Bu bakımdan halkın son yıllarda tahıl ihtiyacını dahili imkanlarla karşılamak için ekim alanları artırılmıştır
Azerbaycan Tarım Bakanlığı uzmanlarının verdikleri bilgiye göre, 1997 yılında 1996 yılına oranla daha fazla tahıl üretilmesi beklenmektedir Ekili sahaların 60 bin hektar artırılacağı tahmin ediliyor Böylece 1997 yılında tahıl için ayrılan sahanın 680 bin hektar olacağı belirtilmektedir
Azerbaycan Tarım Bakanlığı tarafından, tarım sektöründe 1997 yılı içinde 2790 işletmenin özelleştirileceği açıklamıştır Özelleştirme çerçevesinde eskiden devlete ait olan ekilebilir 632 000 hektar arazi bireylere devredilmiştir
Azerbaycan arazisinin yüzde 12’si ormanlarla kaplıdır Yönetim, ormanlardan sanayi ve başka amaçlarla kesimini yasaklamıştır Koruma, bakım ve ağaçlandırma çalışmalarıyla ormanların geliştirilmesine çalışılmaktadır
Ülkedeki ormanların, çoğunu yapraklarını döken ağaçlarla, çam ağaçları oluşturmaktadır Azerbaycan florası ve bitki örtüsü de çok zengindir Bilinen bitki sayısı 1400’den fazladır
HAYVANCILIK
Hayvancılık ülke ihtiyacını karşılayacak şekilde gelişmiştir Fakat son yıllarda özellikle hayvancılık sektöründe büyük düşüşler meydana gelmiştir Devletin ciddi bir hayvancılık politikasının olmaması bu durumun en büyük sebebidir Ülkede, 1 5 milyon sığır ve 5 5 milyon koyun, 20 milyon kümes hayvanı mevcuttur Büyük ve küçükbaş hayvanların çoğunluğu kültür ve melez ırklardan oluşmaktadır
1995 yılında et üretimi 82 bin ton, süt üretimi 789 bin ton ve yumurta üretimi ise 471 milyon adet olmuştur Halkın yıllık ortalama ihtiyacı ise ette 450 bin ton, sütte 2 322 bin ton ve yumurtada 1 544 milyon adettir Üretim ile ihtiyaç arasındaki fark ülkenin mali kaynaklarının elverişliliği nispetinde ithal edilmek suretiyle veya insani yardımlarla karşılanmaktadır
Ceylan, dağ keçisi, keklik ve turaç ülkenin önemli av hayvanlarıdır 800 kilometre uzunluğundaki Hazar Denizi kıyısındaki zengin akarsularda balıkçılık ve diğer su ürünlerinin özel bir yeri vardır
Hazar Denizi'nde avlanan mersin balığının yumurtası dünyaca ünlüdür Azerbaycan, dünya havyar üretiminin yüzde 80'ini karşılamakta ve bu alanda yeni pazarlar aramaktadır
Sovyetlerin dağılması tarım ve hayvancılıkta da, diğer sektörlerde olduğu gibi, özelleştirmeyi beraberinde getirmiştir Ülkede modern hayvan çiftliklerine ihtiyaç vardır
MADENCİLİK
Azerbaycan çok zengin madenlere ve minerallere sahiptir Bunlar, bakır, demir, kurşun, alüminyum, natriyumsülfat, göl ve kaya tuzları, az miktarda altın ve gümüştür
Doğal kaynakların kullanımı genellikle Sovyetler Birliği'nin kısa ve uzun vadeli ihtiyaçları dikkate alınarak planlanmıştır Maden yataklarından, eski merkezi hükümetçe aşırı derecede kullanılanların bazılarında verim düşerken, bazıları ise kapanmış veya ekonomiye yük olacak duruma gelmiştir
Azerbaycan, madencilik sektöründe birçok sorunla karşı karşıyadır Çok sınırlı olan maden üretimi tesislerinde teknoloji geri kalmıştır Güneş kollektörü ve gümüş mücevheratı üretimi gibi konular, halen devlet tekelindedir
Yüksek tenör ve rezervde altın yatakları bulunmakla birlikte, henüz hiçbiri işletilmeye sokulmamıştır 100 bin ton sülfirik asit stokları olmasına rağmen, pazar imkanı bulunamamış ve 1 milyon dolar değerinde gümüş mücevheratı pazarlanamadığı için üretimi durdurulmuştur
PETROL
Azerbaycan’ın en büyük yeraltı zenginliği petroldür Azerbaycan’da petrol 19 yüzyılla birlikte ekonomik hayata girmiştir Ülkede zengin petrol yatakları mevcuttur Petrol, pamuk üretimiyle birlikte ülkenin ekonomik temelinin oluşturmaktadır
Bölgedeki petrol rezervleri ülkeyi kısa sürede petrol zengini ülkeler arasına sokacak niteliktedir Toplam petrol rezervlerinin 3 3 milyar varil olduğu ve petrol bulunma ihtimali yüksek olan alanlar da hesaba dahil edildiğinde bu rezervin 7 7 milyar varile ulaşacağı belirtilmektedir Azerbaycan petrollerinin büyük çoğunluğu (%77) Hazar Denizi'nden sağlanmaktadır
Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi, 1997 yılının ilk 6 ayında, 4 452 milyon ton petrol çıkarıldığı ve 3 040 milyar metreküp doğal gaz üretildiğini açıklamıştır
Bağımsızlığını kazanmasından sonra zengin petrol yataklarına sahip olmasından dolayı dünyaca ünlü petrol üreticilerinin iştahını kabartan Azerbaycan, son yıllarda sağlanan istikrar ortamıyla yabancı yatırımcıların akınına uğramaktadır Dünyanın dört bir yanından gelen işadamı ve yatırımcılar, bu pastadan daha fazla pay kapmak için kıyasıya bir mücadele vermektedirler Bu yarışta ise Türkiye'nin- maalesef -oldukça gerilerde olduğu görülmektedir
DOĞAL GAZ
Azerbaycan'da sanayi alanlarında ve halkın enerji ve yakıt ihtiyaçlarının karşılanmasında önemli rol oynayan gaz, sadece doğal gaz veren yataklardan, hem de petrolle birlikte petrol kuyularından sağlanmaktadır Doğal gaz Bahar, Kum Adası, Neft Taşları ve Songaçal’dan çıkarılmaktadır
Azerbaycan’ın toplam doğal gaz rezervinin 120 milyar metreküp olduğu tahmin edilmektedir Azerbaycan’da doğal gaz kaynakları iyi değerlendirilmediği için Türkmenistan, İran va Rusya’dan doğal gaz ithal etmektedir
Ülkede kimya sanayisinin gelişimi gaz yataklarının zenginliğine bağlıdır Yapılan hesaplara göre ülkenin toprakları altındaki doğal gaz yataklarının ancak yüzde 20'sine ve denizdeki yatakların ise yüzde 10'una ulaşılabilmiştir
SANAYİ
Azerbaycan’daki sanayi sektörü sınıflandırılması aşağıdaki gibidir
-Ağır Sanayi (Yakıt-enerji, metalurji, makina imal, kimya, orman ürünleri, yapı malzemeleri)
-Hafif Sanayi (Dokumacılık, dikiş, deri-kürk, kundura vb)
-Gıda Sanayi
Azerbaycan, 1920 ihtilalinden sonra SSCB'nin merkezi planlama stratejisi gereği önceleri bir tarım ülkesi olma yolunda ilerlerken, ülkede elde edilen tarım ürünlerinin işlenmesi gündeme gelince hafif sanayi de gelişme sürecine girmiştir
Azerbaycan’da petrol, doğal gaz ve yan ürünleri sanayi oldukça gelişmiştir Ayrıca, metalik madenlerin üretimi ve hammadde kaynaklarına bağlı olarak yan sanayi de gelişmiştir
Azerbaycan çok sayıda işletmesiyle çeşitlilik gösteren bir imalat sanayine sahiptir Gıda sanayi tamamıyla kırsal kesime yayılmış, gıda dışı sanayi, alt yapı hizmetlerinde görüldüğü gibi belli sanayi merkezlerinde toplanmıştır
Gıda-içki sanayi, Azerbaycan sanayi üretiminin yüzde 38 6’sını oluşturmaktadır Sanayinin girdileri yurt içi üretimden karşılanmakta, yalnız tahıl ve şeker gibi maddeler ithal edilmektedir
Dokuma, giyim ve deri sanayi toplam sanayi üretiminde yüzde 24'lük bir paya sahip olup bu sanayi kolu, büyük, orta ve küçük işletmelerden oluşmaktadır
Kimya ve petro-kimya sanayinin toplam sanayi içindeki payı yüzde 7 olup en büyük merkezleri Bakü ve Sumgayıt'tadır Kimya sanayi; petro-kimya sanayi, gübre sanayi, tarımsal savaş araçları, sentetik reçine, lif ve plastik madde, boya, vernik, ilaç, sabun, lastik sanayi, gibi alt gruplara ayrılmıştır
Azerbaycan Devlet İstatistik Komitesi’nin yaptığı açıklamaya göre, 1997’nin ilk altı ayında geçen yılın aynı dönemine göre makine sanayi, inşaat malzemeleri, orman sanayi ve hafif sanayi sektörlerinde üretim artışı kaydedilmiştir
Bu yılın mayıs ayı itibariyle Azerbaycan’ın bütün sanayi kollarında çalışan sayısı geçen yıla göre yüzde 8 oranında azalmıştır Mayıs ayı itibariyle sanayi sektöründeki ortalama aylık ücret 226 bin Manat olmuştur
Mevcut sanayi tesislerinde eski teknolojinin kullanılması verimi düşürmekte ve de kaliteyi olumsuz yönde etkilemektedir Bu yönüyle Azerbaycan sanayisinin ciddi bir şekilde modernizasyona ihtiyacı vardır
Bu durumun çözümünü özelleştirmede gören hükümet 1996 yılı içerisinde küçük ve orta ölçekli işletmelerin özelleştirilmesi tamamlanırken 1997'nin özelleştirme yılı olması hedeflenmektedir
DIŞ TİCARET
Azerbaycan’da iç ve dış ticaret, Sovyetler Birliği dağılmadan çok kısa bir zaman öncesine kadar merkezden yönlendirilmekteydi Azerbaycan 1989 yılından sonra ekonomik faaliyetlerini kendi tasarrufları doğrultusunda değerlendirebilmiştir Ülkenin cumhuriyetlerarası ticari bağımlılığı son derece yüksektir
Azerbaycan'da ticaretin güçlendirilmesi için, petrol sektöründe üretimin artırılmasına, cumhuriyetlerarası ticaretin yeniden canlandırılmasına ve yeni pazarlar oluşturulmasına yönelik çalışmalar sürdürülmektedir
Türkiye, bütün ülkeler arasında Azerbaycan tarafından en fazla ithalat yapılan ülke konumundadır Azerbaycan’ın 1996 yılı toplam ithalatı 960 636 290 dolar, toplam ihracatı ise 631 245 510 dolar olarak gerçekleşmiştir
Azerbaycan Devlet Gümrük Komitesi 1997 yılı Ocak-Temmuz ayları arasında toplam dış ticaret hacminin 902 2 milyon dolar olarak gerçekleştiğini açıklamıştır Bunun 440 2 milyon doları ithalat, 462 milyon doları ise ihracat olarak gerçekleşmiştir Ticaret hacminin 389 milyon dolarlık bölümü BDT ülkeleriyle yapılmıştır
Azerbaycan Devlet Gümrük Komitesi’nin açıklamalarına göre 1996 yılında Azerbaycan’ın ihraç ettiği ürünlerin yüzde 70,84’ünü petrol ürünleri, yüzde 2,74’ünü kimya sanayi ürünleri, yüzde 6,02’sini pamuk, yüzde 2,08’ini klimalar, yüzde 1’ini alkollü ve alkolsüz içecekler, yüzde 0,93’ünü ise tütün ürünleri oluşturmuştur
Azerbaycan’ın ihraç ettiği ürünler: Petrol ürünleri ve malzemeleri, doğal gaz, demir filizi, çelik borular, kil toprak, aluminyum, mineral gübreler, sentetik kauçuk, pamuk, hazır ipek kumaş, hazır yün kumaş, halılar, dokumacılık ürünleri, deri ayakkabı, üzüm, şarap, çay, tütün, sulfanol, kostik soda, pamuk elyafı
