Yalnız Mesajı Göster

Aşk Süründürüyor

Eski 09-19-2007   #1
patiksizpire

Aşk Süründürüyor



Bazen öyle bir ilişkiye tutulursunuz ki, ne sevebilir, ne terk edebilirsiniz
Kör kütük bağlanmışsınızdır aslında
En güzel yıllarınızın, acı tatlı hatıralarınızın ortağıdır; iç çekişmelerinizin müsebbibi, yazılarınızın ilhamı, sohbetlerinizin konusudur
Gözyaşlarınızda, bilinçaltınızda, kahkahanızdadır Korkunca saklandığınız bir sığınak, coşunca öptüğünüz bir bayrak
Sevdanız riyasız, çıkarsız, karşılıksızdır Sınırsız ve nihayetsiz;
"Ölmek var, dönmek yok"tur
* * *
Lakin gün gelir anlarsınız; içten içe bir şeylerin kanadığını
Tutkulu sevdaların gizli hançerleri başlar parıldamaya Şurasından, burasından eleştirmeye koyulursunuz:
"Şöyle görünse, öyle demese, değişse biraz ya da eskisi gibi olsa"
Başkalarını örnek göstermeye, "Bak onlar nasıl yaşıyor" demeye başlarsınız
Hem birlikte yaşayıp, hem özgür olmanın yollarını ararsınız Aşkınızın gözü kör değildir artık, yanlışını görür düzeltmek istersiniz "Eskiden böyle miydi ya" diye başlayan sohbetlerde açılır eleştirinin kapısı; açıldıkça, bastırılmış itirazlar yükselir bilinçaltından
Böyle süremeyeceğini bilirsiniz Değişsin istersiniz
O, sevgisizliğinize yorar bunu İhanete sayar Tutkulu ilişkilerde ihanetin bedeli ölümdür
"Ya sev böyle ya da terket" diye gürler
* * *
Bir zamanlar bir gülücüğüyle alacakaranlığı ışıtan o rüya, bir kabusa dönüşür birden Kapatır gönlünün kapılarını, yasaklar kendini size Hoyrattır, bakmaz yüzünüze
Zehir akar dilinden, konuşturmaz, suçlar, yargılar mahkum eder
Mühürler dudaklarınızı, yırtar atar yazdıklarınızı, siler sizi defterden
"İyiliğin içindi hepsi, seni sevdiğim için" dersiniz, dinletemezsiniz Ayrılırsanız yaşamayacağınızı bilirsiniz, lakin böyle de sevemezsiniz
İhanetten kırılmşıtır kaleminiz; severek, terk edersiniz
* * *
"Madem öyle"nin çağı başlar ondan sonra
Madem ki siz böylesine tutkunken, o hep başkalarını seçmiştir, madem ki kıymetinizi bilmemiştir, o halde "günah sizden gitmiştir"
Lanet ederek bu karşılıksız aşka, çekip gitmeleri denersiniz
Aşkın göçmenlik çağı başlar böylece
Daha özgür olacağınız limanlara demirlerseniz bir süre Ne var ki unutamaz, uzaktan uzağa izlersiniz olup biteni Etrafı bir sürü uğursuzla dolmuş, kurda kuşa yem olmuştur Deli kanlılar, eli kanlılar, uğruna ölenler, sırtına binenler sarmıştır çevresini
Gurur duyar onlarla, koynunda besler, gözünü oysunlar diye
Uğruna kan dökenleri sever, yoluna gül dökenlerden fazla
"Bana ne kendi seçimi" diye omuz silkmeye çabalarsınız bir süre
Ama sonra ansızın kulağımıza çalınan bir şarkı ya da kapı aralığından süzülüp gelen bir koku, hatırlatır onu yeniden
Yaban ellerde, başka kollarda ondan bahseder ağlarsınız Kokusunu özlersiniz; türküsünü söylemeyi, şarkısını dinlemeyi, yemeğini yemeyi, elinden bir kadeh rakı içmeyi
Karşı nehrin kenarından hasret şiirleri haykırırsınız, sular kulağına fısıldasın diye
Dönüp "Seni hala seviyorum" diye bağırmak geçer içinizden
Dönemezsiniz
Göremedikçe bağlanır, uzaklaştıkça yakınlaşırsınız
* * *
Anlarsınız ki bir çaresiz aşktır bu, ne onunla olur, ne onsuz
Hem kollarında ölmek, kucağına gömülmek arzusu, hem "Ne olacak sonunda" kuşkusu
Böyle sevemezsiniz, terk de edemezsiniz
Sürünür gidersiniz

Alıntı Yaparak Cevapla