07-14-2015
|
#2
|
Şengül Şirin
|
Cevap : Çizim, DESEN Olarak da Bilinir.bir Yüzey üstünde Imgeler Oluşturma Sanatı Ya da Tekniği.
Genç Leonardo da Vinci defterlerinde çizimlerin şiir taslaklarına benzediğini belirterek ,bunlara başka bir gözle bakılması gereğini savunuyordu Da Vinci kendisi de teknik açıdan deneysel çizimler yapıyordu Bunlar çoğunlukla herhangi bir resmin ön taslağı olarak düşünülmemiş,bağımsız çizimlerdi Bunlardan etkilenen Raffaello ile Michelangelo çizimi,figürler arasındaki ilişkileri çözümlemeye ve biçimleri oluşturmaya yarayan bir araç olarak kullandılar Michelangelo bu amaçla,heykel sanatındaki yontma yöntemlerine benzer bir sık tarama üslubu geliştirdi Ustaların değişik üsluplarını ortaya koymak için onların çizimlerini toplamayı akıl eden Giorgio Vasari'nin yazılarında,çizim kavramı oldukça önem kazandı ve kapsamı genişledi Vasari'nin çizim için kullandığı,hem tasarım,hem çizim anlamına gelen disegno sözcüğü başka birçok şeyi de içeriyordu Ona göre disegno,resim,heykel ve mimarlıktan oluşan üç ana sanat dalının temelini oluşturuyordu Sözcük olarak yalnızca alışılmış anlamda bu sanat yapıtlarının gerçekleştirilmesinde kullanılan hazırlık çizimlerini değil,aynı zamanda Yeni - Platonculuk doğrultusunda bir anlayışla ,bunların yaratılmasında sanatçının imgelerine Tanrı tarafından yerleştirilen ana düşünceyi de tanımlıyordu Bu anlamda çizim,bütün yaratıcı süreçlerin başlatıcısıydı
Bu görüşü benimseyenler doğal olarak kompozisyonlarını tasarlarken her aşamada çizimden yararlanma gereğini duyuyorlardı Dolayısıyla bu ressamlarla ,dış çizgiler ya da tekrar tekrar yapılan ön çizimler olmadan çalışan Venedik okulu ressamları arasındaki ayırım gittikçe büyüdü Çizimin işlevi konusunda bu ayrı anlayış ve uygulamalar daha sonraki yüzyıllar boyunca da rakip resim okullları arasında sürdü Çizimi sanatın temeli olarak gören anlayış,16 yüzyılda Annibale Carracci'nin kurduğu ,doğaya bakarak çizimler yapan sanatçıların toplandığı akademi ile bağdaştırılır oldu
Bu arada çizim daha bağımsız bir hale geldi Örneğin Albrecht Dürer,Hans Holbein ya da 16 yüzyıl Fransız saray ressamlarının portre çalışmalarında olduğu gibi ,önemli kişilerin yüz çizgilerinin saptanması için bir araç olarak kabul edildi Rembrandt çizim çalışmalarını,resim ya da oyma baskılarını hazırlamada kullanmaktan çok,bağımsız bir sanat türü olarak ele aldı 17 yüzyıla gelindiğinde çizimler artık belirli bir pazar değerine kuvuşmuştu; sanat yapıtı alıp satanlar çizim koleksiyonculuğunda uzmanlaşmışlardı; imza taklikçileri de bu durumdan yararlanmaya başladılar British Museum ve Ashmolean Müzesinde daha çok 17 ve 18 yüzyıl sanatçılarının yaptıklarıyla sanat uzmanlarının topladıkları yapıtlardan büyük çizim koleksiyonları oluşturuldu
18 ve 19 yüzyıllarda çizgi ve resim konusundaki eski tartışma ,klasik ve romantik resim okulları arasındaki rekabatle birlikte yeniden canlandı Salt çizgiden oluşan çizimlerin ustası Jean -Auguste- Dominique Ingres," çizim sanatta dürüstlük,çizgisel çizim ise, her şeydir" diyordu 19 yüzyıl sonlarında İngiltere'de John Ruskin ve Ön- Raffaellocular benzer görüşleri savundular; ama bir kuşak sonra izlenimciler çizimi resmin temeli olarak almadılar ayrı bir sanat türü olarak uyguladılar 20 yüzyılda çizim, hemen her sanatçının çalışmaları arasında önemli bir yer aldı ayrı ve bütünüyle özerk bir sanat biçimi niteliğini kazandı Çizgiyse gerek betimleyici,gerek salt dışavurumcu nitelikleri için kullanılır oldu Ayrıca bak fırça çizimi; kömür kalem çizim; kurşunkalem çizim; Leke çizim; mürekkepli kalem çizim; tebeşir çizim 
Kaynak;AnaBritannica cilt 9 sayfa 178-179 frmsinsi net için yazılmıştır
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|
|