Azerbaycan Devlet Gümrük Komitesi’nin açıklamalarına göre 1996 yılında ithal edilen malların toplam hacminin yüzde 39,55’ini gıda ürünleri, yüzde 0,99’unu tüketim malları, yüzde 19,6’sını makine, elektrik tesisat ve yedek parçalar, yüzde 4,45’ini ulaşım araçları ve yedek parçaları, yüzde 6,73’ünü siyah metaller ve ürünleri, yüzde 1,85’ini orman ürünleri oluşturmaktadır
Azerbaycan’ın ithal ettiği ürünler:Petrol, doğal gaz, ham demir, demir saç, çelik borular, yük vagonları, otomobil ve yedek parçaları,traktör, tarım makineleri, kağıt, televizyon, inşaat malzemeleri, şeker, tütün, et, tereyağı ve diğer hayvani yağlar, un ve bulgur, tahıl, deterjan ve sabun
İNŞAAT
Azerbaycan’da inşaat sektörü, 80 adet birlik içerisinde örgütlenmiş yaklaşık 300 firma tarafından yönlendirilmektedir 1996 yılının ilk yarısında inşaat alanında çalışan işçilerin sayısı 1995 yılının aynı dönemiyle mukayese edildiğinde yüzde 16’lık azalmış ve 84 3 bin kişi olmuştur Kişi başına düşen konut alanı yaklaşık 12 5 metrekaredir
Özellikle son yıllarda köylerden şehirlere doğru başlayan göç ve Karabağ olayları sebebiyle ciddi bir konut sorunu ortaya çıkmıştır Ayrıca devlete ait konutların özelleştirilmesi de yavaş yürümektedir İnşaat sanayinin toplam sanayi içerisindeki yeri yüzde 3 1’dir
Azerbaycan’da inşaat sanayisine ait malzemelerin ve hammaddelerin bol ve ucuz olması ve arz açığının bulunması nedenleriyle inşaat sektörü dış yatırımlar için özendirici bir sektör konumuna gelmiştir İnşaat sektörü özellikle Türk işadamlarının ilgisini çekmektedir
TURİZM
Azerbaycan, Kafkas Dağları, ovaları, nehirleri, gölleri, 825 km'lik Hazar Denizi sahil şeridi, zengin mineral suları, birçok iklim tipinin bir arada yaşanması ve zengin tarih hazinesiyle turizm potansiyeli oldukça yüksek bir cumhuriyettir Azerbaycan 9 iklim bölgesine birden sahip olması sebebiyle doğal olarak bir turizm merkezi haline gelmiştir
Azerbaycan, 1994 yılından bu yana turizm alanında da çeşitli ülkelerle 40’dan fazla işbirliği anlaşması imzalamıştır Azerbaycan’ı 22 ülkeden 1994 yılında 44 bin, 1995 yılında 45 bin, 1996 yılında ise 12 bin turist ziyaret etmiştir
Turizm sektörünü aşağıdaki alt başlıklar altında toplamak mümkündür;
Zakatala, Şeki, Guba, Gence, Kazak, Lenkeran yaz aylarında tatil yapmaya en müsait yerlerdir
Azerbaycan’ın doğusu Hazar Denizi ile kaplıdır Bilgeh ve civarı kilometrelerce uzayan plajlara sahiptir
Ülkede evcil ve yabani olmak üzere toplam 97 çeşit memeli hayvan, 346 çeşit kuş ve 95 çeşit balık bulunmaktadır Organizasyon ve ge-rekli kanuni alt yapının olmamasından av turizmi yeterince gelişmemiştir
Yayla ve Dağ Turizmi için elverişli yöreler; Zakatala meşelikleri, Şeki Gelersen Göresen Galası, Başdaşagıl Meşelikleri, İsmayıllı, Lahiç, Gutgaşen, Ağdaş ormanları, Gence, Hacıkent , Göygöl olarak sayılabilir
Azerbaycan’da 1000 kadar mineral su vardır “Naftalan’’ denilen ve dünyada sadece Azerbaycan’da bulunan petrol karışımlı çamursu bir madde başta sinir sistemi olmak üzere deri, cilt, kadın hastalıkları vb bir çok hastalığa iyi gelmektedir Azerbaycan’da tedavi nitelikli senatoryumların çoğu Ağşeron yarımadasındadır
Ülke çok zengin bir kültür ve tarih hazinesine sahiptir Ülkelerdeki eski anıt, mezar, türbe, bina ve diğer tarihi eserleri korumak, restore etmek için “Berpa” adı verilen cemiyetler kurulmuştur
HABERLEŞME
Azerbaycan haberleşme ağı, ülkedeki tüketicilere hizmet sağlamada yetersiz kalmaktadır Haberleşme ağında performansın düşük olmasının sebebi, kullanılan araç ve gereçlerin vadesinin kısmen dolmuş olmasıdır
Haberleşme ağındaki araçların ortalama yaşı, 15 ile 20 yıldır Yedek parçaların bulunması zor olup, ihracatı artırmak için önem taşıyan ulusal ve bölgesel iletişim sınırlıdır Haberleşme ağının, kullanım kapasitesi yüzde 95 gibi yüksek bir oran olmasına rağmen, mevcut talebi karşılamakta yetersiz kalmaktadır
Hükümet politikası, her evde bir telefon bulunması ile evrensel hizmet hedefine doğru telekomünikasyon sektörünün hızlı gelişimine önem vermektedir Haberleşme Bakanlığı, yeni teknolojilere yatırım yaparak ve işletme birimlerinin ticari gelişmesini destekleyerek, bu amaca ulaşmayı ummaktadır
Bu aşamada Hükümet, kamu sektörü içinde temel telekomünikasyon hizmetlerinin verilmesini, yeni hizmetlerin ise özel sektör tarafından sağlanmasını düşünmektedir
ULAŞTIRMA
Eski ve bakımsız olmasına rağmen, Azerbaycan halen iyi bir ulaştırma ağına sahip bulunmaktadır Ancak alt yapısı ve ekipmanları genelde kötü durumdadır Devlet politikaları ve organizasyonlarında bir çok yetersizlikler vardır ve yakın gelecekte ulaşım talebinde kayda değer değişikliklerin olması beklenmektedir
Demiryolu taşımacılığı, Azerbaycan’da sosyo-ekonomik yaşamın omurgasını oluşturmaktadır Ülkede bir yılda gerçekleşen yolcu taşımacılığında demiryollarının payı ortalama olarak yüzde 8, ancak buna metro taşımacılığı da dahil edildiğinde yüzde 98 dolayındadır Metro genellikle yolcu taşımacılığında kullanılırken, diğer demiryolları yük taşımacılığında kullanılmaktadır
Azerbaycan’da yaklaşık 26 bin kilometrelik bir karayolu ağı bulunmaktadır Bunun çoğunluğu stabilize ve toprak yollardan oluşmaktadır Karayolu taşımacılığında otobüs kullanımı ağırlıktadır Toplam karayolu taşımacılığının yüzde 82 9’u otobüslerle gerçekleşmektedir
Azerbaycan’da toplam 27 adet havaalanı bulunmaktadır Ancak bunlardan 5’i normal yolcu uçakları trafiğine uygun alanlardır Bakü ve Gence havaalanları uluslararası trafiğe açıktır Diğerleri şehirler arası taşımacılıkta kullanılmaktadır Ülkenin sahip olduğu uçak filosu oldukça yaşlanmış bir durumdadır Yedek parça ve aksamının üretilebileceği tesisler yetersiz ve bakım imkanları kısıtlıdır
Hazar Denizi’nde yüzlerce kilometrelik bir kıyı şeridi bulunmasına karşın, ülkede sadece biri büyük olmak üzere irili ufaklı 15 liman bulunmaktadır Büyük olan Bakü’de bulunan liman, yolcu taşımacılığına uygun değildir
Ülkede önemli ölçüde, boru taşımacılığı ile petrol ve doğal gaz taşınmaktadır
BANKACILIK
Azerbaycan’ın serbest piyasa ekonomisine geçme yolundaki en önemli adımlardan birini oluşturan bankacılık konusundaki düzenleme-lerle ilgili olarak 7 Ağustos 1992’de Merkez Bankası hakkındaki kanun ile bankalar ve bankaların faaliyetleri hakkındaki kanun yürürlüğe girmiştir
Azerbaycan’ın finans kesimi Azerbaycan Milli Bankası ve 4 ihtisas bankası; Azerbaycan Uluslararası Bankası, Ziraat Bankası, Sanayi ve Yatırım Bankası, Emanet Bank ile çok sayıda ticari ve kooperatif bankadan oluşmaktadır
Azerbaycan’da bankacılık ve sermaye piyasası yeterince gelişmemiştir Kredi kullanma imkanları da yeterli değildir Bankacılık ve kombiyo konusundaki bilgi eksikliği döviz transferini güçleştirmektedir
Bankalar ve yetkili döviz büroları, gerçek kişilere döviz alış satış işlemleri yapabilmektedir Tüzel kişilik durumunda olan firmaların ihtiyacı olan yabancı dövizler ise yalnızca, firmaların hesaplarının bulunduğu bankalar aracılığı ile, Bakü Bankalararası Valuta Birjası’ndan satın alınmaktadır
YATIRIM SAHALARI
1-Şehiriçi ve şehirlerarası yolcu ve yük taşımacılığı
2-Altın, gümüş ve işletmeciliği
3-Ağaç işleri-marangoz (kereste, mobilya)
5-Arıcılık
6-Ayakkabı fabrikası
7-Balıkçılık
8-Tarım aletleri üretimi
9-Bisküvi fabrikası
10-Boya fabrikası
11-Çiçekçilik
12-Çikolata fabrikası
13-Çimento fabrikası
14-Çocuk bezleri fabrikası
15-Demir-çelik fabrikası
16-Elektrik ve elektronik eşya üretim fabrikaları
17-Entegre et tesislerinin kurulması
18-Gül yağı üretimi-pazarlaması
19-Güneş kollektörü üretimi
20-Ham petrol ve doğal gaz üretim tesisleri
21-Havyar ve balıkçılık tesislerinin kurulması
22-Hayvancılık
23-Hurda demir işleme atölyeleri
24-İnşaat ve restorasyon işleri
25-İpekçilik
26-İyot, brom üretimi için gerekli teçhizat temini
27-Klima fabrikası kurulması (Mevcut fabrikaların işler hale geti rilmesi)
28-Kolonya fabrikası
29-Konfeksiyon imalat fabrikaları (Mevcut fabrikaların işler hale getirilmesi)
30-Kuru temizleme
31-Kuruyemiş-çerez işleri
32-Meyve ve sebze üretim-işleme tesisleri (konserve, salça, komposto, meyve suyu tesisleri)
33-Mozaik ve mermer işleri
34-Özel klinik ve hastahaneler
35-Plastik sanayi tesisleri
36-Sabun ve deterjan fabrikası
37-Seracılık
38-Sıhhi malzemeler üretimi
39-Soğutucu fabrikalarının modernizasyonu
40-Su, su işleme ve ambalaj tesisleri
41-Süt ve süt ürünlerinin paketleme ve dağıtımının yapılması
42-Tavukçuluk
43-Tekstil ve dokumacılık
44-Trikotaj
45-Un ve hamur işleri
47-Şeker fabrikası
48-Yem tesisleri (Mevcut tesislerin modernizasyonu)
49-Yün-pamuk sektörü
50-Zeytin ve zeytin yağı fabrikası, çiçek yağı ve pamuk yağı fabrikası kurulması
İklim Özellikleri
Azerbaycan,Hazar Denizi sahilinde geniş ovalarıyla, Kafkas soğuklarını çevreleyen yüksek dağ sıralarıyla on tarımsal iklim bölgesinde, ılıman ve yağışlı, sıcak ve kurak iklim özelliklerini taşır
Sıcaklık ülkenin büyük bir bölümünde genellikle yüksektir Yıllık yağış genellikle azdır Hava sıcaklıkları Türkiye ile paralellik göstermektedir Kış aylarında -15 ile 5 derece, yaz aylarında ise 25-35 derece arasında seyretmektedir
Şehir İçi ve Şehirler Arası Ulaşım İmkanları Nelerdir?
