Şengül Şirin
|
Cevap : Öğretmen Ali Rıza Ayar - Hayatı - Özgeçmişi - Trabzon
KÖYDE ÇAĞ DEĞİŞTİREN İNSAN
Sefer Aksoy,emekli öğretmen 1941’de Sürmene’de doğdu Erzurum Yavuz Selim İlköğretmen Okulu mezunu ve Ali Rıza Ayar’ın öğrencilerindendir Yunanistan ve Almanya’da öğretmenlik yaptı Sefer Aksoy öğretmeni Ali Rıza AYAR hakkında ki düşünceleri;
Bir efsane diye başlamak istedim Ama vazgeçtim Çünkü o efsane değil,efsaneler üreten bir gerçekti; namı diğer Kumandan olan, Ali Rıza AYAR’dan söz etmeye çalışıyorum Ama ondan söz etmenin ne kadar da zor olacağının bilincindeyim
O yılllarda,deyimin tam karşılığı olarak “ Onu Allah bize gönderdi” diyebilirim Zira Yukarıköy’ün ve köylüsünün kaderi onunladır ki,çok kısa zamanda ve hızla değişti Onunla yeni bir çağ yakalandı Okuma yazma bilen kadın sayısı sıfır iken,kısa sürede çift haneli sayılara ulaştı O sayede anneler askerdeki ,gurbetteki erkeklerine,genç gelinler gurbetteki eşlerine mektup yazma imkanı yakaladılar
Ayar,1951 yılında Yukarıköy’de öğretmenliğe başladıktan sonra sosyal yaşam hızla değişmeye başladı Yedek subay askerlik için 1956’da köyden ayrıldığında,köyün ve ülkenin geleceğine ışık tutacak meşaleler birer birer yanmaya başlamıştı O köyde öğretmenliğe başladıktan (1957’de) kısa bir süre sonar,Yukarıköyden öğretmen okullarında,hem de yatılı olarak okuyan öğretmen adaylarının sayısı bir düzineye ulaşmıştı Üstelik onunla kazanılan bu hız bir görenek ve hatta gelenek haline dönüşmüştü
Bu gün Yukarıköy’ün çok kaliteli ve çok sayıda okumuş yetişmiş insana sahip olmasının altında yatan temel gerçek onun çalışmalarıdır Onun için yok yoktu Yoklukları fırsata dönüştürmeyi bilen bir insandı Kısa bir uykunun dışında, denilebilir ki, iyi bir planlama yaparak bütün zamanını eğitim öğretim için kullanıyordu Onun bu başarı çalışmaları çevrede örnek gösteriliyor,her yerde söyleniyordu O köylerin adeta yıldız öğretmeni olmuştu
YORULMAYAN BIKMAYAN ÖĞRETMEN
Yüz rakamını çoktan aşmış öğrenci sayısını tek başına ama bıkmadan,usanmadan bize göre yorulmadan öğretmenlik yapabiliyordu Hatta,akıllı bir dindardı O meziyeti ile de bilinçli ve inançlı bir kuşağın dini ihtiyaçları da düşünüp gerekeni yapıyordu Bu konu ile de bağlantılı olarak,sonraki yıllarda sendikal etkinlikle bağlı olduğu arkadaşları, “ Sosyalizmi ve dini bu denli bir arada taşıyabilen tek örnektir” dediklerini bizzat duymuşumdur Onun için zaman ve yer kavramı çok önemli olmadan,iyi olan her şeyi bulup üretip herkesle paylaşabiliyordu Birçok yokluğa rağmen,örneğin iletişim ve haberleşmenin çok sınırlı olduğu ,patikadan başka yol bulunmadığı bir zamandı Buna rağmen üç köyden ona öğrenci gelirdi Bütün öğrencilerini okul yollarında,hatta evlerinin içine kadar izler ve denetlerdi
Hasta hastalandığını görmedim, belki de hissettirmezdi çünkü yapacak çok işi olduğunu biliyordu Ağzından hiçbir kötü söz işitmedim Aşağılayıcı değil,hep teşvik ediciydi Bizi öğretmen okulu öğrencisi iken de öğretmenliğimiz süresince de sürekli izlerdi Ondan sürekli yararlandık Zamanla anladım ki,bizim çeşitliliğimizden yararlanmayı da bilirdi
Yıllar sonra ben Yunanistan’da ( Dümülicine) öğretmen iken,yaz tatilinde,bir kız öğrencimden mektup aldığım gün Maçka’da beraberdik Bana gelen mektubu ona okumak durumunda kaldım Mektubu,öğrencinin kullandığı dili çok sevdi Mektubun bir örneğini Trabzon’a öğrencilerine taşıdığını biliyorum
Adam gibi adam,dopdolu bir insandı Nato aracılığı ile 1950 yıllarında Trabzon’u ziyaret eden bir İngiliz donanmasının personeli Taksim Parkı’nı gezerlerken bir şekilde,o ,yaptıkları nice haksızlıkları homurdanmış olmalı ki, yanına yaklaşan bir sivil polis,yaptıklarının doğru olmadığı konusunda uyarıda bulunmak istemiş Ona İngilizlerin yaptıklarından bir bölüm özetleyince,sivil polis,öğretmen karşısında ceketini ilikleyip “Size saygı duyuyorum,” demiş uzaklaşmış Herkese saygılıydı ama hiç kimseye eğilmezdi Kız çocukların geleceğin annesi olacağı gerçeğinde hareketle,onların eğitimine ayrı bir önem verirdi Eşimde,sınıf arkadaşım olarak öğrencisiydi Kızlar her vesile ile evine daha çok girip çıktıklarını biliriz Evde de eşine ve kendi kızlarına hoş görülü ve saygılı idi Herkesin kişiliğini bulmasında onun önemli katkısı vardır Evinin bir yurt gibi,bir özel dershane gibi olduğunu çok duyardım Bunu bana en güzel anlatan merhum meşlektaşım Lokman Uzunlar’ı da bir vesile ile rahmetle anıyorum Bu yaptıklarının karşılığında hiç kimseden hiçbir maddi talebi olduğunu duymadık
Onun verdiği hızla biz,1957’de Yavuz Selim Öğretmen Okulu’nu,bizim okuldan altı kişi ile birlikte kazandık Bu o zaman için çevrede çok önemli bir başarıydı Zaten kazanamasaydık başka gidebileceğimiz bir okul, başka çalabileceğimiz bir kapımız olmayacaktı Ben şahsen,bütün eğitim seviyemi ve yaşam felsefemi onun Ayar’ıyla tamamladım Meslek hayatımı,uzun öğretmenlik dönemimi hep onun verdiği hızla ve anlayışla yapmaya çalıştım Hep O’nu örnek aldım O’nun hızına ve doruğa ulaşmış başarısına yakın durabilmişsek ne mutlu bize… Kendisi o hızla yaşama ve tempolu çalışmaya fazla dayanamazdı Çok genç yaşta aramızdan ayrıldı Yazının başlığında kullandığı sözcüğü burada kullanabilirim; O çevrede efsane bir öğretmendi
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|