Yalnız Mesajı Göster

Cevap : Atatürk'ün Çocukluk Anısı: Rum Çocuk Çetesi

Eski 06-04-2021   #3
Mountain
Varsayılan

Cevap : Atatürk'ün Çocukluk Anısı: Rum Çocuk Çetesi



ATATÜRK'ÜN ÇOCUKLUĞU
Mustafa bir gün bakla tarlasında otururken canı sıkıldı ve gezmeye çıktı Bu kez biraz daha, biraz daha derken, çok uzaklara gitti Sonunda, karşısına bir göl çıktı Mustafa göl kıyısında yürürken, yan taraftaki kayalıktan kendisine seslenildiğini duydu: “ Hey, baksana bana, ne gezip duruyorsun göl kıyısında, gelsene buraya Gel, yabancı değilim ben
Mustafa kafasını sağa çevirip baktı 35 - 40 yaşlarında, uzun boylu, temiz yüzlü bir adam el sallıyordu Güler yüzlü bu adam Mustafa’nın durakladığını görünce: “ Ne yapalım canım, madem ki, sen benim yanıma gelmiyorsun, ben senin yanına gelirim “ dedi ve Mustafa’nın yanına doğru yürümeye başladı Biraz sonra, O’nun yanına varmıştı Adam, elini uzatarak: “ Ben Nihat Bey “ dedi
Mustafa, adamın saygılı bir şekilde uzattığı eli içtenlikle sıktı: “ Ben de Mustafa Tanıştığımıza sevindim “ dedi
Daha sonra Nihat Bey ile Mustafa, yakındaki bir mağaranın önüne gidip oturdular Nihat Bey, burada beş konu ortaya attı ve Mustafa’nın konularla ilgili beş sorusunu cevapladı

Nihat Bey: “ İnsanlar iyi şeyler düşünmeli, iyi işler yapmalı, iyi insan olmalıdır İyi insan, güzel insandır Güzel insan fevkaladedir Fevkaladelik insanın beyninde ve yüreğinde bulunmalıdır Aleladelik beyin ve yürekte bulunmaz Sadece davranışlarda kendini belli eder "
Mustafa: “ Alelade insana örnek verebilir misin? “
Nihat Bey: “ Sert, kaba ve kırıcı sözler söyleyendir Doğru nedir bilmez, yanlışı fark etmez

Nihat Bey: “ Okumak, zekâyı geliştirir, cehaleti eleştirir Cehaleti cahil eleştirmez Cahil okumaz veya okuduğunu anlamaz Cahilde zekâ yoktur Dünyada cahil çoktur
Mustafa: “ Bazı insan çok okuyor, iyi de bir insan, erdem sahibi kabul ediliyor ama çekilmiş köşesine Bilgisinden faydalanan yok Doğru mu bu? “
Nihat Bey: “ Erdemli insan, üstün insandır O, yücedir, büyüktür Erdemli insan, insanlara öğretmeyi, onları eğitmeyi görev kabul eder Bu işin zorluğunu bilir ve iradesini giderek güçlendirir

Nihat Bey: “ Yıldızlar gökyüzünün gözleridir Onlar, her şeyi görür Gece de vardırlar, gündüz de vardırlar ama gündüz gözükmezler
Mustafa: “ Gökyüzüne insan dersek, gözlerimiz yıldızlar oluyor Bizde iki olan yıldız gökyüzünde niye çok? “
Nihat Bey: “ İnsan gökyüzüne oranla küçük ve iki yıldız yetiyor İnsan fikir ve düşünce bakımından gelişirse beyninde ve kalbinde iki göz açılır Bunlar beyin gözü ve kalp gözüdür

Nihat Bey: “ Savaş iyi bir şey değildir İyi olmayan bir şey kötü bir şeydir O zaman savaş kötü bir şeydir Savaşın zıttı barıştır Savaş kötü olduğuna göre barış iyidir
Mustafa: “ Barışı çok istemene karşın, barıştan uzaklaştırılırsan, savaşmak zorunda bırakılırsan? “
Nihat Bey: “ Eğer vatanın tehlikedeyse savaşırsın, yenilgiyi düşünmezsen, kazanırsın Kazandın diye haddi aşmazsın Barış istersin

Nihat Bey: “ Uygarlık önemli, gelecek gizemli Uygarlık sevgiyle paralel gelişirse, gelecek mutlu, insanlar mutlu; yoksa gelecek mutsuz, insanlar mutsuz
Mustafa: “ Sevgisiz uygarlık olmaz diyorsun Sevgi yürürken uygarlık koşarsa ne olacak? “
Nihat Bey: “ Öyle olmaması gerekir Uygarlık sevgiyi sırtlamalı, sırtında taşımalı
Nihat Bey’in yanından ayrılan Mustafa, bakla tarlasına geri dönerken, onunla yaptığı görüşmeyi faydalı buluyor ve iyi ki, göl kıyısına gittim, diye düşünüyordu

SON

TÜRKÇE 6 SINIF
Hepsi 1 Arada
TUDEM YAYINLARI - 29 SAYFA

Alıntı Yaparak Cevapla