Azerbaycan’da şehir içi ulaşım, otobüs, treybüs ve taksilerle sağlanmaktadır Şehirlerde muntazam bir trafik akışı bulunmaktadır Sürücüler trafik kurallarına karşı sonderece hassastırlar
Şehirlerarası yolculuk tren, otobüs ve uçaklarla yapılmaktadır
BAŞKURTİSTAN

Yüzölçümü: 143 600km2
Nüfusu: 3 944 000 Başkenti : Ufa
Başkurtistan Cumhuriyeti, Güney Urallardan batıya doğru Belaya ve Kama nehirlerine kadar uzanır Güney Urallar'ın en yüksek doruğu olan Yamantau Dağı'ndan batıya ve güneye doğru gidildikçe, yükseklik azalır Ormanlarla kaplı dağlar yerlerini, genellikle yaprak döken ağaçlardan oluşan yeşilliklerle bezeli bir bozkıra ve Belaya ırmağının geçtiği ovalara bırakır
1552'de Kazan Hanlığının yıkılmasından sonra her iki Türk boyu (Tatar-Başkurt) Ruslara karşı birlikte ayaklanmış ancak, 18 yy'ın sonlarında Rus egemenliğine girmek zorunda kalmışlardır Dört asırlık bir devrede birlikte yaşayan Tatarlarla Başkurtlar birbirleriyle tamamen kaynaşmışlardır Nitekim Kazan şehrindeki medreselerle, Başkurt ülkesindeki Orenburg, Kargah, Ufa, Troyskiy, İsterlibaş v b şehir ve kasabalardaki medreseler arasında eğitim ve öğretim usulleri bakımından hiçbir fark yoktu Öğretim elemanları arasında Kazanlılar bulunduğu gibi bir çok Başkurt da bulunuyordu Hiçbir zaman ayrılık ve yadırgama olmamıştır Böylece son devirlerin tanınmış yazar, tarihçi ve şairlerinden Habibünneccar, Zeki Velidi Togan ve Şeyhzade Babiç ve diğerleri eserlerini Başkurt lehçesiyle değil, Kazan yazı dili ile kaleme almışlardır Ancak bu eserler Bolşevik ihtilalinden sonra suni olarak güney-batı Başkurt lehçesine aktarıldı ve ihtilalden 9 yıl sonra 1926'da ilk Başkurtça kitap yayınlandı Tatar- Başkurt Sovyet Cumhuriyetini kurma projesi suya düşünce 23 Mart 1919'da SSCB'ye dahil bir Başkurt SSC kuruldu Başkurtlar etnik yapı itibariyle Tatarlara yakındırlar Tarihi kaynaklara göre Tatar-Başkurt ilişkileri tahmini on bin yıl önceden başlamıştır Başkurt halkının hayatında mitolojinin ve destanların ayrı bir yeri bulunmakladır Ural-Batır destanı bunların en önemlileridir
NÜFUS
Yaklaşık 4 000 000 nüfusa sahip olan Başkurtistan'da Nüfus Oranı: Başkurtlar % 24 Tatar % 21 3 Rus % 36 7 Ukrain, Belarus ve diğer % 18
İDARİ YAPI
Ülke, Asya ile Avrupa'nın birleştiği bölgedir Başkenti Ufa şehridir Başkurtistan idari olarak 5 eyalet ( Ufa, Sterlitamak, Beloret, ‹şimbay, Sibay, Belebey ) ve 17 şehre ayrılmıştır Ayrıca bu şehirlere ait 53 rayon ( ilçe- küçük bölge ) vardır Başkurtlar daha çok şehirlerde değil kırsal bölgelerde yerleşmişlerdir Başkurtların % 68'i Başkurtistan Özerk Cumhuriyetinde yaşamakta olup, geriye kalan % 32'si Ural bölgesindedir Başkurtlar, Başkurtistan'ın dışında, Kazakistan, Türkmenistan, Özbekistan, Tacikistan, Kırgızistan, Ukrayna ve Rusya Federasyonunun diğer bölgelerinde yaşamaktadırlar
EKONOMİ
Başkurtistan'ın ekonomik yapısı tarım, hayvancılık ve sanayiye dayalıdır Ülkede 647 kolhoz ve 95 sovkhoz bulunmaktadır Başlıca tarım ürünleri, çavdar, yulaf, darı, keten, şeker pancarı, patates, ayçiçeğidir Başkurtistan önemli petrol, doğal gaz ve boru hatlarına sahiptir Rafineriler ve petro-kimya fabrikaları ekonominin ana unsurudur Ülkede ayrıca, kömür, bakır, boksit, altın, manganez krom vardır Yılda 40 milyon ton petrol, 3 5 milyon m3 doğal gaz üretilmektedir İmalat sanayii gelişmiş olup, petrol, doğal gaz, demir-çelik, kömür, elektrik, çimento, şeker, kereste, pamuklu ve yünlü dokuma ekonomide önemli yer tutmaktadır Uçak imalatı, gübre, deri, tütün, gemi inşa, demir ve karayolu taşıtları yapılmaktadır Ufa, Sterlitamak, İsinbay, Kumertau, Karmavoua'da büyük enerji santralleri bulunmaktadır Ulaştırma demir, deniz, kara ve hava yolu ile sağlanmaktadır
EĞİTİM
Başkurtistan'da, diğer Türk Cumhuriyetlerinde olduğu gibi eğitim gelişmiştir Eğitim Rusça ve Başkurt Türkçesi ile yapılmaktadır Anaokulları ve 10 yıllık ortaokulları bulunmaktadır Anaokulu :71 adet, 65 000 öğrenci Ortaokul :3175 adet, 563 00 öğrenci Üniversite : 9 adet, 54 000 öğrenci
KIRGIZİSTAN

Yüz ölçümü (km2): 198 500
Başkenti: Bişkek (602 000)
Başlıca Şehirleri: Oş, Karakol, Celal-Abad, Tokmok, Kara-Balta
Komşuları: Kuzeyde Kazakistan, güneydoğu ve doğusunda Çin Halk Cumhuriyeti, batısında Özbekistan ve güneybatısında Tacikistan’dır
Önemli Gölleri:Ülkede 3000’e yakın göl vardır, bunlardan en önemlisi ve aynı zamanda dünyanın ikinci büyük krater gölü olan Issık Gölü’dür
Önemli Nehirleri: Narın, Tar, Kurşab, Talas, Alay, Çuy ve Kızılsu
İklimi: Karasal iklim
Tarımsal Ürünleri: Pamuk, yün, ipek, sebze ve meyve, saman ve kenevir
Sanayi Dalları: Tekstil, gıda, maden ve metalurji end elektronik, demirdışı metaller, şeker, ipek ve koza işleme, tarım ve iş makineleri, konservecilik
Nüfus (1994) : 5 000 000
Kadın Nüfusu(%) : 50 7
Erkek Nüfusu(%) : 49 3
Nüfus Dağılımı : % 66 3 Kırgız, %12 7 Özbek, %7 Rus, %2 4 Ukraynalı, %11 6 Diğer
Kırgızlar, oldukça köklü bir Türk boyudur Çin, İran, Soğd, Doğu Türkistan gibi memleketler üzerinde etkili olmuşlar ve Hokant Hanlığı vasıtasıyla Osmanlı Devleti ile ilişkiler kurmuşlardır Çin kaynaklarında adları Hakas veya Keges olarak geçmektedir Ruslar ise bir müddet Kazaklar'a da Kırgız demişlerdir Kırgız adının Kırk Oğuz sözünden Kırkız'a dönüştüğü ve "öldürülemez, baş eğdirilemez" anlamlarına geldiği yolunda görüşler vardır
Kırgızlar'ın ana yurdu Kırgızistan, 1876'da resmen Rusya'nın idaresine girer Ancak diğer Türk boylan gibi Kırgızlar da zaman zaman Rusya'ya karşı isyan etmişlerdir Son büyük isyanlardan biri olan 1916 isyanında Kırgızlar'ın bir kısmı Doğu Türkistan'a göç etmek zorunda kalır 20 yüzyılın başında verilen hürriyet mücadelesinin sonunda 1918'de ilân edilen Türkistan özerk vilayetinin bir parçası olarak kurulan Kırgızistan, Bolşevik kuvvetlerinin Türkistan'ı işgal etmesiyle, diğer Türkistan cumhuriyetleri ile birlikte Rusya Federasyonu'na bağlanır Ardından 1925'te özerk vilayet, 1926'da özerk cumhuriyet, 5 Aralık 1936'da Sovyetler Birliği cumhuriyeti olur 70 yıllık Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra diğer Türk cumhuriyetleri ile birlikte 31 Ağustos 1991'de bağımsızlığına kavuşur
EKONOMİK YAPI
TARIM
Kırgızistan ekonomisinde tarım kesiminin ağırlığı, milli gelire, istihdam ve ihracattaki payları itibariyle büyüktür Yüz ölçümü 198500 kilometrekare olan Kırgızistan’ın, toplam yüzölçümünün yüzde 50’sinden fazlası 3000 metre, yüzde 25’i de 4000 metre yüksekliktedir Çok sayıda yükseltinin oluşturduğu bu coğrafi konum, akarsuların kollara ayrılmasına sebep olmuş ve sonuçta enerji üretimini kolaylaştırmıştır
Ülkedeki başlıca dağlar, Aka ve Fergana dağlarıdır Kırgızistan’da dağlar genel olarak ülkenin doğu batı kesiminde yer almaktadır Ülkenin en yüksek tepesi 7439 metre yüksekliğe sahip olan Han Tepesi’dir Fergana dağları, güneybatı-kuzeydoğu doğrultusunda olup, Kırgızistan’ı ortadan keser Akarsuların mecraları ve aktığı vadiler ülkenin tarım arazisini oluşturur
Tarım kesiminde, ekilebilir arazi alanının sınırlı olması sebebiyle hayvancılık önemli bir yer tutmaktadır Ülke sulama konusunda oldukça ileri sisteme sahip bulunmaktadır
Kırgızistan’ın başlıca akarsuları; Narın Suyu, Sırıderya kollarından Tar ve Kurbaş, Amuderya kollarından da Kızıl Su’dur Dünyanın ikinci büyük krater gölü olan Issık Gölü (sıcak su gölü) Kırgızistan’da bulunur Bu göl Altay Dağları’ndadır Turizm açısından da önem arzeden 6202 km’lik Issık Gölü 1609 metre yükseklikte olup, 702 metre derinliğine sahiptir
Denizden uzak olan Kırgızistan, ovalar ve çöllerle çevrilidir Coğrafi konumu, ülke iklimini büyük ölçüde etkilemektedir Dağ etekleri sıcak çöl rüzgarlarının etkilerine maruz kalmaktadır Yüksek kısımlarda ise, sıcaklık çok düşüktür Aradaki bölgeler rutubetli olup, daha çok yağış alır Bitki örtüsünün büyük bir kısmını mera ve ormanlar oluşturur Tarım arazilerini teşkil eden vadiler batıdaki düzlüklere açılır
Ülke genelinde karasal iklim hakimdir Günlük ve mevsimlik sıcaklık farkları fazladır Ülkenin yüzde 75’i, yılın büyük bir kısmında kar ve buzlarla kaplıdır Ülke iklimi dağlık bölgelerde ve vadilerde yüksekliklerine göre değişiklik gösterir
Gayrisafi yurtiçi hasılanın yüzde 47’sini oluşturan ve toplam işgücünün 1/3’ünü istihdam eden tarım ve hayvancılık ülke ekonomisinin baş sektörünü oluşturmaktadır Üretilen başlıca ürünler, pamuk, yün, deri, ipek, sebze ve meyvedir
Kırgızistan arazisinin yüzde 7’si tarım arazisidir Çalışan nüfusun yüzde 33’ünü barındıran tarım sektörünün genel ekonomiye katkısı yüzde 40 dolaylarındadır Tarım arazisinin yaklaşık yüzde 70’i (1 milyon hektar kadar) sulanmaktadır
Başlıca ürünler; hububat, şeker pancarı, patates, kenevir, tütün, sebze ve meyvelerdir İpekçilik de hayli gelişmiş olup, Orta Asya’nın en büyük ipek koza işleme tesisleri ve ipekli kumaş fabrikası Kırgızistan’da bulunmaktadır
1994 yılında, 764 8 milyon somluk tarımsal üretim elde edilmiştir Bu üretimin yüzde 64’ü özel mülkiyete konu olan çiftliklerde, yüzde 30’u devlet çiftliklerinde, yüzde 6’sı da ferdi üretimle yapılmıştır
1992 yılında, tarım ürünlerinin fiyatı prensipte serbest bırakılmasına rağmen, üretimin yarısı hala devlet sistemi içinde satın alınmakta olup, devlet birçok ürünün başlıca alıcısı durumundadır Depolama ve işleme tesislerinin mülkiyeti muhafaza edilmektedir
1990 yılı sonlarında hükümet, devlet ve kollektif çiftliklerinin yeniden yapılandırılması ve özelleştirilmesi ile ilgili bir program başlatmıştır Özellikle, çiftliklerin mülkiyeti ve yönetim yapısının yeniden düzenlenmesi konularına önem verilmektedir
Tarımsal reformun uzun vadedeki hedefi, özel ve rekabetçi bir serbest pazarın oluşturulduğu, kaynakların yeterince değerlendirildiği, doğal kaynakların korunduğu ve çiftçi ailelerine yeterli gelirin sağlana-bildiği bir yapılanmanın sağlanmasıdır
Bu amaca yönelik olarak, devlet çiftliklerinin özelleştirilmesi çalışmalarının tamamlanması için aşağıdaki hedeflere ulaşılması planlanmıştır;
* Nispi fiyatların, uluslararası nispi fiyatlar seviyesine getirilmesi,
* Tarım sektörünün tamamıyla uluslararası girdi ve çıktı ticaretine entegre edilmesi,
* Girdi ve çıktıların pazarlamasının rekabete uygun hale getirilmesi,
* Dar gelirlilere yardım amacıyla küçük çiftçilere kredi ve zirai alet ve makine verilmesi veya başka iş alanları oluşturulması
Hedeflere ulaşılması için, uzmanlarca, çiftçilik sisteminin kökten değiştirilmesi, girdilerde uygulanacak sübvansiyonların yeniden değerlendirilmesi, uzun vadede kar getirmeyecek çiftliklere yatırım yapılmaması ve nispi fiyatları kötü yönde etkileyecek maliyetlere müsaade edilmemesi, reorganize olmayan işletme ve çiftliklerin kapatılmaları önerilmektedir
HAYVANCILIK
343 solhoz ve 204 kolhoz bulunan Kırgızistan’da, hayvan yetiştiriciliği büyük bir önem taşımaktadır 8 milyon hektar doğal mera alanı ülkede, meralar daha çok yaylalarda ve alçak dağ yamaçlarında bulunmaktadır
1990-91yılları arasında tarım ve hayvancılık gelirinin yüzde 66’sını hayvancılık oluşturmaktadır Ülkede 10 5 milyon koyun ve keçi, 1 1 milyon büyükbaş hayvan ve 0 4 milyon domuz vardır Bunların yanısıra soylu at, tavşan ve kümes hayvanları yetiştirilmektedir
Hayvancılık alanında et, süt ve mamullerinin yanısıra yapağı da elde edilmektedir Bu konuda ülke, eski Sovyetler Birliği ülkeleri arasında üçüncü sırada yer almaktadır
Sovyetler Birliği’nin üretim stratejisine paralel olarak, koyun eti, sığır eti, süt ve yün üretimi 1989 yılına kadar artmıştır Fakat, 1990’lı yıllarda üretimde düşüşler görülmüştür
Avcılık, ülkenin iç kısımlarında geniş çapta yapılmakta olup, kürkçülük gelişmiş durumdadır Ülkenin her yerinde geniş yayla meraları bulunduğu için, arıcılık bir hayli gelişmiştir ve yüksek kalitede bal üretilmektedir Uygun bir ortam oluşturulan akarsularda ve göllerde de balıkçılık yaygın şekilde yapılmaktadır
ENERJİ
Enerjisinin büyük kısmını ithalatla karşılayan Kırgızistan’ın enerji tüketimi, sanayi yapısına ve kişi başına düşen gelire oranla bir hayli yüksektir Enerji tüketiminin yarıdan fazlası petrol ve doğal gazdan oluşmaktadır Kişi başına düşen enerji tüketimi yaklaşık 0 175 TEP’dir Hidroelektrik enerjinin tamamı, kömürün ise büyük bir kısmı yurt içinden temin edilirken, petrol ve doğal gaz ihtiyacının önemli bir bölümü ithalatla karşılanmaktadır
Hidroelektrik enerji, Kırgızistan’ın en önemli enerji kaynağıdır Hidroelektrik enerji üretiminin en yüksek seviyesine, nispeten daha az enerji ihtiyacı duyulan yaz aylarında ulaşılmaktadır
Enerji üretim seviyesinin, reform hareketlerinden önceki seviyeye, ancak önümüzdeki on yılın sonunda gelebileceği, aynı paralelde enerji fiyatlarındaki relatif yükselme eğiliminin de, ithal enerji fiyatları uluslararası seviyeye ulaşıncaya kadar devam edeceği tahmin edilmektedir
1996 yılında Kırgızistan’daki elektrik enerjisi üretimi yüzde 11 4 oranında artmıştır
Kırgız Hükümeti, kalkınma planlarına, 2010 yılında bitmek üzere 6800 MW’lık bir hidroelektrik santrali yapımı işinin dahil edilmesini teklif etmektedir Planlar 2010 yılında faaliyete geçmek üzere, yeni bir tesisin yapılmasını öngörmektedir Bu kapsama Kulanak, Kokomera, Yukarı Narın, Kambarata ve Aşağı Narın’de bir seri hidroelektrik santralinin yapılması da dahil edilmiştir
PETROL VE DOĞAL GAZ
Kırgızistan’ın petrol ve gaz yatakları Fergana vadisinin kuzeydoğu kesiminde yer almaktadır Bu yataklar petrol ve gaz oluşabilecek şekilde tabakalıdırlar Bunlar; petrol (Chyghysh Izbackent), gaz (Kızıl-Alma ve Suzak) ve gaz buharı (Tunduk Kracakum)’dır
Jeolojik ve jeofizik verilere ve ayrıca jeodinamik analizlere dayanarak oluşturulan modele göre, bilim adamları Chyghysh-Chu, Aksay, Narin ve diğer dağlık çöküntülerde önemli miktarlarda hidrokarbon hammadde yataklarının olabileceğini tahmin etmektedirler
1994 yılında dağlık çöküntülerde petrol ve gaz aranmasına yönelik jeolojik çalışmalar hız kazanmıştır Doğu Çuy, doğu Issık-Kul ve Aksay dağlık çöküntülerinde geniş petrol ve gaz rezervleri bulunduğu tahmin edilmektedir
Hükümet, 1994 yılından başlayarak; güneş, rüzgar, jeotermal ve mini hidroelektrik santralleri gibi konvansiyonel olmayan enerji kaynaklarından üretim sağlamayı öngören bir politikayı uygulamaya koymuştur Yerleşim bölgelerinde güneş enerjisi kullanımı, jeotermal enerji üretimi, rüzgardan elektrik üretimi ve küçük hidroelektrik santraller bu politikanın en önemli öğeleridir
MADENCİLİK
Kırgız Cumhuriyeti’ne ait madenler ulusal mülkiyettir ve alım satım taahhüt altında değildir Madenler, alıcılara kullanılmak üzere verilir Karşılığı ise, yatağın endüstriyel olarak işletilmesi sırasındaki ekonomik değeri esasa alınarak, taksitler halinde tahsil edilir
Kırgız Cumhuriyeti Hükümeti madenlerin idaresine yönelik fonksiyonlarını (madenlerin korunması ve kullanılması ile ilgili olan) devlet adına Kırgız Devleti Jeoloji Komitesi (KSCG)’ne devretmiştir
Ülkenin dünyada eşine ender rastlanır bir jeolojik konumu vardır Kırgızistan, Ural Moğolistan ve Alp-Himalaya gibi yeryüzünün iki büyük kıvrım kuşağının sınırında yer almaktadır
Kırgızistan topraklarında 115 çeşit mineral yatağı ve zuhuru ortaya çıkarılmıştır Devletin hammadde kaynak stoklarında 1000’den fazla endüstriyel yatak ve cevher zuhurları olmakla birlikte, 17000’den fazla doğal mineral hammadde ocağı mevcuttur
Günümüzde devletin 250’den fazla maden araması yapılmış ocağı bulunmaktadır Kömür, petrol, gaz, demir dışı ve nadir metaller (bakır-kurşun-çinko-antimuan-kalay-volfram v b ), altın, nadir toprak ve radyoaktif elementler, çeşitli tipte yapı malzemeleri, kimyasal ve cevher içeren kayaçlar, diğer hammaddeler, yarı değerli taşlar, yeraltı tatlı ve sıcak mineralli su kaynakları mevcuttur
Kırgızistan’da Kumtor, Jerur, Makmar, Taldibulak, Levoberezni’de ve Akyüz-Bordu cevher bölgelerinde küçük ve orta ölçekli altın kaynakları mevcuttur
Ülkede madencilikle ilgili çalışan yabancı yatırımcılar ve yerel madenci müteşebbislerin yardımları ile altın yataklarının hızlanan endüstriyel gelişimi, ülkede üretilen altın miktarının artmasında etkili olacaktır
Kırgızistan’da Kumtor altın madeninin tam kapasiteyle çalışmaya başlamasıyla ülkenin toplam iç üretiminin yaklaşık yüzde 5 artabileceği belirtilmektedir
Büyük altın yatakları, altın-bakır, altın-kobalt, altın-antimuan, altın-polimetal vb gibi bileşik cevher yataklarında yoğunlaşmıştır
Gelecek 3-4 yıl içinde yürütülecek jeolojik araştırmalarla keşfedilecek altın yatakları için bazı verilerin olması ve ayrıca ülkede 1 5-2 ile 15-20 tonluk tahmini rezervi bulunan bazı altın yatak ve zuhurları anahtar bir rol oynamaktadır
Kırgızistan’da önemli miktarlarda demirli metal, demir ve Titan-yum yatakları bulunmuştur Ancak bunlar henüz işletilmiş değildir Endüstriyel olarak işletilmek için en ümit verici olanı demir yataklarıdır
Alüminyum, bakır, bizmut, kalay, volfram, civa ve antimuan yatakları, demir dışı ve nadir metallerin hammadde tabanını teşkil eder yüzde 20-22 alüminyum oksit içeren Sandık ve Zardanek yataklarındaki nefelinli siyenitler, alüminyum üretimi için kullanılabilirler Bu yatakların rezervleri önemli miktarlara ulaşmaktadır
Kırgızistan eski Sovyetler Birliği’nde başlıca civa üreten devletti Haydarkan civa işletmesi, incelenmesi tamamlanmış olan Haydarkan, Çauvi, Novoe ve Çonkoi yataklarından çıkarılan cevheri kullanmaktadır Toplam civa rezervi 45000 tondur
Ülkede, yüksek şifa özelliklerine sahip bol miktarda termal ve maden suyu kaynakları mevcuttur Bu sulardan, bir çok sağlık merkezi ve otellerin (Calal-Abad, Jety-Oğuz, Işık-Ata ve Teploklyuchenlea gibi) bulunduğu Issık ve Celal-Abad bölgelerinde etkin şekilde faydalanılmaktadır Arashan, Kara-Şoro, Aksu ve Frunze’deki maden suları şişelenip satılmaktadır
Antimon Kırgızistan’da geleneksel bir mineraldir Bağımsız devletler Topluluğu’ndaki yegane antimon işletmesi Kırgızistan’dadır
Kalay ve kalay-volfram mineralizasyon birimlerine Sarıcaz cevher bölgesinde rastlanmaktadır
Kırgızistan’da madencilik ve metalurji işletmesi nadir toprak element cevherini Kutesai yatağından almaktadır Açık işletme yönetimi ile elde edilen cevherin yıllık üretimi 250000 ton civarındadır
SANAYİ
Kırgız Cumhuriyeti’nin ekonomisinde tarımdan sonraki ikinci büyük sektör sanayi sektörüdür Ancak, tarım ve yeraltı kaynaklarının işlenmesine yönelik bir takım sanayiler kurulmuş ve gelişme göstermiştir Özellikle gıda sektöründe önemli gelişmeler gözlenmiştir Kırgızistan’da gıda sanayi ve konservecilik alanında Bağımsız Devletler Topluluğu ülkeleri arasında dördüncü durumdadır
Ekonominin oluşturduğu zor koşullar, doğal olarak sanayi sektörünü de olumsuz etkilemiştir Finansman yetersizliği, hammadde ve malzeme sıkıntıları ve eski teknoloji sorunları ile karşı karşıya olan Kırgızistan’ın sanayi üretiminde, geçmiş yıllarla kıyaslandığında sürekli bir düşüş gözlenir
Kırgızistan’ın yamaçları ormanlarla kaplıdır, bu da yüzölçümünün yüzde 3 7’si civarındadır Ülkenin 600 000 hektarlık tarım arazisinde ceviz ağacı ekili olup, ağaçların kerestesinden de yararlanılmaktadır
Kırgızistan’da hafif sanayi kesimi ekonomide büyük yere sahiptir Ülkede bu alanda faaliyet gösteren 125 kuruluş vardır Tekstil sektöründe çok sayıda fabrika ve birlik (holding) vardır Üretimin bir bölümü ihraç edilmektedir Örneğin saf yünden iplik veya ipliklik yün gibi
Elektrik makinelerini, Elektrik Makinaları Kurumu üretmektedir Kurumun 11 fabrikası vardır İnşaat malzemeleri (kiremit, tuğla, boya, sıhhi tesisat) üretim tesislerine büyük ihtiyaç duyulmaktadır Ekmek ve unlu mamuller sanayii ise gelişme göstermektedir
Toplam sanayii üreti içinde, hafif sanayi, gıda sanayi ve makine üretim sanayi üretimi yaklaşık yüzde 80’e ulaşmaktadır Gıda sanayi ve hafif sanayi üretimi bu oranın yüzde 60’ını bulmaktadır Bu da sanayi kesiminin henüz tüketim malları ağırlıklı bir yapı arz ettiğini göstermektedir
Kırgızistan’da sanayinin en büyük sorunu Rusya’ya bağımlı olmayı gerektiren koşullardır Çünkü mevcut sanayinin idamesi için (yedek parça v s açısından) Rusya’ya bağımlılık söz konusudur Aksi halde üretimin durması tehlikesi ile karşı karşıya kalınılabilir Sanayi girdilerinin diğer ülkelerden sağlanması ekonomik güçlükler meydana getirmektedir
Uygulanmaya çalışılan özelleştirme politikası sonucunda istihdam problemleri ortaya çıkmaktadır Ayrıca üretim teknolojisi bakımından da çağın çok gerisinde kalınmıştır Tüm bu olumsuzlukları doğal sonucu olarak da sınai üretim azalma göstermiştir
1996 yılı için toplam sanayi üretimi, bir sonraki yıla göre yüzde 10 8 oranında artarak değeri 9 9 milyar som olmuştur 1997’nin ilk ayında geçen yılın aynı dönemine göre sanayi üretiminde yüzde 28 8 oranında bir artış gerçekleşmiştir
Kırgızistan’da 1996 yılında yatırım miktarı geçen yıla göre yüzde 18 artarak 4 2 milyar som olmuştur Üretim amaçlı olmayan yatırımların toplam yatırım miktarı içindeki payı sadece yüzde 9 4 idi Üretime yönelik yatırımların yüzde 61’i demir dışı metalürji sektörüne, yüzde 16’sı elektrik sektörüne yapılmıştır
ULAŞIM
Kırgızistan’daki mevcut ulaşım sistemi yeterli değildir Tüm alt sektörler itibarı ile geliştirilmesi gerekmektedir
Kırgızistan’da taşımacılığın belkemiği karayolu ağıdır Şehir içi ve şehirlerarası yolların uzunluğu 23000 km’dir Yolcu taşımacılığının yüzde 87’si, yük taşımacılığının ise yüzde 94’ü, karayolu ile yapılmaktadır Karayolu ağı, ülke ekonomisi ihtiyaçlarını karşılamak açısından yetersiz kalmaktadır
Kırgızistan ekonomisi taşımacılık ağırlıklıdır Karayolu trafiği çok yoğun olmamakla beraber, günde 15000 taşıtın geçtiği yollar olduğu gibi 10000 aracın geçtiği tali yollar da vardır
Ulaştırma sektöründe, özelleştirme potansiyeli oldukça yüksek olup, öncelik, karayolu taşımacılığına ve yol inşaasına verilmektedir
Ekonomi yeniden yapılandıkça ve enerji fiyatları yükselmeye devam ettikçe, taşımacılığa talebin azalacağı tahmin edilmektedir
Demiryolu ulaşımı açısından çok yetersiz bir durumda olan Kırgızistan’da sadece 340 km’lik demiryolu, Kazakistan üzerinden Rusya’-ya devam etmektedir
Kırgızistan’da havayolu yolcu taşımacılığında önemli bir gelişme mevcuttur Ülke genelinde Bişkek ve Oş’ta iki büyük havaalanı ve çok miktarda mahalli havaalanları bulunmaktadır
TURİZM
Kırgız Cumhuriyeti Devleti Başkanı Askar Akayev ülkenin bağımsızlığına kavuşmasından sonra yaptığı bir açıklamayla, turizmin ülkenin ekonomisine en önemli katkıyı yapacak öncelikli sektörlerden birisi olduğunu belirterek, turizm sektörüyle ilgili olarak siyasi iradeyi vurgulamıştır
Gerçekten de ülkenin karşılaştırmalı üstünlükleri arasında yer alan turizm sektöründe dağcılık, tatil, kültür ve sağlık turizmi başlıca faaliyetler arasında gelmektedir Bugüne kadar mevcut potansiyelin küçük bir kısmı kullanılmış olan Kırgızistan’da doğasının kirlenmemiş olması, özgün kültürel özelliklerini halen koruyor olması ve halkının misafirperverliği ülkeyi uluslararası düzeyde önemli kılmaktadır
Issık Göl sahilinde yer alan çok sayıdaki dinlenme ve sağlık tesisleri Kırgızistan’ı bağımsızlığını kazandığı 1991 yılına kadar Sovyetler Birliği’nin başlıca tatil turizmi merkezlerinden birisi yapmıştır Bu zamana kadar özellikle Orta Asya ve Sibirya bölgesinden gelen yaklaşık 600 000 turist Kırgızistan’da 289 konaklama tesisinde tatil yapmaktaydı
Bunun yanısıra, yüzde 85’ini Doğu Bloku ülkelerinden gelen turistlerin oluşturduğu yaklaşık 10 000 (geri kalanı Batı Avrupa Ülkelerinden) dolaylarındaki turist ise özellikle dağcılık ve sağlık turizmine ilgi göstermekteydi 
Kıgızistan bağımsızlığını kazandıktan sonra turizm hareketinde büyük değişmeler gözlenmiştir En önemlisi, Sovyetler Birliği ülkelerinden yaz tatili amacıyla, gençlik ve izci kamplarına gelen turist sayısında büyük azalmalar görülmüş, buna karşın iş amacıyla Batılı ve çevre ülkelerden dafa fazla turist gelmeye başlamıştır
İlave olarak, Kırgızistan’dan da "bavul ticareti" amacıyla yurt dışına çıkan Kırgız vatandaşların sayısında bir artış görülmüştür 
Hiç kuşkusuz Kırgızistan dağcılık turizmi açısından dünyanın en başta gelen ülkelerinden biridir Ülkenin büyük bir kısmı dağlarla kaplı olup, denizden ortalama yüksekliği 2750 metredir Ülke dağlık alanların büyük bir kısmı Tanrı Dağları’ndan, bir kısmı ise Pamir Dağları’nda oluşmaktadır
Kırgızistan’ın genel bitki örtüsü orman, makilikler, bozkır, step, çayır ve su bitkileri oluşturur Ülke topraklarının yüzde 4 2’si orman, çayır ve maki topluluklarından oluşur Bitki örtülerinde başlıca görülen tür ise çam, ceviz, şam fıstığı, huş ağacı, akağaç ve kavaktır Güneybatı Tien-Shan’da bulunan ceviz ormanı özel bir öneme sahiptir
Kırgızistan’da bulunan irili ufaklı 2 000 göl arasında Issık-Göl (sıcak göl) en önemlisidir Issık-Göl 6 200 kilometrekarelik yüz ölçümüyle dünyanın 23 büyük gölüdür Su seviyesi 1609 m olup, 668 m derinliğiyle dünyanın en derin göllerinden birisidir
Kırgızistan’ın sağlık turizmi açısından da değerli termal kaynaklara sahiptir Bunların başlıcalarını ise tedavi edici nitelikte çeşitli mineral su ve çamur kaynakları oluşturmaktadır Bu potansiyeli değerlendirmek üzere, özellikle Issık-Göl çevresinde içerisinde sağlık personelinin de hizmet verdiği nitelikli tesisler yapılmıştır
Son yıllarda giderek ilgi gören turizm türlerinden biri de trek-kingdir Kırgızistan çok çeşitli trekking güzergahlarına sahiptir
Kırgızistan’ın sahip olduğu büyüklü küçüklü 40 000 dere ve ırmağıyla rafting için çok iyi şartlar bulunmaktadır Ülkenin en büyük iki ırmağı olan Çuy ve Narın ise boyutları itibarıyla bu spora daha uygundur
Kırgızistan’ın kış sporları arasında mukayeseli olarak üstün olduğu faaliyetlerden birisi, kayakçıların helikopter tarafından kayak pistine ***ürülüp getirilmesiyle yapılan helikopter kayağıdır Kırgızistan helikopter kayağı için Avrupa ve Japonya’dan turist çekebilme gücüne sahiptir
Kırgızistan at sporları açısından da son derece iyi bir potansiyele sahiptir Ülkede çok sayıda atın bulunması , doğasının at gezintileri için uygun olması, halkın atçılık üzerine büyük bir kültür ve geleneğe sahip olması, bu potansiyelin başlıca nedenleri arasında sayılabilir
Kırgızistan’ın turizm potansiyeli arasında avcılık da önemli yer tutar Ülkede 72 farklı bölgede 4 3 milyon hektarlık bir alanda sportif amaçlı avcılık ve balıkçılık yapılmaktadır
Kırgızistan’ın çeşitli bölgelerinde M Ö 2 000-3 000 yıllarında yapılmış olduğu tahmin edilen, kaya üzerine figüratif resimlere rastlanmaktadır Bu kaya resimleri genellikle çeşitli hayvanların avlanma sahneleri ile kullanılan arabaları ve dini törenleri tasvir etmektedir
Kırgızistan’ın bir çok yerinde “Balbal” olarak adlandırılan ve Türk savaşçılarını canlandıran taş insan figürlerine rastlanmaktadır M Ö 7 yy ile M S 2 yy arasında Kırgızistan topraklarında yaşamış olan İskitler tarafından yapılmış olan mezarlar ve bu mezarların oluşturduğu kabristanlar da Kırgızistan’ın önemli tarihi değerleri arasında bulunmaktadır Bugün Çuy vadisinde, Sokuluk, Moskovski ve Kemin bölgelerinde rastlanan mezarların boyları 6 metreye kadar uzanmaktadır
Bişkek’in 60 kilometre doğusunda ve Tokmak’ın 12 kilometre güneyinde yer alan Burana Minaresi ülkede görülmesi gerekli en önemli tarihi eserlerden biridir 14 yy’da varlığını sürdürmüş olan ve 30 kilometrekarelik bir alan üzerine kurulu bulunan Balasagun şehrinden günümüze kadar kalan tek değer Burana Minaresi ve çevresinde bulunan bazı tarihi yapılardır
Kırgızistan’da görülmeye değer tarihi eserlerden birisi de ülkenin Çin sınırında Ata Başı bölgesinin 78 kilometre batısında bulunan Taş-Rabat adlı yapıdır Sağlam duran taş anlamına gelen Taş-Rabat Orta Asya’nın kesme taştan yapılmış tek binasıdır
Uzgen minaresi de Burana minaresi gibi, Orta Asya’da görülen minarelerin tipik bir örneğidir 17 metre uzunluğunda olan minare günü-müze kadar bozulmadan kalabilmiştir Minare Uzgen şehrinin Karahanlılar’a başkent olduğu bir dönemde, 11 yy’da yapılmıştır
Süleyman Tepesi, Oş şehrinin tam ortasında bulunması ve hemen göze çarpması nedeniyle en çok gezilen tarihi değerlerden biridir Süleyman Tepesi’ndeki bir mağara içerisinde bulunan taş aletlerden ve duvar resimlerinden bölgenin tarihinin M Ö 4000-5000 yıllarına kadar gittiği tahmin edilmektedir
KAZAKİSTAN

Yüzölçümü (km2): 2,717,000
Başkenti: Almatı (Nüfus :1 300 000)
Başlıca Şehirleri: Cambul, Çimkent, Türkistan, Karaganda, Kökçetav, Kustanay, Turgay, Guryev Baykonur,
Para Birimi: Tenge
Komşuları: Kuzeyde ve batıda Rusya Federasyonu, doğuda Çin Halk Cumhuriyeti, güneyinde Türkmenistan, Özbekistan ve Kırgızistan’dır
Gölleri: Aral, Balkaş, Zaysan, Alakol, Tengiz ve Seletitengiz gölleridir
Nehirleri: Ural, Emba, Siriderya, Sarısu, İli, İrtiş
İklimi: Ülkede genelde sert karasal iklim hakimdir
Doğal Kaynakları: Krom, Wolfram, Çinko, Bakır, Altın, Demir, Kömür, Petrol ve Doğal gaz
Tarımsal Ürünleri: Buğday, Pamuk ve Et
Sanayi Dalları: Tarım, Metalurji, Hafif sanayi, Petro-kiyasal ve Tekstil
Nüfus: 16 679 000 (1995)
Nüfus Dağılımı: %46 Türk, %35 Rus, %3 Alman, %5 Ukraynalı, %11 Diğer
Kadın Nüfusu(%): 51
Erkek Nüfusu(%): 49
Çalışan Nüfus 1995: 6 093 000
Sanayi (%): 17 3
Tarım (%): 18 2
Kişi Başına Milli G : 930 (1995,Dolar)
Gayri Safi M H : 1415 8 (1996, milyar Tenge)
Türkler, M Ö 1 yüzyılın sonlarından beri bu günkü Kazakistan topraklarında yaşamaktadır 6 -8 yüzyıllarda Türk Hanlığı'nın, 10 -12 yüzyıllarda Karahanlılar'ın, 13 yüzyılın sonlarından itibaren de Altın Ordu'nun bir parçası olarak yarı bağımsız bir yönetimle Türklerin hakimiyetinde kalan Kazakistan, 16 yüzyılda Kasım Han'ın idaresine girdi Kazak Türkleri 17 yüzyıldan sonra iç karışıklığa düştüler Kalmuklar, bu devirde Kazakistan'a saldırdı ve Kazak-Kalmuk mücadelesi yüzyıllarca sürdü Kazaklar, 18 yüzyılda, Ulu cüz, Orta cüz, Kişi cüz olmak üzere üçe ayrıldı Cüzlerin ortaya çıkmasından da faydalanan Ruslar 19 yüzyılda Kazakistan'ı işgal etti 1837 yılında Kenasarı Kasımov, 20 000 civarındaki silahlı adamı ile Ruslara karşı bir mücadele başlattı Başlangıçta önemli başarılar elde etmesine rağmen, Küçük ve Büyük Cüz'den gerekli desteği alamamasından ve Kırgız kabile şeflerinin Rus entrikalarına kanarak karşısına dikilmesinden dolayı mağlup oldu Çarlık devrinde sessizlik ve karışıklık dönemleri birbirini takip etti 1917'de kurulan Alaş Partisi kısa bir süre idareyi ele aldıysa da 1919'da bu harekete ve bağımsız Kazakistan'a son verildi ve 26 Ağustos 1920'de Kazakistan SSC kurularak Kazakistan toprakları Sovyetler Birliği'ne bağlandı Sovyetler Birliği dağılınca diğer Türk cumhuriyetleri gibi Kazakistan da bağımsızlığını ilan etti (14 Aralık 1991)
KAZAKİSTAN'IN EKONOMİK YAPISI
TARIM
Kazakistan, Sovyetler Birliği içinde işlenebilir toprakların beşte birine sahiptir Böylece Kazakistan önemli bir tarımsal ürün üreticisi ve ihracatçısıdır Kazakistan’ın tarımının bugünkü durumu, ekonominin genelinde görülen ve Sovyetler Birliği döneminin ekonomik yapısını yansıtan özellikler gösterir
Bu özellikler, cumhuriyetleri hammadde, girdi ve aynı zamanda ürünler için pazarları birbirine bağımlı kılan güdümlü ekonominin bölgesel ihtisaslaşma yönünde yönlendirilmelerini içermektedir
Kazakistan tarımının gelişimi, serbest piyasa mekanizmasına geçiş ile tarımın uzun dönem karşılaştırılmalı üstünlüklerin sağlanmasıyla olacaktır Pazar ekonomisine geçiş, tarımsal ekonomi yapısının yeniden düzenlenmesine ve geçmiş politik kararların yeniden gözden geçirilmesine bağlı bulunmaktadır
Kazakistan Hükümeti, düşük gelir gruplarının gıda ihtiyacını yeteri kadar sağlarken, aynı zamanda tarım sektörünün hantal yapısını ve rekabet eden bir sektör haline getirecek yeniden yapılanmayı sorunsuz halletmek durumundadır
Kazakistan’ın 220 milyon hektar tarım alanının yaklaşık yüzde 82’si çayır-mera alanı olarak, geri kalan 35 milyon hektarı ise ürün üretimi için her yıl işletilmektedir Toplam tarımsal üretimin yüzde 40’ını bitkisel üretim ve yüzde 60’ını hayvansal üretim oluşturmaktadır Kazakistan’da 1995 yılı itibariyle tarım sektörünün GSMH içerisindeki payı yüzde 38’dir 1995 yılında tarımsal üretimde bir önceki yıla göre yüzde 21 3 oranında düşüş meydana gelmiştir
Bitkisel üretimde çeşitlilik olmakla birlikte, hububat üretiminin ağırlığı oldukça fazladır Hububat üretiminde buğdayın ağırlığı yüzde 60 olup, ikinci önemli hububat arpadır (%28) Geri kalan hububat alanlarında darı, yulaf, çavdar, mısır ve pirinç üretilmektedir
Bitkisel üretimde verim bölgelere göre değişiklik göstermektedir Verimdeki değişikliğin en önemli nedeni yağmurun miktarı ve dağılımıdır Diğer önemli bitkiler, yağlı tohumlar, pamuk, şeker pancarı, meyve ve sebzelerdir Üreticilerin üretimi tamamen devletin verdiği direktif doğrultusunda gerçekleşmekte, bu alanda düşük maliyette çalışmaları için herhangi bir teşvik söz konusu olmamaktadır
Ekilen toprakların yüzde 6,5 ‘ine tekabül eden 2 4 milyon hektar arazi sulanmaktadır Kazakistan’da sulama şebekeleri Sovyetler Birliği dönemindeki diğer cumhuriyetlerde olduğu gibi geniş çaplı sulama şebekeleri olmamakla birlikte, bazı sulama alt yapıları, suyu uzak kaynaklardan taşıyan iddialı mühendislik yapılarından oluşmaktadır
Tarla içi sulama şebekelerinin ıslah edilmesi gerekmektedir Sula-ma, işletme ve idame maliyetlerinin karşılanması amacıyla 1992’den itibaren su ücretlerinin üreticiden alınması yoluna gidilmiştir
Kuzeydeki değerli sulama arazileri entansif hayvancılık için yem üretimi amacıyla kullanılmaktadır Yem üretimi bir yerde bitki münavebesi ve tuzlanma sorununa çare olarak düşünülebilir Güneyde Aral Denizi havzası ise uygulanan sulama teknikleri sonucu kirlenmekte ve önemli oranda suyun buharlaşmasına sebep olmaktadır
Kurumaya yüz tutan Aral Denizi yanlız başına bir sorun olmasa da, sınırsız su kullanımı bu bölgede sulama sistemlerinin yeniden gözden geçirilmesini gündeme getirecektir
HAYVANCILIK
Hayvancılık daha çok, sığır ve küçükbaş hayvan ağırlıklıdır Küçükbaş hayvancılık koyun ve keçi ağırlıklı olup, gelişme potansiyeli ve ihraç imkanı bulunmaktadır
Et üretimi 1991 yılında düşme göstermiş olup, 1992’de düşüş yüzde 20 düzeylerine erişmiştir Üretimde düşme, daha çok yem ve zirai ilaç gidilerinin bulunamaması ve tarımda ticaret hadlerinin gerilemesinden kaynaklanmaktadır Önemli oranda yeşil yem tahsisine rağmen, sığır ve süt ineği verimleri oldukça düşük düzeydedir
Kazakistan’ın geniş ölçüdeki tabi mera alanları, açık mera hayvancılığına dayalı hayvansal üretimi özellikle koyunculuk üretimini ideal kılmaktadır Buna rağmen, ülkede yem üretimine bağlı besicilik faaliyeti teşvik edilmiştir
MADENCİLİK
Ülkedeki yer altı kaynakları konusunda yapılan bilimsel araştırmaların hepsi Jeoloji Bakanlığı tarafından yürütülmektedir Fakat yetersiz finansman ve ilkel teknoloji yüzünden madeni kaynakların üretimi ve jeolojik çalışmaların gelişimi engellenmektedir
1991 yılından beri bağımsızlığını kazanmış olan Kazakistan’da hükümetin icraatını ve ekonominin yönetimini düzenleyecek değişiklikler yapılmıştır Bu sebeple Kazakistan, ekonominin yönetimini en iyi şekilde değerlendirmenin yollarını araştırmaktadır Jeoloji Bakanlığı’nın rolü de bu doğrultuda değişmiştir
Türk Cumhuriyetleri içerisinde en zengin yeraltı kaynaklarına sahip ülke Kazakistan’dır Mendel tablosu tabir edilen tablodaki bütün madenlere sahiptir
Başlıca yeraltı kaynakları; krom, bakır, kurşun, çinko, alümin-yum, asbest, barit, berilyum, bizmut, krom, fosfat, titanyum, kömür, bakır, petrol ve bordur Kazakistan tungstende dünya birincisi, kromda, manganezde dünya ikincisi, molibden ve fosfatta ise dünya dördüncüsü olan bir ülkedir
Bu sektörde demir dışı madencilik çok önemli bir yere sahiptir Türk Cumhuriyetinin sanayi üretiminin yüzde 12’sini kaplayan bu alanda 34 girişim yer almaktadır Kurşun-çinko alanında 12 girişim vardır Başlıcaları Ust-Kamenogors, Zyrianovsk, Achisay, ve Çimkent fabrikalarıdır Ülkede ayrıca, 3 alüminyum, 5 altın madenciliği, 1 tungsten molibden, 1 titanyum-magnezyum, 5 maden inşaa ve 2 diğer metaller alanında toplam 17 girişim mevcuttur
Demir üretimi de yüzde 9 8’lik payla önemli bir yere sahiptir Kazakistan BDT ülkelerinin sahip oldukları demir filizlerinin 1/10’una sahiptir Mugodjhar mevkiindeki kromit BDT ülkelerinin toplam rezervlerinin yüzde 85’ini oluşturmaktadır Kazakistan bor rezervleri bakımından da Türkiye ve ABD’nin arkasından 3 sırada yeralmaktadır
Kazakistan dünya bakır üretiminde 17 rezervde aktif üretimle yedinci sırada gelmektedir Ülkenin en önemli bakır yatakları Kuzey Balkaş ve Betpak Dala bölgeleri ile Orta Kazakistan’daki Zheskazgane, Kounrad ve Bostchekul yataklarıdır
Kazakistan filizsiz cevher kaynakları bakımından da oldukça zengindir Karatay dağlarında ve Aktyubinsk kenti yakınlarında yüksek kalitede fosfat yatakları, Djetygar’da asbest ve cumhuriyetin bir çok yerinde sodyum tuzları, potasyum, mağnezyum yatakları bulunmaktadır
Kazakistan altın ve gümüş gibi değerli madenler kadar büyük miktarlarda nikel, kalay, tungsten, molibden, tataalum gibi demir dışı madenlere sahiptir
Genel çerçeve itibariyle Kazakistan madencilik sektörü Türkiye açısından işbirliğine yönelik büyük bir potansiyele sahiptir Özellikle de krom, bakır, çinko ve bor metalleri ile ilgili olarak işbirliğine yönelik girişimlerde bulunulması her iki ülke içinde ekonomik çıkarları açısından yararlı olacaktır
ENERJİ
Kazakistan, Sovyetler Birliği’nin önemli yakıt ve elektrik üretim merkezlerinden biri konumunda idi Ülkede başlıca enerji kaynakları kömür, doğal gaz ve petroldür Ülke petrol ve doğal gaz açısından 1993 yılında dünyada 23 sıradadır
Son yıllarda Kazakistan’ın elektrik arzı artmış olmakla birlikte, halen yıllık elektrik talebinin yüzde 20’sini ithal etmektedir Ülkede 1996 yılı içerisinde çok ciddi elektrik sıkıntısı yaşanmıştır 1995 yılına göre yüzde 8 9 oranında azalan elektrik üretimi sanayi üretiminin toplam yüzde 9 9 düşmesine sebep olmuştur
Enerji fiyatlarının ucuz olması ve yanlış enerji politikaları sebebiyle, ülke, Sovyetler Birliği rejiminde yer alan cumhuriyetler içerisinde üçüncü büyük elektrik tüketicisi konumundadır
Dünya Bankası, Teknik Yardım Programı çerçevesinde, geçiş döneminin yaşandığı ülkede enerji fiyat politikalarının geliştirilmesine katkıda bulunmaktadır
PETROL
SSCB de petrol üretim kapasitesi bakımından ikinci sırada olan Kazakistan’ın 160 bölgesinde toplam 2 1 milyar ton petrol rezervi bulunmaktadır Hazar Denizi’ndeki yataklarla birlikte bu rakam 4 5 milyar tona ulaşmaktadır
1993 yılı itibariyle, petrol üretimi 23 milyon tondur Kazakistan, yüzyılın sonu itibariyle, petrol üretimini bir misli artırmayı, 2010 yılına kadar da yılda 100 milyon ton üretmeyi hedeflemektedir Halen üretim ve ihracat, boru hattı sıkıntısı sebebiyle sınırlı miktarda kalmaktadır Kazakistan 1995 yılında ürettiği 20 63 milyon ton petrolün 10 6 milyon tonunu ihraç etmiştir
Planlı dönemde Sovyetler Birliği’nin batı Sibirya’daki kolay bulunur rezervler üzerine yoğunlaşması sebebiyle, ülkede çok geniş petrol rezervleri dokunulmadan kalmıştır
Kazakistan Cumhuriyeti petrol sanayini modernize etmek için büyük ve pahalı bir planı yürürlüğe koymuştur Bu çerçevede, ülkenin acilen yabancı sermayeye ve tecrübeye ihtiyacı vardır Bunun yanısıra, dağıtım ve rafineri alt yapılarının da incelenmesi gerekmektedir Kazakistan hükümeti jeolojik-sismik keşif çalışmaları yapmak üzere ortak işbirliğine girmek istemektedir
DOĞAL GAZ
Doğal gaz üretimi 1993 yılı itibariyle 6 7 milyar metreküptür Kazakistan’da 1 7 trilyon metreküp doğal gaz rezervi bulunmakta olup, bu miktarın Hazar Denizi’ndeki yataklarla birlikte 5 9 trilyon metre küp-e ulaşacağı tahmin edilmektedir
Bu alanda en önemli kuruluşlar, Mangishlakneft, Embaneft, Aktubinskneft, Tengizneftegaz, Petrol ve Gaz Üretim İdaresi Karashanbas-termneft ve Kazak Gaz İşbirliği Kurumudur
Planlı dönemde Sovyetler Birliği’nin Batı Sibirya’daki kolay bulunur rezervler üzerine yoğunlaşması sebebiyle, ülkede çok geniş doğal gaz rezervleri dokunulmadan kalmıştır
Ülke yabancı sermaye ve yatırımı en iyi şekilde harekete geçirmeyi planlayan yenilikçi bir idareye sahiptir Teknolojik olarak az gelişmiş ülkede, yabancı yatırımların getireceği paraya ihtiyaç vardır
KÖMÜR
Ülke Sovyetler Birliği’nin üçüncü büyük kömür havzasına sahiptir Kazakistan 1993 yılında 111 9 milyon ton kömür üretmiştir Sovyetler Birliği rejiminde kömür üretiminin yüzde 20’si Kazakistan tarafından karşılanmaktaydı
Karganda bölgesinde çok zengin kömür kaynakları bulunmakta ve toplam rezervin 50 milyar ton civarında olduğu tahmin edilmektedir Bu bölgeden çıkarılan kok kömürü metalurji sanayinin ve bazı elektrik santrallerinin yakıt ihtiyacını karşılamakta kullanılmaktadır
Toplam elektrik enerjisinin yüzde 65’i Ekibastuz bölgesi kömürü kullanılarak üretilmektedir Bu alanda enerji fabrikalarının oluşturduğu büyük bir enerji kompleksi mevcuttur
Kazakistan’ın bütün bölgelerinde bol miktarda linyit kömürüne rastlanır Bunların arasında Kustanay ve Turgay bölgeleri arasındaki Turgay Kömür yatakları en büyük olanlarıdır Altı milyar tonluk rezervin 5 6 milyarı açık çıkarıma elverişlidir
SANAYİ
Kazakistan sanayi yapısı Sovyet ekonomisinin ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik merkezi planlama sisteminin ekonomik ve politik sonuçlarını yansıtmaktadır Ülke sanayi sektöründe, imalat, madencilik ve enerji en önemli sektörleri oluştururken, demir dışı ve demir metalurjisi, kimya ve petrokimya, makine inşaa ve inşaat malzemeleri ile hafif sanayi önemli alt sektörler olarak dikkat çekmektedir
Minerale dayalı endüstrinin gelişmesi, ülkenin bu alanda karşılaştırmalı üstünlüğe sahip olmasıyla değil, Sovyetler Birliği sisteminin kalkınma hedefleri paralelinde olmuştur Bu sebeple, ülkenin sanayi yapısında aşağıda sıralanan tezatlar ortaya çıkmaktadır
Ülkenin petrol kaynakları açısından son derece zengin olmasına ve biri batıda, ikisi doğuda olmak üzere üç petrol rafinerisi olmasına rağmen, ülkeyi boydan boya geçen bir boru hattı olmadığı için, batıdaki petrol kaynaklarından elde edilen petrol doğudaki rafinerilere ulaştırılmaktadır Bu nedenle doğudaki rafineriler kuzey-güney Sovyet boru hattı ile ithal edilen ham petrol ile desteklenirken, batıdaki ham petrolün üretim fazlası Rusya’ya ihraç edilmektedir
Demir tozları ülkede rafine edilerek demir konsantresi haline getirilmesine rağmen, çelik üretim için Rusya’ya gönderilmektedir
Ülke boksit açısından zengin olmasına rağmen, ülke nitrojenli gübre ithal etmektedir
Elektronik sanayi alanında gelişmiş olmamasına ve elektronik aletlerinin çoğunu ithal etmesine rağmen, büyük bir teyp ihracatçısıdır
Çamaşır makineleri ve elektrikli ütüler bölgesel olarak üretilmesine rağmen, bütün diğer ev aletlerini ithal etmektedir
Çocuk bisikleti üretiminde önemli bir yere sahipken , yetişkinler için bisiklet ve motorsiklet üretecek tesislere sahip değildir
En büyük traktör üreticisi ve ihracatçısı olmasına rağmen, biçer döver konusunda diğer cumhuriyetlere bağlıdır
Dokuma, giyim ve deri alanındaki toplam çıktının yüzde 75’i Kazlekprom tarafından izin verilen teşebbüslerce üretilmektedir Geri kalan yüzde 25’lik kısım ise küçük ve orta ölçekli girişimciler tarafından gerçekleştirilmektedir
Toplam sanayi üretiminin yüzde 15 9’unu karşılayan metal ve makine sanayi bu alanında 153 girişim faaliyet göstermektedir
Kimya sanayinde başlıca faaliyet kollarını petrol rafinasyonu, motor petrolu, dizel benzin, uçak benzini ve zift üretimi olan 30’dan fazla teşebbüs vardır
Taş ve toprağa dayalı sanayi 16 farklı branştan oluşmakta ve toplam sanayi çıktısının yüzde 5 9’unu kapsamaktadır
1995 yılına göre yüzde 8 9 oranında azalan elektrik üretimi sanayi üretiminin toplam yüzde 9 9 oranında düşmesine sebep olmuştur
Buna mukabil 1996 yılında Kazakistan’da sanayi işletmelerinin ürettiği ürünlerin değeri 721 9 milyar tenge olarak geçen yılki tutarı yüzde 0 3 oranında geçmiştir
ULAŞTIRMA
Kazakistan geniş alana yayılmış, nüfusu ve zengin doğal kaynaklarıyla çok büyük bir ülkedir Ekonominin işlemesinde ulaştırma büyük önem taşımaktadır 1991’de yük taşımacılığının yüzde 90’ı demiryolu ile yapılırken, yolcu taşımacılığının yüzde 50’si kara, yüzde 30’u demir ve yüzde 20’si hava yoluyla yapılmaktadır
1992 yılından itibaren, tüm ulaştırma faaliyetleri iki bakanlığa bağlanmıştır Ulaştırma Bakanlığı; demiryolları, kara taşımacılığı ve havayollarının işletilmesi faaliyetlerini yürütmektedir
Bayındırlık ve Ulaştırma Altyapı Bakanlığı ise otoyollar, limanlar ve havaalanlarının inşaası, bakım ve onarımıyla ilgilenmektedir
Eski Sovyetler devletleri arasında Kazakistan demiryolları, 13 600 km ile Rusya ve Ukrayna’dan sonra 3 sırada yer almaktadır Bu yolun 5 500 km’si çift hatlı, 4 000 km’si ise elektriklidir Ülkenin demiryolu filosu 3280 lokomotif ve 2685 yolcu vagonuna sahiptir
Demiryolları, eskiden Rusya tarafından temin edilen, yedek parça ve malzeme konularında ciddi bir sıkıntı çekmektedir Demiryolu ağının 1/3’ü tamamen bakımdan geçirilmesi gerekmektedir
Kazakistan’da 1991 yılında 25 500 yolcu otobüsü çalışmaktaydı Otobüs hizmetleri, yerel otobüs ücretlerinin ve otobüs işletme faaliyetlerinin idare tarafından sürekli sübvanse edilmesi nedeniyle geri kalmıştır
Karayolu altyapısı elverişlidir Fakat bakım ve onarıma ihtiyaç vardır İnşaat ve bakım faaliyetleri Bayındırlık ve Ulaştırma Alt yapı Bakanlığı’na bağlı 70 farklı inşaat firması ve fabrikası tarafından gerçekleştirilmektedir Kazakistan havayolları, Aeroflot filosundan 100 uçağın katılımıyla kurulmuştur
BANKACILIK
Kazakistan bankacılık alanında Avrupa Topluluğu bankacılık düzenlemeleri standartlarına geçme aşamasındadır Bunun yanısıra Merkez Bankası ve ticari bankalarla ilgili düzenlemeler de devam etmektedir
Kazakistan’da toplam 155 banka mevcuttur 49 özel, 96 ticaret, 10 kooperatif bankası bulunmaktadır Ticari bankadan oluşan iki kademeli bir bankacılık sistemi 1991 yılında kurulmuştur
Kazakistan’daki bankalar üç katagori altında sınıflandırılabilirler
1 Tamamıyla devlete ait bankalar
2 Ticaret Bankası (Hükümetle ortak sermaye yatırımları yapar)
3 Tamamıyla özel bankalar
Kazakistan’daki Bankacılık Sistemindeki Gelişmeler
Kazakistan’da Türk ortaklı banka olan Kazkommerts-Ziraat İnternational Bank Almatı’da faaliyet göstermektedir Kuruluş sermayesi 1 000 000 USD olup sermaye dağılımı Ziraat Bankası (yüzde 35), Başak Sigorta(yüzde 5),Kazkommertsbank(yüzde 35), Kazakhstan Commerce Foreign T Co (yüzde 15) şeklindedir
Emlak Bankası’nın yüzde 41 ve Emlak Bankası Çalışanları Yardımlaşma ve Dayanışma Sandığı(yüzde 6) hissesine sahip olduğu Türkiye-Kazakistan İnt Bank 1 milyon USD sermaye ile kurulmuş olup diğer ortakları Kazakistan tarafına aittir
1997 yılı içerisinde sermayenin yüzde 74’ü Okan Holding’e ait bir banka daha kurulmuştur Kuruluş sermayesi 1 5 milyon dolar olan ban-kanın adı International Bank Almatı (IBA)’dır Banka hisselerinin geri kalan yüzde 26’sı ise Kazakistanlı özel girişimcilere aittir Almatı Bank Kazakistan’ın yeni başkenti olan Akmola şehrinde ikinci şubesini de hizmete açmıştır
Şehir İçi ve Şehirler Arası Ulaşım
Kazakistan'da gelişkin bir karayolu ağının olmaması ve yüz ölçümünün büyüklüğü nedeniyle ülke içinde ulaşım genellikle havayolu ile yapılmaktadır Bu nedenle Kazakistan’da her kentte bir havaalanı bulunmaktadır Her havaalanı bulunduğu kentin ismini almıştır
Türk Hava Yolları’nın kullanabileceği alanlar Akmola, Almatı, Çimkent ve Karaganda havaalanlarıdır Almatı havaalanı yer hizmetleri işletmeciliği Avrupalı bir firma tarafında yapılmaktadır Dolayısıyla başkent havaalanında Batı standartlarında bir hizmet verilmektedir
|